ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Kabul etseniz de etmeseniz de biz varız, biz Türk’üz!

01.06.2016
Sevgili Batı Trakya Türkleri,

Ülkemizin Cumhurbaşkanı Propokis Pavlopulos, 14 Mayıs kutlamaları dolayısı ile Batı Trakya’daydı. Gümülcine ziyareti sırasında yaptığı açıklamada Pavlopulos, Lozan Antlaşması ile Batı Trakya’da dini azınlık, buna karşın İstanbul’da etnik azınlık tanımlandığını iddia ederek Batı Trakya’da Müslüman azınlık, İstanbul’da ise Rum azınlık bulunduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanımız Lozan Antlaşması’nda Müslüman ve gayri-Müslim azınlıklar denmesine rağmen İstanbul’daki azınlığın Ortodoks-Rum olduğunu söylüyor, ancak söz konusu Batı Trakya’daki Müslüman Türk azınlık olunca bizim Türk olduğumuzu kabul etmeyip Batı Trakya’da yalnızca Müslüman azınlık olduğunu söylüyor. Koskoca cumhurbaşkanı dahi taraflı bir bakış açısıyla gerçekleri yanlış bir biçimde lanse ediyor, görmek istediği gibi yorumda bulunuyor.

Cumhurbaşkanımızın açıklamasından birkaç gün sonra anavatanımız Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu (BTTADK) üyelerini Ankara’da makamına kabul ediyor. Anavatanımızın Batı Trakya Türk heyetini kabulü ile aynı zamanda ülkemizin Dışişleri Bakanı Nikos Kocias, anavatanımızın heyetimizi kabülüne yanıt verir şekilde Batı Trakya’daki azınlığın Yunanlı olduğunu söylüyor, azınlıkların anavatanlar için dış politika aracı olmasına izin vermeyeceklerini söylerek adeta gözdağı veriyor.

Anlaşılan o ki son yıllarda uluslararası örgütler tarafından hazırlanan raporlarda Batı Trakya Türk Azınlığı’na yönelik ayrımcı uygulamaların yer alması, Avrupa Konseyi ve AB nezdinde üst düzeyde Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarının gündeme getirilmesinin yanı sıra Avrupa’daki ulusal azınlıkların en büyük kuruluşu FUEN’in yıllık kongresinin Gümülcine’de gerçekleştirilmesi ile azınlığımızın Avrupa’nın başka bölgelerine keşif ziyaretinde bulunması veya yabancı heyetlerin bölgemizi ziyaret etmesinin sağlanması gibi azınlığımızın yaptığı sıçrama ülkemizin yöneticilerini sıkıştırmış. Öyle ki ülkemizin Cumhurbaşkanı kalkıp bölgemize geliyor ve bü tür açıklamalarda bulunuyor. Ülkemizin bu tavır ve söylemleri karşısında gülsek mi, yoksa ağlasak mı, bilemiyorum.

Sevgili dostlar,

Bu yılki FUEN kongresi Breslau/Wroclaw’da, Polonya’da gerçekleşti. Biz de Batı Trakya Türk heyeti olarak kongredeydik, burada çeşitli Avrupa ülkelerinden gelen delegelerle birlikte olduk. Kongre boyunca ülkemizin bize karşı adaletsiz tutumunu ve uygulamalarını dile getirme fırsatı yakaladık. AGİT Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiseri Astrid Thors ile gerçekleştirdiğimiz ikili görüşmede, panelist olarak yer aldığımız oturumda ve heyet olarak sunduğumuz karar metninde azınlığımızın sorunlarını dile getirdik. Sonuç şu ki, Avrupa’daki azınlıklar arasında Batı Trakya Türklerini ve sorunlarını tanımayan yok!

Ayrıca bu yılki kongrede FUEN’e yeni başkan seçtik. Ben de FUEN Başkan Yardımcısı olarak tekrar aday oldum, 182 oydan 130’unu alarak en çok üç oy alan başkan yardımcısından biri oldum. Avrupa’nın değişik bölgelerinden gelen azınlıkların bana güven duyarak oy vermelerine sevinmemek mümkün değil. Bu şahsıma ve azınlığımıza duyulan güvenin bir sonucu!

Avrupa’nın farklı azınlıkları ile sergilediğimiz dayanışmanın bir sonucu olarak 26-29 Mayıs 2016 tarihlerinde FUEN’in ağır toplarından Güney Tirol Alman ve Ladin azınlıklarını bölgelerinde ziyaret ettik. Güney Tirol Alman azınlığına mensup AP Milletvekili dostum Herbert Dorfmann ile birlikte ürettiğimiz fikir neticesinde Güney Tirol kalkınma modelini incelemek üzere Bolzano’ya gittik. Mustafçova, Kozlukebir ve Yassıköy belediyelerimiz ve yeni kurulmuş olan Tarım-Hayvancılık Araştırma Enstitüsü ile birlikte yaptığımız ziyarette ülkemizin Batı Trakya bölgesinin ekonomik geleceği ve kalkınmasına yönelik olarak incelemelerde bulunduk. Burada Özerk Yönetim Başkanı Arno Kompatscher, Özerk Yönetim’de Süper Bakan olarak görev yapan FUEN Eski Başkan Yardımcısı Marta Stocker ile Özerk Yönetim Tarım ve Ormancılık Bakanı Arnold Schuler ile görüştük. Ayrıca tarım, hayvancılık, turizm, kırsal kalkınma alanlarında sahada incelemeler yaptık, görüşmeler gerçekleştirdik.

Değerli soydaşlar,

Ülkemizi yönetenler ne kadar Türk olmadığımızı söyleseler de, biz varız, Türk’üz, Türk olarak var olmaya devam edeceğiz!

Son söz;

Bu vesile ile yaklaşan Ramazan-ı Şerif’iniz mübarek olsun. Ramazan ayının tüm İslam alemine bereket, bolluk ve hoşgörü getirmesini temenni ederim.

Hayırlı Ramazanlar!

Selam ve saygılarımla.


Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı
GALERİ