ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Ülkemizdeki canlılık Karasu’yu geçer geçmez yok oluyor, Rodop ve İskeçe’de Türkler yaşadığı için mi acaba?

11.05.2023

Sevgili okurlar, 

İktisadi kalkınma açısından bölgemiz, Avrupa’nın ekonomik geri kalmışlık bakımından uzun süre en üst sıralarda yer alıyordu.

AB’nin 2004 genişlemesiyle birliğe yeni üyelerin katılımıyla bu tablo elbette değişti. 

Ancak büyük genişlemeden sonra neredeyse 20 yıl geçmiş olmasına karşın bölgemiz hala Avrupa’nın en az gelişmiş bölgelerinden biri. 

Oysa bölgemiz Yunanistan, Türkiye ve Bulgaristan sınırında stratejik bir lokasyona sahip olmakla birlikte tarım, turizm ve sanayi açısından oldukça elverişli bir bölge. 

Ekonomik açıdan az gelişmiş bölgeler için AB düzeyinde farklı temalar ve önceliklerle belirlenmiş fonlar var, ülkemiz de pek çok alanda bu fonlardan yararlanıyor. 

Az gelişmiş bölgelerin kalkınması ve yapısal yönden iyileştirilmesi ile gerileyen sanayi bölgelerinin yeniden yapılanmasına katkıda bulunmak ve bölgesel dengesizliklerin azaltılmasına yardım etmek amacıyla oluşturulan Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu’ndan ülkemize 2007-2027 dönemi için yaklaşık olarak toplam 38.8 milyar avro ayrıldı! 

Ancak günün sonunda bölgemize baktığımızda ekonomik ve kırsal kalkınma açısından gelişmiş bir bölge göremiyoruz. 

Bilmem, farkettiniz mi?

Selanik’ten arabayla memlekete giderken Kavala’ya kadar her yerde tarım arazileri ekili-dikili, yemyeşil; turizm açısından dolu, şehirler çok canlı ve hareketli. 

Karasu’yu geçer geçmez tüm ülkeye hakim bu canlılık solmaya başlıyor. 

Manzara birden değişiyor. 

Adeta bölgemiz cezalandırılmış, yasak bir bölgeye girmişsiniz algısı oluşuyor. 

Neden acaba?

Halbuki 2011 yılındaki Kallikratis İdari Reformu ile ülkemizde 13 periferi bölümlendirildi, Doğu Makedonya-Trakya Eyaleti oluşturuldu. Eyaletin merkezi de Gümülcine oldu. 

Eyalet sistemi ile eskiden oluşturulmuş bölgelerin yetkileri yeniden tanımlandı, genişletildi. 

İdari yönetim açısından periferilerin yetkilerini genişleten, böylece kalkınma alanında da onlara daha geniş hareket alanı sağlandı.

Eyalet sınırları içerisindeki Kavala, Drama ve Dedeağaç turizm ve hizmet sektöründe oldukça canlı şehirler oldular, ancak Rodop ve İskeçe aynı canlılığa sahip olduğunu söyleyemiyoruz.

Ekonomik kalkınma bakımından ilerleme kaydedileceğine nedense geriledik. 

Bu nedenle Yeni Demokrasi Partisi hükümeti bölgeyi kalkındırmak için partiler üstü Trakya Kalkınma Komisyonu kurmadı mı?

Sonuç ne oldu peki?

Aradan üç yıl geçti, gözle görülür bir değişimden söz etmek mümkün değil.

Bölgede yatırım yapıldı mı?

Hayır!  

Aradan geçen süreçte taş üstüne taş dahi konmadı! 

Sizce neden acaba?

Buna meclisteki muhalefet partileri dahi bir anlam veremiyor! 

Rodop ve İskeçe’de biz Türkler yaşadığımız için mi acaba?

Cevap gayet açık sanki, ne dersiniz?

Selam ve saygılarımla. 

Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı

GALERİ