Değerli okurlar,
Bölgemizde yeni eğitim yılı birkaç hafta önce başladı, tüm çocuklarımıza başarılarla dolu bir eğitim yılı diliyorum.
Geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitim haklarına dair endişelerimiz ne yazık ki azalmıyor, aksine her geçen yıl derinleşiyor.
Ülkemizde anaokulu eğitimi zorunlu, ama Batı Trakya Türk toplumu olarak maalesef anaokullarımız yok!
Yaptığımız onca başvuruya rağmen bölgemizde tek bir tane dahi Türkçe anaokulumuz yok!
O nedenle çocuklarımız devlet anaokuluna gitmekten başka bir seçeneğe sahip değiller.
Batı Trakya’da yaşayan Türk çocuklarının eğitimi ise her zamankinden daha fazla belirsizlik içinde.
Batı Trakya’da İskeçe, Rodop ve Meriç illerinde devlet okullarının yanı sıra Lozan Antlaşması ile sahip olduğumuz eğitim özerkliği çerçevesinde Türkçe ve Yunanca dillerinde olmak üzere çift dilli eğitim verdiğimiz okullarımız var.
Tıpkı Lozan ile aynı kaderi paylaştığımız İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’daki Rumlar gibi…
1930 yılında 305 Türk ilkokulumuz vardı.
Yıllar içerisinde bu sayı siyasi baskıya bağlı olarak verilen göçle nüfusun azalması sonucunda azaldı.
2008 yılında ilkokullarımızın sayısı 194’tü.
Sonra ekonomik tasarruf önlemleri kapsamında öğrenci sayısı dokuzdan az olan ilkokulların kapatılması kararı alındı.
Eğitimde özerk olmamıza rağmen bu karar bizim okullarımıza da uygulandı!
Buna karşı çıktık, ama sesimizi duyan olmadı!
Çünkü NİYET KÖTÜ!
Çünkü asıl amaç Türk okul sistemini ortadan kaldırmak!
Niyet kötü olunca ilkokullarımızın sayısı hızla azaldı.
2011 yılında 188 Türk ilkokulumuz varken bu yıl kapanan 3 okulumuz ile bu sayı 83’e düştü.
İlkokullarımızın kapatılmasına karşı çıktık, bu kararın doğru olmadığını defalarca haykırdık.
Bu kez öğrenci sayısı yeniden 9’u bulursa okulların yeniden açılmasının mümkün olduğunu söylediler.
Peki ne oldu?
Öğrenci sayısının azlığı gerekçe gösterilerek kapatılan Mizanlı ilkokulumuzda bu yıl öğrenci sayımız 10’a yükseldi.
Velilerimiz okulun yeniden açılması için dilekçe verdiler, ama okulumuz açılmadı!
Önce dilekçenin eksik olduğunu söylediler, ikinci dilekçeyi verdik, okulumuz yine açılmadı!
Çünkü NİYET KÖTÜ!
Oysa bizimle aynı kaderi paylaşan Gökçeada’da Zeytinli köyünde Rum ilkokulu anavatanımız Türkiye’nin iyi niyetli yaklaşımı ve politikaları sayesinde 2013’te yalnızca üç öğrenci ile açıldı.
Bugün anasınıfından ilkokul 4’üncü sınıfa kadar eğitim veren bu ilkokulda şu an 21 öğrenci okuyor.
Bugüne kadar bu okul 12 öğrenciyi de mezun etti.
Bu nasıl mümkün oldu?
Çünkü Türkiye gerçekten samimi ve iyi niyetli bir yaklaşıma sahip.
Ancak biz kendi ülkemizde benzer bir yaklaşımı göremiyoruz.
Çünkü NİYET KÖTÜ!
Oysa Ülkemiz Yunanistan’ın geçen yıl Kardiçe ilindeki Argiri köyündeki okulu yalnızca 1 öğrenci için, bu yıl da Keçi Adası’ndaki ilkokulu yalnızca 2 öğrenci için yeniden açtı.
Oralardaki okulların yalnızca 1 veya 2 öğrenci için nasıl açıldığını sorunca dağlık bölgeler ve adalar için istisnai bir uygulama olduğunu söylüyorlar.
Mizanlı’da kapatılan okulumuzda öğrenci sayısı 10’a ulaştı, ama hala okulumuzu açan yok!
Protesto gösterisi düzenlendi, durum yine değişmedi!
Çünkü NİYET KÖTÜ!
Buradaki kötü niyeti ve haksızlığı nihayet görenler var.
İstanbul Rum azınlığına mensup Yunanistan’ın önde gelenlerinden Kathimerini gazetesi Türkiye muhabiri Manolis Kostidis, Türkiye’nin Rumlara ait okullarının modernleştirilmesi ve yaşatılması için yardımcı olduğunu yazdığı makalesinde Mizanlı’daki ilkokulun 10 öğrenciye rağmen açılmamasının üzücü olduğunu yazdı.
Çünkü burada asıl konu çocuklarımız!
Siyasi planlara kurban edilmemesi gereken bu çocuklar bu ülkenin bir parçası, yalnızca Türk çocuklar oldukları için eğitim hakkından mahrum bırakılıyorlar.
Ama biz pes etmedik, etmeyeceğiz!
Ülkemizin Rodos ve İstanköy’de yaptığını Batı Trakya’da yapmasına müsaade etmeyeceğiz!
Mücadelemiz hep devam edecek.
Saygılarımla.
Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı