ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Eğitim özerkliğinin ortadan kaldırılması planında son aşama!

10.03.2017
Sevgili Batı Trakya Türkleri,

Yılın ilk günlerinde dini özerkliğimizi ortadan kaldırmaya yönelik olarak Yunan hükümetinin 240 İmam Yasası kapsamında devlet okullarında görevlendirdiği kişilere müftü seçtirerek bu kişileri seçilmiş müftü olarak gösterme planı içerisinde olduğuna dair haberler çıkmıştı. Hatta bu doğrultuda Yunan hükümetinin Gümülcine ve İskeçe’deki atanmış müftülerin istifasını istediğini duymuştuk.

Bu konudaki belirsizlik devam ederken şimdi de yara almış olan eğitim özerkliğimizi ortadan kaldırmak amacıyla hükümetin ilk adımını yıllar önce attığı senaryoda son aşamaya geldiğini görüyoruz. Bildiğiniz üzere vakıflarımız toplumumuzun sosyal, ekonomik, kültürel ve dini ihtiyaçlarının devamı açısından bizim can damarımız. Cemaatimize ait cami, medrese, okul ve diğer dini ve eğitim kurumlarımız vakıflarımızın denetiminde faaliyetlerini yürütüyordu. Köy ve şehirlerdeki okullarımız bize ait olup vakıflarımızın yönetiminde faaliyet gösteriyor. Köylerde seçimle işbaşına gelmiş mütevelli heyetleri tarafından vakıflarımız yönetiliyor, ancak şehirler için aynısını söylemek mümkün değil. Şehirlerde mütevelli heyetlerimiz nedense atanmaya devam ediyor.

Geçmişte vakıflarımızın elde ettiği gelirler ile cami ve okullarımızda görev yapan imamlarımız ve Türk öğretmenlerimizin masrafları karşılanıyordu. Okullarımızda Türkçe ve Yunanca eğitim sağlanmasıyla birlikte Yunanca dersler Milli Eğitim Bakanlığı’nın gönderdiği öğretmenler tarafından verilirken Türkçe dersler Türkiye’deki öğretmen okullarında öğrenim görerek mezun olan kendi öğretmenlerimiz tarafından veriliyordu. Türkçe dersleri veren öğretmenler köylerimizdeki okul encümen heyetleri, güncel adı ile okul aile birliği tarafından sözleşme ile işe alınırdı. Bölge eğitim müfettişliği de bu öğretmenlerimizin işe alımını onaylıyordu. Ders kitaplarımız ise Yunanca dersler için Milli Eğitim Bakanlığı’ndan, Türkçe dersler için ise anavatanımız Türkiye tarafından gönderiliyordu.

1967 Albaylar Cuntası eğitimdeki özerk yapının peyder pey elimizden alınması sonucunu getirdi. İlk olarak okul encümen heyetlerinin öğretmenlerin işe alımı konusunda yaptığı sözleşmeler onaylanmadı. Sonrasında Selanik’te Selanik Özel Pedagoji Akademisi(SÖPA) kuruldu, okullarımıza buradan mezun, maaşları Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ödenen öğretmenler atandı. Uzun yıllar sonra SÖPA nihayet kapatıldı. Şimdi de Yunanların dahi azınlık okullarındaTürkçe ders vermelerine olanak tanıyacak Selanik’te Azınlık Eğitim Bölümü’ne geçildi.

Tüm bunlar olurken okullarımız devlet okulu olmamasına rağmen ekonomik tasarruf gerekçesi ile kapatılıyor. İlkokullarımızın sayısında son yıllarda önemli bir azalma oldu. Türkiye’den mezun öğretmenler ilkokullarımızda artık kalmadı. Okullarımızdaki SÖPA mezunu öğretmenlerimizin yerine uzun vadede Türkçe ders veren Yunanlı öğretmelerin geçmesi için düğmeye basıldı.

Eğitim özerkliğimize dayanarak uzun yıllardır istediğimiz iki dilli anaokullar talebimize yıllardır kulak asılmazken şimdi de bölgemizdeki Yunanca anaokullarına tercüman görevi ile her iki dili de bilen bir kişinin atanmasını öngören pilot uygulamaya geçiliyor.

Gördüğünüz gibi eğitim özerkliğimizi ortadan kaldırmaya yönelik son girişimi de göz önüne alarak baktığımızda durumumuz oldukça vahim. Daha ne olması gerekiyor ki eğitim özerkliğimizin ortadan kaldırılmasına yönelik bu girişimler karşısında güçlü bir şekilde tepkimizi ortaya koyalım, bu gidişata “Dur!” diyelim!

Biz eğitim ve dinde özerk bir toplumuz. Evet, yıllar içerisinde bu iki alandaki özerkliğimiz çeşitli uygulamalar ile yıpratıldı, ortadan kaldırılmaya çalışıldı. Ancak bu hakkımız olanı değiştirmez. Hakkımız olanı alabilmek için ise üzerimizdeki tozu silkelemeye ihtiyacımız var. Rüzgar ters yönden esse de haklarımızın bilincinde olarak esen sert rüzgar karşısında dimdik ayakta durabilmeliyiz. Bunun için de kendimize olan inancımızı yinelemeliyiz. Hakkımız olanı almak için hep birlikte ayaklanmalı, “Haklıyız, hakkımız olanı alacağız” mesajını ülkemizin yöneticilerine hep bir ağızdan iletmeliyiz.

Selam ve saygılarımla.



Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı
GALERİ