ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Takke düştü, kel göründü!

02.06.2015
Sevgili Batı Trakya Türkleri,

1923 yılında Batı Trakya Türk Azınlığı’mız Yunanistan’a bırakıldığında sahip olduğumuz eğitim ve din özerkliğimiz 1967 Albaylar Cuntası’na kadar artısı ve eksisiyle uygulandı. Cunta döneminde ülkede demokratik yapının tüm unsurları ortadan kaldırıldı. 1974 yılında ülkemizde demokrasi tekrar inşa edilirken azınlığımız bu yeni yapılanmanın dışında bırakıldı, bizlere “demokrasi ruhsatı” verilmedi. O günden sonra antlaşmalar ve yasalar gereği sahip olduğumuz din ve eğitim özerkliğimiz için mücadele ettik. 1974’ten 1988 yılına kadar bekledik, 29 Ocak 1988’de “Yeter artık!” dedik, sokaklara çıktık. O günlerde azınlığımız sesini var gücüyle ülkemizin yöneticilere ve uluslararası kamuoyuna duyurmaya çabaladı, ancak azınlığımız yalnızdı. Aradan 27 yıl geçti, azınlığımız artık yalnız değil! Avrupa’nın tüm azınlıkları bizimle, yaklaşık 100 milyon nüfuslu Avrupa’nın ulusal azınlıkları ile aynı saflarda yürüyoruz!

Birçok kez yazılarımda ve konuşmalarımda “Artık yalnız değiliz” dedim. Bunu sizlere uzun zamandır söylüyorum, çünkü bizimle aynı kaderi paylaşan diğer azınlıklara sorunlarımızı aktardığımızda Avrupa’daki tüm azınlıkların benzer mücadelelerden geçtiğini görüyor, diğer azınlıklarla kurduğumuz ortak bağ sayesinde de yalnız olmadığımızı anlıyordum. Şimdi söylediklerimin sözde değil özde olduğunu memleketimizde ve dışarıda yaşayan tüm Batı Trakya Türklerinin yanı sıra ülkemizn yöneticileri de gördüler ve yaşadılar. 13-17 Mayıs 2015 tarihlerinde Batı Trakya Türk Azınlığı olarak Avrupa Halkları Federal Birliği(FUEN)’nin 2015 Kongresi’ne Gümülcine’de ev sahipliği yaptık. Azınlığımızın FUEN’deki temsilcileri olarak Dostluk, Eşitlik, Barış(DEB) Partisi ve Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği(BTAYTD) ile ortaklaşa ev sahipliğini yaptığımız kongreye 20 ülkeden, 30 azınlık kuruluşundan yaklaşık 150 temsilci katıldı. Batı Trakya Türk Azınlığımı’zın sorunlarının geniş bir şekilde tartışıldığı kongrede katılımcılar sorunlarımızı öğrenmekle birlikte azınlığımızın yaşantısına da bizzat tanık oldular. Gümülcine Türk Gençler Birliği’nde gerçekleştirdiğimiz akşam yemeğinde, Kırköy’de gerçekleştirdiğimiz kültür etkinliğinde ve Seyyid Ali Sultan Dergahı’na gerçekleştirdiğimiz gezide bölgemizi, kültürümüzü, geleneklerimiz ve yaşantımızı kısa zamanda tanıtma imkanı bulduk.

Artık Avrupa’nın değişik ülkelerinde yaşayan azınlıklara Batı Trakya Türkleri dendiğinde misafirperver, zengin bir kültüre sahip bir azınlık akla geliyor. Diğer azınlıklar bizi kimlikleri inkar edilmiş, eğitim ve dini özerklikleri ellerinden alınmış, çeşitli bahanelerle vatandışlıktan atılmış, siyasi temsil alanında mağdur edilmiş, ötekileştirilmiş ancak tüm ayrımcılıklara rağmen barışçıl ve sabırlı bir azınlık grubu olarak görüyor. Bununla birlikte kongre öncesinde Yunan meclisinde kongreyle ilgili soru önergesi sunulması, aşırı sağcı kesimin ve medyanın kongreyi Batı Trakya elden gidiyormuş gibi lanse etmesi azınlığımıza yönelik bakış açısını özetliyor. Kongre öncesinde tehdit ve provokasyon amaçlı olduğunu düşündüğümüz Gümülcine’de cami ve mescidimize yönelik saldırıların yaşandığını da unutmayalım. FUEN Başkanı Hansen’in de kongre açılışında dediği gibi bir FUEN kongresinde ilk kez çoğunluktan hiçbir temsilcinin kongreye katılmamış, mesaj dahi göndermemiş olması oldukça üzücü. Bu da yetmiyormuş gibi Hükümet Sözcüsü Kutras’ın kongrenin Gümülcine’de gerçekleştirilmesinin ifade ve toplanma özgürlüğünün Yunanistan’da sorunsuz işlediğinin bir kanıtı olduğu yönündeki açıklaması gerçekleri farklı gösterme gayretinin başka bir örneği... Tüm bu çarpıtmaların ve doğruyu yansıtmayan açıklamalara rağmen kongreye gelenler azınlığımızın yaşantısını, sorunlarını tüm çıplaklığıyla gördüler. O yüzden ülkemizin yöneticileri ne derse desinler gerçekte durum şu: “Takke düştü, kel göründü”!


Selam ve saygılarımla.



Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı
GALERİ