ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Yunanistan’ın Tabusu: Batı Trakya Türkleri

08.02.2018
Sayın Okuyucular,

29 Ocak 1988’de Batı Trakya Türklerinin “Türk doğduk, Türk öleceğiz” sloganı ile sokaklara çıktığı 29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günü’nün 30. Yılını geride bıraktık.

Batı Trakya’da ve Türkiye’de gerçekleştirilen anma törenlerinin yanı sıra Almanya’da Batı Trakya Türk toplumunun elçisi konumundaki derneklerimiz de düzenledikleri özel anma törenlerinde Batı Trakya Türk toplumunun tarihinde bir dönüm noktası olan 29 Ocak’ları unutmadıklarını, unutturmayacaklarını haykırdılar.

1988’de “Türk doğduk, Türk öleceğiz” diyen Batı Trakya Türklerinin Almanya’da doğup büyüyen genç kuşaklara da Batı Trakya Türk bilincini aktarmaları çok ama çok önemli.

Bu noktada büyük bir görevi yerine getiren derneklerimizin 29 Ocak’ı özel etkinlikler ile kutlamaları Almanya’daki Batı Trakya Türk toplumunun kimliğinin devam ettirilmesi açısından umut verici.

Bu vesile ile faaliyet gösterdikleri bölgelerde önemli bir görevi ifa eden derneklerimize teşekkür ederim.

Batı Trakya Türk kimlik ve bilincinin devam ettirilmesinde rol üstlenen derneklerimize ilaveten Federasyon’umuz da kuruluş amacına uygun olarak her koşulda ve her ortamda Batı Trakya Türklerinin uluslararası alandaki sesi olmaya devam ediyor.

Federasyonumuz Batı Trakya Türklerinin haklı davasını duyurmak amacı ile uluslararası düzeydeki toplantılara iştirak ediyor.

Son olarak Ocak ayında Strazburg’taki Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne gerçekleştirdiğimiz çalışma ziyaretinde siyasiler ve bürokratlar ile görüşerek eğitim ve din özerkliğimize yapılan müdahaleleri dile getirdik, dernek kurma özgürlüğümüzün devlet eliyle gasp edilmeye devam ettiğini aktardık.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin İskeçe Türk Birliği, Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve Meriç İli Azınlık Gençlik Derneği kararlarının uygulanmadığını ve AİHM kararlarının uygulanmasının önünü açması amacıyla çıkartılan yasanın getirdiği kısıtlamalar nedeniyle hayalkırıklığı olduğunu Strazburg’ta gerçekleştirdiğimiz tüm görüşmelerde aktardık.

Strazburg’ta AKPM komite yetkilileri ile yaptığımız görüşmelere ilaveten anavatanımız Türkiye Cumhuriyetinin AKPM Heyet Başkanı Akif Çağatay Kılıç ile de görüştük.

Ülkemiz Yunanistan’ın AKPM Heyeti Başkanı programının yoğunluğu nedeniyle bizlere zaman ayıramayacağını ifade ederken AKPM Yunan Heyeti üyesi Evangelos Venizelos ile ayaküstü de olsa görüşme imkanı bulduk, dernekleşme konusundaki güncel gelişmeleri aktardık.

Strazburg’tan hemen sonra anavatanımızın başkenti Ankara’ya gerçekleştirdiğimiz ziyarette kendisi de Batı Trakyalı olan T.C. Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, T.C. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve AKPM Türk Heyeti Başkanı Akif Çağatay Kılıç ile biraraya geldik.

Ankara’da gerçekleştirdiğimiz tüm üst düzey görüşmelerde ABTTF’nin yaklaşık otuz yıldır yürüttüğü mücadelede edindiği birikim ve tecrübelere dayanarak Batı Trakya Türklerinin garantörü olan anavatanımızın yöneticilerine sorunlarımızın çözümüne yönelik fikirlerimizi, önerilerimizi aktardık.

T.C. Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu’nun 29 Ocak dolayısıyla yayınladığı mesajda ifade ettiği üzere Batı Trakya Türkleri olarak maalesef azınlık haklarımızı uluslararası norm ve değerlere uygun şekilde kullanamıyoruz.

Bu noktada ülkemiz Yunanistan’ın adım atması gerekiyor. Hem azınlık hakları bakımından hem de toplumumuzun yaşadığı ekonomik sorunlar bakımından ülkemizin yöneticilerinin duyarlı olması gerekiyor.

Tüm önyargı ve korkuları bir yana bırakarak siyasiler cesur bir adım atmalılar.

Ancak Yunanistan’da siyasetin tamamıyla önyargılar ile dış tehdit algısına hapsolduğu Makedonya ile olan isim sorununda açıkça görülebilir.

Öyle ki Makedonya’nın isminden vazgeçmesi konusunda ülkenin dört bir yanından gelen Yunanlılar Atina’da “Makedonya Yunan’dır, Yunan kalacak” sloganları atarak son dönemlerin en büyük gösterisini gerçekleştirdiler.

Ülkedeki durum bu olunca ülkedeki bir diğer tabu olan Batı Trakya Türkleri konusunda siyasilerin cesur adım atmasını beklemek maalesef zorlaşıyor.

Söz konusu Batı Trakya olunca geçmiş hükümetler de bugünkü hükümet de duyarlı bir yaklaşım sergileyemiyor.

Ayrıca Avrupa Parlamentosu’nda ya da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde de görüşmek istediğimiz Yunanlı milletvekilleri çoğunlukla görüşme talebimizi reddediyorlar, görüştüğümüz az sayıdaki milletvekilleri de bizimle fotoğraf dahi çektirme istemiyorlar.

Peki neden? Çünkü bu fotoğraflar basına yansıdığında bu siyasiler Yunanistan’ı satmakla, ülkeye ihanet etmekle suçlanacaklar!

Populizm kurbanı, ülkenin tabu konularının başında gelen Batı Trakya Türkleri konusunda Yunanistan’ın gerçek anlamda cesur ve samimi adımlar atması zor görünse de Batı Trakya Türkleri olarak elbette pes etmememiz gerektiğini biliyoruz.

İçinde bulunduğumuz koşullar karşısında daha da güçlü bir şekilde mücadelemize devam edeceğiz.

ABTTF olarak bunu 30 yıldır yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz!

Saygılarımla.


Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı
GALERİ