ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

“Böl-parçala-yönet” Batı Trakya’da tutmaz, biz bölünmez bir toplumuz!

01.09.2025

Değerli okurlar, 

Yaza veda etmeye hazırlanıyoruz. 

Eylül oldukça hızlı başladı, zira ağustos sonunda ülkemiz bilindik “böl-parçala-yönet” taktiğine dayalı yeni bir senaryoyu hayata geçirdi. 

Geçmişten bugüne yaşadıklarımızın arkasındaki asıl hedef Batı Trakya “Türk”lüğünü yok etmek! 

Lozan Antlaşması’nı atıf yapıp “Lozan’da Türk değil Müslüman azınlık” var diyerek bu Müslüman azınlığın Pomak, Roman ve “Türk kökenli”lerden oluştuğu iddiasını ileri sürdüler. 

Böyle deyip bölgemizde “Helen Pomakları” ve “Helen Romanları” adı altında dernekler kuruldu, hedef hep aynıydı! 

“Batı Trakya’da Türk yoktur” dediler! 

Önce İskeçe Türk Birliği, Gümülcine Türk Gençler Birliği ile Batı Trakya Türk Öğretmenler Derneği’mizi kapattılar! 

Yetmedi, yenilerinin kurulmasına izin vermediler. 

Bu kez sadece Türk değil, adında “Azınlık” kelimesi geçen Meriç İli Azınlık Gençlik Derneği’ni kaydetmediler! 

Yine yetmedi, son dönemde isminde “Batı Trakya” kelimesi geçen derneklerimize göz diktiler. 

Batı Trakya Fenerbahçe Kültür ve Spor Derneği’mizi önce kaydettiler, sonra isminde geçen Batı Trakya kelimesinin kamu düzenine aykırı olduğu ileri sürülerek mahkeme kararı ile derneğimizi kapatmaya kalktılar. 

O sırada ülkemizi mahkum eden AİHM kararlarımız yıllardır uygulanmazken bu kez de İskeçe İli Türk Kadınları Kültür Derneği’mizi yine kaydetmediler. 

Bu derneğimiz de AİHM’deki davayı kazandı!

Ama ülkemiz Türklüğümüzü hedef almayı sürdürüyor.

O sırada dini kimliğimiz üzerinden başka türlü böl-parçala-yönet senaryosu hız kazandı.

Hepimizin malumu yüzyıllardır atalarımız tarafından düzenlenen Seçek Yağlı Güreşleri üzerinde de tartışma yaşandı. 

Sonuç olarak SEÇEK Azınlık Eğitim ve Kültür Derneğinin üstlenip gerçekleştirdiği etkinlikler üzerinde yaratılan tartışma sonrası etkinliklerimiz yaylada değil futbol sahasında düzenlenmeye başlandı. 

Halkımız da buraya sahip çıkmaya devam etti, çünkü önemli olan bir ve beraber olmaktı! 

Ülkemiz bizi yok sayıyor, bizi bölmeye çalışıyor! 

Ama yok, biz buna kanmayız! 

Yıllar içerisinde neler gördük, neler yaşadık! 

Sonuç değişmedi! 

Biz buradayız, Türk’üz, Türk olarak var olduk, bizlere ne derlerse desinler ne kadar bölmeye çalışırlarsa çalışsınlar bölgemizdeki Türk varlığı güçlü biçimde devam etmeye devam edecek! 

Tıpkı İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’daki Rumlar gibi! 

Sayıları yıllar içerisinde azaldı, ama varlıkları hiçbir zaman yok olmadı, olamaz da! 

Zira orası da yüzyıllardır onların yaşadığı topraklar, kendi dilleri, dinleri ve kültürleri ile orada var olmaya devam ediyorlar! 

Hem iki halkın da varlığı Lozan ile teminat altına alındı. 

Her iki halk da eğitim ve din alanında antlaşmalar ile özerk kılındı. 

Anavatanımız bu özerkliğe saygı gösterdi, Lozan’ın hükümlerini harfiyen uyguluyor.

Bunun ötesine geçip Ortodoks Rumların Trabzon’daki Sümela Manastırı’nda ayin düzenlemesine izin veriyor, 10 yıldır manastırda Fener Rum Patriği düzenlenen ayini yönetiyor. 

Oysa demokrasinin beşiği olan ülkemizde mevcut haklarımız peyder pey elimizden alındı, her gün yeni bir senaryo ile daha da ileri gidilmek isteniyor. 

Ülkemizdeki Ortodoks Hristiyan, Protestan ve Museviler cemaat liderlerini kendileri belirlerken antlaşmalarla garanti altına alınmış hakkımıza rağmen halkımızın seçtiği müftülerimiz makamlarına oturtulmuyor. 

Onun yerine devlet 1991’den beri kendi eliyle müftüleri atama yoluna gidiyor. 

Tayinli müftüleri halkımızda kaç kişi kabul ediyor, onun ardından gidiyor? 

İki elin parmaklarını geçmez! 

Yine halkımız en güzel cevabı veriyor! 

Pes etmeden, böl-parçala-yönet taktiklerine kanmadan, kulak asmadan halkımız kendi seçtiği isimlerin arkasından gidiyor! 

Müftülükte bu böyle oldu! 

Halkımız korkmadı, sinmedi, pes etmedi! 

Bu son böl-parçala-yönet senaryosu da başarılı olmayacak! 

Ne kadar denerlerse denesinler biz bölünmez bir toplumuz! 

Saygı ve selamlarımla.


Halit Habip Oğlu 
ABTTF Başkanı

GALERİ