ABTTF 23 Yaşında!

Saygıdeğer Batı Trakya Türkleri,

29 Ocak 1988 olaylarının hemen ertesinde Batı Trakya’da yaşananları uluslararası kamuoyunda duyurmak amacı ile kurulan Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), bugün 23 yaşında… Geçmişten bugüne dek uzanan demokratik hak ve özgürlükler mücadelesinde epeyce yol kat edildi, önemli derecede başarılar kazanıldı. 1988 yılında “Birlikte kuvvet doğar” düşüncesi ile Almanya’da yaşayan Batı Trakya Türklerince kurulan yedi derneğin bir araya gelerek Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarını uluslararası düzeyde dile getirmek üzere bir üst kuruluş olarak kurdukları ABTTF, kimi zaman Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) ile kimi zaman doğrudan tek başına azınlığın sorunlarını uluslararası düzeyde dile getirdi. ABTTF, bugün Batı Trakya Türk Azınlığı’nın uluslararası düzeydeki temsilcisi durumunda… ABTTF, Batı Trakya Türk Azınlığı’nı Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Parlamentosu (AP) ile Avrupa Birliği Temel Haklar Platformu (FRP) ve Avrupa Azınlıkları Federal Birliği’nde (FUEN) temsil ederek mevcut sorunların çözülmesi amacı ile kamuoyu oluşturmak için çabalıyor. Bunun son örneği olarak ABTTF, Şubat ayında Danimarka’nın Aabenraa şehrinde Avrupa’da çok dillilik ve dilsel çeşitlilik konferansına katıldı. ABTTF Başkanı sıfatı ile katıldığım konferansta bizimle aynı kaderi paylaşan, Avrupa’nın diğer azınlıkları ile bir araya geldim. Almanya ve Danimarka sınır bölgesinde yaşayan Alman ve Dan azınlıklarının düzenlediği konferans dolayısı ile iki günü bu iki azınlık grubu ile yaşadım. Aabenraa’nın sınır bölgesi olması ile birlikte burada “Højskolen Østersøen” ismi verilen halk okulunda Alman ve Dan öğrencilerin yan yana oturtularak aynı anda her iki dilin de öğretildiğini öğrendim. Her iki grubun Hristiyan olmalarına karşılık farklı dil ve kültürden gelmesinden kaynaklanan farklılıkların zenginlik olduğu düşüncesi ile oluşturulan model birbirini tanımayı ve gerçekten anlamayı sağlıyor. Böylelikle sınır bölgesinde yaşayan her iki azınlık grubunun oluşturdukları ortam, yaşadıkları ülkelerde çoğunlukta olan grup ile diyalog kurmalarına büyük katkı sağlıyor. Benzer bir paralel durumu ülkemiz Yunanistan ile anavatan Türkiye arasında görmek mümkün. Türkiye ve Yunanistan arasında iyi ilişkilerin pekiştirildiği bir ortamın yaratılması için Türkiye ve Yunanistan sınırındaki Batı Trakya bölgesi oldukça önemli bir köprü rolü oynayabilir. İki ülkenin insanlarının birbirlerinin dillerini öğrenmeleri bu anlamda olumlu bir adım olacaktır. Bu anlamda Batı Trakya’ya turistik ziyaretin artması ile bu bölgede Türk ve Yunan işadamlarının ortaklaşa ticari faaliyette bulunması ilişkilerde yepyeni bir dönemi başlayabilir. Umarım Danimarka ve Almanya örneğinde olduğu üzere Yunanistan, ülkesinde yaşayan, vatandaşı olan biz Batı Trakya Türk Azınlığı’na hak ettiği bir yaşam sürdürebilmesi için gereken değeri ve özeni gösterir. Umarım Batı Trakya Türk Azınlığı olarak Türkiye ve Yunanistan arasında ilişkilerin dostluk ve samimiyet içerisinde ilerlemesinde yapıcı bir rol oynayabiliriz.


Halit Habipoğlu
ABTTF Başkanı