Değerli okurlar,
Birkaç gün önce 60’ıncı yaşımı ailem, dostlarım ve sevdiklerimle kutladım.
Her doğum günümde geçmişe gider, neler yaşadığımızı, nelerde geçtiğimizi düşünürüm.
Bir de bu kez 60’ıncı yaş olunca haliyle geçmişe gidip ilk gençlik yıllarımı, sonrasındaki olgunluk yıllarımı düşündüm.
Babam ve arkadaşları Batı Trakya’mızdan Almanya, Witten’e göç ettikten sonra burada bir dernek kurma kararı almışlardı.
Ancak ilk nesil olarak dernek kurmak için gerekli belgeleri tamamlamak üzere yeterli düzeyde Almanca dil bilgisine sahip değillerdi.
26 Mart 1988’de evlenmiş, henüz gençliğinin ilk yıllarında bir delikanlıyken birden kendimi Witten derneğimizin kuruluş çalışmalarında buldum.
Meğerse Batı Trakya Türklerinin hak ve özgürlükler mücadelesine attığım ilk adımmış…
O gün hak ve özgürlükler mücadelemize ömrümü adayacağımdan henüz haberdar değildim elbette.
Önce Witten derneğimizde görev aldım.
Sonra Federasyonumuzda genel sekreterlik görevi üstlendim.
1995’te ise Federasyonumuzun başkanı oldum.
Ömrümü, Batı Trakya Türk toplumunun hak ve özgürlükler mücadelesini uluslararası alanda duyurmak için adadım.
Batı Trakya’daki büyüklerim, davamıza öncülük ve liderlik etmiş nice isim orada mücadelesini sürdürürken Avrupa ayağında buraya göç etmiş büyüklerimizin açtığı yolda, onlarla omuz omuza sesimi duyurmak için yollar aradık.
Yürüyüşler düzenledik, protesto eylemleri organize ettik.
Uluslararası alanda önce Strazburg’ta Batı Trakya’dan ve Avrupa’dan büyüklerimizle birlikte çalmadığımız kapı kalmadı, sesimize ses olsunlar diye dönemin önemli isimlerine ulaşmaya çalıştık.
Elbette bunları yaparken fikir ayrılıklarına düştüğümüz, kendi aramızda saatlerce konuştuğumuz, tartıştığımız zamanlar oldu.
Ama amacımız hep aynıydı, sesimizi daha da geniş kitlelere duyurup sahip olduğumuz hak ve özgürlüklerimizi geri almak!
Batı Trakya’da da büyük bir mücadele verdi büyüklerimiz, o mücadeleye orada da genç isimler dahil oldu, büyüklerimize sırt verdiler, yeri geldi onlar mücadelenin öncüleri oldu.
Hem orada hem Avrupa’da bizden sonra da genç kuşaklarımız mücadeleyi devralacak.
Olması gereken de bu!
İnsanlar davaya hizmet edecek, sonra yeni nesiller yetişecek onlar mücadeleyi devralacaklar.
Ama hak ve özgürlükler mücadelemiz devam edecek!
Ne yazık ki davamıza hizmet etmiş pek çok ismi ebediyete uğurladık!
Benim ilk gençlik yıllarında birlikte çalıştığım büyüklerimizi de maalesef kaybetmeye başladık.
Son olarak Özkan Hüseyin ağabeyimiz Hakk’a yürüdü.
Kendisine ve bugüne dek davamıza hizmet etmiş ve bugün aramızda olmayan tüm büyüklerimize Allah gani gani rahmet eylesin.
Ancak elden ne gelir, yaşamın doğası bu.
Doğduk, yaşadık, günü gelince hepimiz göçeceğiz.
Buna karşı çıkmak mümkün değil, çıksak da yolu yok!
Ama biliyoruz ki mücadele ruhumuz hala çok diri, azmimiz hiçbir zaman kırılmış değil.
Her zaman mücadele ettik, etmeye devam ediyoruz.
Bizden sonra da genç nesiller mücadeleye devam edecek.
Davamız hiçbir zaman sahipsiz kalmayacak!
Doğup, büyüdüğümüz topraklarda dilimizi, dinimizi, kültürümüzü, kimliğimizi hep yaşattık, yaşatmaya devam edeceğiz.
Bu vesile ile Batı Trakya’mızda, Almanya’da, Türkiye’de ve her neredelerse tüm Batı Trakya Türklerinin ve İslam aleminin mübarek Kurban Bayramı’nı kutlarım.
Herkese afiyet dolu bir bayram dilerim.
Kalın sağlıcakla.
Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı