ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

29 Ocak Milli Direniş Günü’nün 22. Yılında Batı Trakya Türk Azınlığı

28.01.2010
Değerli Batı Trakya Türkleri,

29 Ocak 1988 tarihi Batı Trakya Türk Azınlığı’nın siyasi ve toplumsal baskılara kitlesel olarak “Dur!” dediği gün olmuş, Batı Trakya’nın dört bir yanından gelen kişiler “Türk’üz” sloganı ile yapılan haksızlıklara karşı çıkmışlardır. O günden sonra 29 Ocak günü Türk Azınlık’ın Milli Direniş Günü olarak tarihe geçmiştir.

Batı Trakya Türk Azınlığı için tarihi bir dönüm noktası oluşturan 29 Ocak 1988 olaylarının ardından yirmi iki yıl geçmiş olmasına rağmen sorunlar çözülmemiş, aksine Türk Azınlık yeni problemlerle karşılaşmak zorunda bırakılmıştır. Ne yazıktır ki Batı Trakya Türk Azınlığı olarak etnik “Türk” kimliğimiz Yunanistan tarafından ısrarla tanınmamaktadır. İsminde “Türk” kelimesi geçen derneklerimiz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına rağmen eski hukuki kimlikleri henüz iade edilmiş değildir. Üzücü olan ise isminde “Türk” kelimesi geçmemesine rağmen muğlak bir anlam ifade ettiği gerekçesi ile isminde yalnızca “azınlık” kelimesi geçen derneklerin kurulmasına da izin verilmemektedir. Dini alanda Azınlık’ın seçimle işbaşına getirdiği Müftüler, Yunan makamları tarafından tanınmamaktadır. Müftüler sorunu çözülmeksizin tayinli imamlar yasası ile atanmış müftülüklere bağlı olarak din adamlarının devlet tarafından göreve getirilmiş, böylelikle Azınlık’ın dini özerkliği ihlal edilmiştir. Vakıflar sorunu Yeni Vakıflar Yasası’na rağmen çözülmemiş, aksine vakıf arazisi üzerine kaçak olarak inşa edilen kilisenin inşaat durdurma kararına rağmen tamamlanmasına göz yumulmuştur. Buna karşılık dağlık bölgede yaşayan insanların su ihtiyacını karşılamak amacı ile yol kenarına inşa edilen Mehmet Hilmi Çeşmesi iş makineleri tarafından yıkılmıştır. Eğitim alanında kronikleşen problemlere anaokulları sorunu eklenmiş, Azınlık’ın Türkçe ve Yunanca dilinde azınlık anaokulları kurulmasına izin verilmesi talebi defalarca dile getirilmiş olmasına rağmen yetkili makamlar tarafından görmezden gelinmeye devam edilmektedir. Siyasi alanda ise temsil problemi hala çözülmemiş, bağımsız adaylar için uygulanan yüzde 3 seçim barajı uygulaması devam etmektedir. Yine genişletilmiş seçim bölgesi uygulaması ile yerel düzeyde temsil sayısı büyük bir ölçüde azaltılmıştır. Mayıs ayında Meclis’e gelecek olan Kapodistrias II Planı ile belediyelerin sayısı azaltılacak, yerel düzeyde temsil sorunu daha da büyük bir sorun haline dönüşecektir. Kısacası aradan geçen yirmi iki yılda mevcut sorunlar çözülmemiş, aksine yeni sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu tablonun en üzücü yanı ise tüm bunların sadakat ile bağlı olduğumuz, demokrasinin beşiği olmakla övünen ülkemizde, Yunanistan’da yaşanıyor olmasıdır.

29 Ocak 1988 tarihinde itibaren Yunanistan, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarının çözümüne yönelik somut bir adım atmamış olsa da Türk Azınlık’ın demokratik hak ve özgürlükler mücadelesi o tarihten bugüne büyük bir ilerleme kaydetmiştir. 29 Ocak’tan sonra demokratik mücadele hız kazanmış, önemli bir gelişme göstermiştir. Olayların hemen ardından Almanya’da faaliyet gösteren yedi dernek tarafından 28 Şubat 1988 tarihinde yaşanan haksızlıklara tepki göstermek ve bunu dünyaya duyurmak amacı ile Almanya Batı Trakya Türk Federasyonu adıyla ABTTF’nin temelleri atılmıştır. Yirminci yılını geçen yıl kutlayan ABTTF, bugün uluslararası alanda saygınlık kazanmış bir sivil toplum örgütü formuna kavuşmuş olup, uluslararası düzeyde önemli başarılar kazanılmasına büyük bir katkı sağlamıştır. 2009 yılında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi(AKPM)’nde Batı Trakya Türk Azınlığı’nı konu alan ve/veya Türk Azınlık’ın sorunlarını içeren dört rapor yayımlanmıştır. Son olarak 27 Ocak 2010 tarihinde AKPM 2010 I.Olağan Genel Oturumu’nda AKPM Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Komisyonu tarafından hazırlanan “Türkiye’deki Gayri-Müslim Azınlıklar ile Trakya(Doğu Yunanistan)’daki Müslüman Azınlığın Din Özgürlüğü ve Diğer İnsan Hakları” başlıklı rapor ile ilgili olarak değişiklik özeti sunulmuştur. Bu değişiklik özetinin sunulmasında ABTTF’nin uzun dönemli gerçekleştirdiği çalışmaların ve lobi faaliyetlerinin etkisi kaçınılmazdır.

İnsanlık onuruna yaraşır bir yaşam ancak azınlık ve insan haklarının tam anlamı ile garanti altına alınıp bu hakların korunması ve teşvik edilmesi ile mümkündür. Bunun gerçekleşmesi için Batı Trakya Türk Azınlığı uzun yıllardır demokratik hak ve özgürlükler mücadelesi vermektedir, vermeye devam edecektir.

29 Ocak Milli Direniş Günümüz kutlu olsun!

Halit Habipoğlu
ABTTF Başkanı
GALERİ