ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Azınlığımız hak ettiği şekilde yaşayana dek mücadelem devam edecek

17.11.2014
Değerli Batı Trakya Türkleri,

Ülkemiz Yunanistan nedense bizlerler bir türlü barışmak istemiyor. İstemiyor diyorum, çünkü devletimiz geleceğimizi etkileyen kararlar alıyor, ancak bu kararları bizlerle birlikte değil aksine bizleri dışlayarak alıyor. Bireyin akıl hastalığı nedeniyle cezai ehliyete sahip olmaması nedeniyle mahkeme kararıyla vasi tayin edilmesi örneğinde olduğu gibi devletimiz ve onun temsilcisi hükümetimiz biz Batı Trakya Türklerinin kendi geleceğini etkileyen kararları alabilme kabiliyeti yokmuş gibi bizim adımıza kendisi karar veriyor. Halbuki tıpkı Başbakan’ımız Samaras gibi Batı Trakya Türklerinin oyları ile seçilerek Yunan Parlamentosu’nda görev yapan üç milletvekilimiz var. Hatta biri iktidarda. Ancak Batı Trakya Türkleri ile ilgili yasa veya genelge hazırlanırken seçtiğimiz milletvekilleri muhatap alınmıyor. 240 İmam Yasası’nda dini özerkliğimize temelden zarar verildiği gibi şimdi de eğitim özerkliğimizin temel yapısına zarar verilmeye çalışılıyor. Bu kabul edeceğimiz bir şey değil.

Danimarka’da sayısı yaklaşık 15 bini bulan Alman azınlığı, Danimarka hükümeti tarafından finanse edilen ancak faaliyetlerinde bağımsız azınlık sekretaryasına sahip. Danimarka’da Alman azınlığın geleceğini ilegilendiren tüm konularda ilgili bakanlıkların tümü azınlık sekretaryasının kapısını çalıyor, yani azınlık sekretaryası Alman azınlığı etkileyen tüm kararlarda etkili bir rol oynuyor. Bakanlıkların aldığı kararlar veya hazırladıkları tüm genelgeler öncesinde azınlık sekretaryasına gönderiliyor. Azınlık ile ilgili olsun ya da olmasın azınlık sekretaryası alınacak karar ya da kabul edilecek genelge öncesinde görüş bildiriyor. Söz konusu sekretarya ne İşiçleri ne de Dışişleri Bakanlığı’na bağlı. Sekretarya, kendi inisiyatifi ile doğrudan ilgi bakan ile görüşebiliyor. Benzer işleyiş Almanya’da yaşayan azınlıklar için de öngörülüyor. Almanya ve Danimarka’da bunlar yaşanırken demokrasinin beşiği ve AB’nin eski üyelerinden olan Yunanistan’da niçin Batı Trakya Türk Azınlığı görmezden gelinmeye devam ediyor? Ülkemiz azınlığımıza karşı ne zaman adil ve hoşgörülü olacak acaba? Yunanistan’da ne zaman sözde değil özde bir demokrasiden bahsedebileceğiz? Bu ülke Yunan vatandaşı olan tüm herkesin ülkesi, adı Kosta ya da Ali olsun, ülke hepimizin. Ancak maalesef devletimiz bu bakış açısına sahip değil.

Saygıdeğer hemşehrilerim,

Kasım’ın ilk haftasında Viersen derneğimizin aile gecesine katıldım, orada yapmış olduğum konuşma ülkemizde bazı kesimleri o kadar rahatsız etmiş olmalı ki hakkımda Yunan basınında “Biz bu Türk ajanının Yunanistan’a girişine izin vermek zorunda mıyız?Neden? Müşteri kaybı olmasın diye mi?” başlıklı bir yazı(1) yayımlandı. Benim doğduğum topraklara, kendi ülkeme girmeme niçin izin verildiğinin eleştirildiği bu yazı akıl alır gibi değil. Hangi zamanda yaşıyoruz Allah aşkına? Ben bu ülkeye sonradan göç etmiş bir yabancı değilim, bu ülkede doğdum, tüm geçmişim bu topraklara ait. Kendi ülkeme girmeme izin verilmemesi ne demek? Avrupa Birliği’ne üye Almanya’da yaşamımı sürdürüyorum, ama ülkemin demokrasisi için mücadele veriyorum. Tıpkı cunta döneminde Papandreu ve pekçok demokratın ülkesi dışında yaşarken ülkesi için mücadele ettiği gibi. Ömrüm vefa ettiği sürece ülkemde farklılıkların gerçek anlamda hoşgörü ile karşılandığı, azınlığımızın hak ettiği şekilde yaşamını sürdürebildiği bir ülke, bir demokrasi yaratılıncaya kadar mücadelem devam edecek. Ne zaman ki azınlığımıza karşı insan ve azınlık ihlalleri sona erer, işte o zaman ben de amacına ulaşmış olarak mücadeleme son veririm. (1)Adı geçen yazıya http://tourkikanea.gr/2014/11/abttf-54/ linkinden ulaşabilirsiniz.

Selam ve saygılarımla.



Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı
GALERİ