ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

AİHM Yunanistan´ı Müftülükler Konusunda Bir Kez Daha Mahkum Etti

15.07.2006
İskeçe seçilmiş Müftüsü Mehmet Emin Aga´nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde açtığı davalarda bir kez Yunanistan tazminat ödemeye mahkum edildi.

Batı Trakya´da yaşayan Türk azınlığın seçtiği Müftülerin statüsü hala tanınmıyor. Gümülcine seçilmiş müftüsü İbrahim Şerif ve İskeçe seçilmiş Müftüsü Mehmet Emin Aga´nın açtığı toplam üç davada mahkum edilen Yunanistan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´nce İskeçe seçilmiş müftüsünün açtığı davalarda mahkum edildi.

AİHM tarafından Perşembe günü açıklanan kararda daha önce sonuçlandırılan davalara paralel olarak seçilmiş müftülerin koğuşturmalara tabi tutulmasını demokratik toplumun gerekliliği olarak gösterilemeyeceğini bu koğuşturmaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi´nin dokuzuncu maddesinde yer alan din hürriyetine karşı açık bir ihlal oluşturduğuna karar verdi. Yunanistan, Aga´ya her iki dava için 3000 Euro tazminat ödemeye mahkum edildi.

Dava sonucunu yorumlayan Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu Başkanı Halit Habipoğlu, „Yunanistan´da yaşayan Türk azınlığın dini özerkliği 1923 Lozan Antlaşması ve bu özerkliğin garantisi olan müftülüklerin statüsü 1913 Atina Antlaşması´nda açıkça tanınmıştır.Ülkemiz Yunanistan altına imza attığı bu iki antlaşmayı da hiçe sayarak, 1985 yıından bu yana müftü seçimi yoluna gitmemekte, bu tarihten beri kendisi atama yoluna gitmektedir. Azınlığımızın din hürriyetine karşı açık bir tecavüz olan bu duruma karşı kendi seçtiğimiz müftülerimizin statüsü tanınmaması bir yana, dini önderlerimiz kovuşturmalara tabi tutulmaktaydı dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´nin aldığı kararların ardından bu kovuşturmaların son bulduğunu ancak azınlığın dini önderlerinin statüsünün hala tanınmadığını ekleyen Habipoğlu, „Müftülükler konusunda daha önce alınmış kararlarla bu alandaki sorunların çözüleceğine dair azınlığımızda bir umut belirmiştir, ancak maalesef bugüne dek hiçbir ilerleme kaydedilemedi, alınan son iki karardan sonra iyileşmelerin olacağını umut ediyorum“ dedi. Daha önce Makedon azınlığa ilişkin „Makedon Kültür Evi“ davasında da benzer bir durumun yaşandığını söyleyen Habipoğlu, Yunanistan AİHM´in açık kararlarına rağmen ihlallerini sürdürmeye devam edebiliyor. Bu tür ihlallerin önüne geçilemediği takdirde AİHM ve diğer Avrupa kurumlarının saygınlığına gölge düşecek, bu nedenle alınan hukuki kararın Avrupa Konseyi´nce siyasi takibinin yapılması gerektiği takdirde baskı ve yaptırım mekanizmalarının uygulanması gerekir. Ama gönlümüzden geçen, ülkemiz Yunanistan´ın bizleri bir tehdit değil zenginlik olarak görmesi ve bu haklarımızı dış baskıya gerek kalmadan verebilecek olgunluğa erişmesidir“ dedi.

» İngilizce karar metni için tıklayınız