ABTTF Başkanı: “Bizler Lozan Antlaşması ile aynı kaderi paylaştığımız Rum Ortodoks azınlığı için anavatanımızdan talep edilen hakların aynısının ülkemiz tarafından toplumumuza da verilmesini istiyoruz. Kendisini her fırsatta demokrasinin beşiği olarak tanımlayan, Avrupa Birliği’nin en eski üyelerinden biri olan ülkemize yakışan da budur.”
Türkiye’nin Çanakkale iline bağlı Bozcaada’da bulunan Panagia Kilisesi, restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından 28 Temmuz 2025 tarihinde yeniden ibadete açıldı. Kilisede yıllar sonra ilk kez düzenlenen ayini Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos yönetti.
Panagia Kilisesi’nde gerçekleştirilen ilk Aziz Panteleimonos yortusunda konuşan Yeni Demokrasi Partisi (YDP) Milletvekili ve Parlamentolar Arası Ortodoksluk Araştırmaları Meclisi (DSO) Genel Sekreteri Maksimos Harakopulos, Bozcaada’daki Rum varlığının yeniden canlandığını görmek istediklerini ifade etti.
Gökçeada’da Rumların evlerine dönmesi ve okulların yeniden açılmasının geleceğe dair temkinli bir iyimserlik oluşturduğunu belirten ve aynı umudu Bozcaada için de dile getirdiklerini belirten Harakopulos, Bozcaadalı Rumların yeniden yurtlarına dönebilmeleri için gerekli adımların atılmasını temenni etiklerini kaydetti. Harakopulos, Bozcaada’da yeniden canlanacak bir Rum toplumunun yalnızca dini ve kültürel açıdan değil, Türkiye ve Yunanistan arasındaki dostluk ilişkileri açısından da önemli bir rol oynayabileceğini ifade etti.
Konuyla ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Çok az sayıda Rum Ortodoks azınlık mensubunun yaşadığı Bozcaada’daki tarihi kilise yeniden ibadete açılırken anavatanımız bu konuda bir kez daha ülkemize örnek olmuştur. Kilisedeki ayinde Harakopulos, Bozcaada’daki Rum nüfusunun artmasını arzu ettiğini dile getirmiştir. Batı Trakya Türk toplumu olarak bizler de ülkemiz tarafından varlığımızın ivedilikle kabul edilmesini ve bizlere eşit davranılmasını istiyoruz. Yunan vatandaşı olarak ülkemize vergimizi ödüyor, bölgemiz Batı Trakya’nın kalkınmasına katkıda bulunuyoruz. Bizler Lozan Antlaşması ile aynı kaderi paylaştığımız Rum Ortodoks azınlığı için anavatanımızdan talep edilen hakların aynısının ülkemiz tarafından toplumumuza da verilmesini istiyoruz. Kendisini her fırsatta demokrasinin beşiği olarak tanımlayan, Avrupa Birliği’nin en eski üyelerinden biri olan ülkemize yakışan da budur.” dedi.
*Fotoğraf: www.anadoluimages.com