ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Başkan'dan

03.10.2008
Değerli Batı Trakyalılar,

16 Eylül 2004 tarihinde ülkemiz Yunanistan’da yapılan genel seçimlerin ardından kurulan Yeni Demokrasi Partisi hükümetinin Batı Trakya Türk Azınlığı’na yönelik politikası ve yaklaşımı, karşılıklı saygı ve diyalog temelinden gün geçtikçe uzaklaşıyor. Üzücü olan ise siyasi iktidarı elinde bulunduran Yeni Demokrasi Partisi’nin siyasi sorumluluk ve ahlak ilkelerini göz ardı ederek yoluna devam ediyor olmasıdır. Seçim öncesinde siyasi iktidarı elde etmek amacı ile verilen sözler yerine getirilmemekle birlikte Azınlığımız büyük bir hayal kırıklığına uğratıldı. Retorik ile politika arasındaki uçurum, Yeni Demokrasi iktidarı ile daha da derinleşti. Gerçek anlamda bir “Avrupai azınlık politikası“ oluşturmak siyasi eşitlik ve ayrımcılık yapmama ilkesi temelinde uzlaşmacı ve diyaloga açık bir yaklaşım benimsemek demektir. Ancak, Yeni Demokrasi hükümetinin son dönemdeki icraatlarına bakıldığında bunun böyle olmadığı açıkça görülmektedir. Pratikte, Azınlığımızın durumu ne yazık ki daha da kötüye gitmiş, problemleri çözümsüz kalmıştır.

Hükümetin skandalların odağı haline geldiği ve erken seçim tartışmalarının gündemi ipotek altına aldığı dönemde Yeni Demokrasi Partisi Hükümeti’nde Gümülcine doğumlu Evripidis Stylianidis’in Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanı olarak atanmasının ardından Azınlığımızın kanayan yarası olan eğitim sorunu ile dini özgürlükler ve haklar sorunu konularında çözüme yönelik temelin atılacağını düşünmekle ne kadar yanılmış olduğumu anlamanın üzüntüsünü yaşıyorum. Trakya topraklarında dünyaya gelmiş, hukuk eğitimini Trakya topraklarında almış hemşerimiz Stylianidis’in çözüm yolları aramak şöyle dursun Azınlığımıza yönelik tutumu oldukça şaşırtıcı ve üzücüdür. Cami minarelerinin yüksekliği konusunda Azınlık ile hükümet nezdinde Bakanlık ile yaşayan problem hepimizin malumudur. İslam hukuku ve geleneklerini aykırı şekilde cami minarelerinin bundan böyle 7,5 metreyi aşamayacağı yönündeki uygulama Azınlığımızın haklı tepkisine sebep olmuş, azınlığımızın dini duyguları incitilmiştir. Benzer şekilde Batı Trakya Türk Azınlığı’nın Lozan Anlaşması ilke ve hükümleri uyarınca eğitim alanında özerk statüde olduğu göz ardı edilerek 3518/2006 sayılı Yasa ile beş yaşını tamamlamış çocuklar için anaokulları zorunlu hale getirilmesinin ardından Azınlığımızın iki dilli azınlık anaokulları kurma talebi ısrarla görmezden gelinmektedir. Keza, Dedeağaç iline bağlı Büyük Derbent köyünde Azınlığımıza karşı ırkçı tutumu nedeniyle Yunan öğretmen ile Hara Nikopolu sorunu halen devam etmektedir. Yine “çağdaş azınlık politikası“ kapsamında 3536/2007 sayılı Yasa ile 240 din görevlisinin beş kişilik ve tamamı Hıristiyanlardan oluşan bir heyet tarafından seçilirken Azınlık temsilcisi olan milletvekilleri ve sivil toplum kuruluşlarının konu ile ilgili görüşlerinin alınmaması söz konusu “çağdaş azınlık politikası“nın ne denli çağdaş(!) olduğunu açıkça göstermektedir. Öte yandan Yeni Demokrasi Hükümeti, belediyeler reformu adı altında Türk belediye sayısını azaltmaya hatta Batı Trakya’yı parçalayarak Azınlığımızın sahip olduğu oy gücünü yok etmeye hazırlanıyor.

Batı Trakya Türk Azınlığı’nın yaşadığı tüm problemler karşısında özellikle diasporada yaşayan Batı Trakyalıların yılardır verdiği hak ve özgürlükler mücadelesi devam ediyor. Mücadelemiz ağır ancak emin adımlar ile devam ederken uluslararası toplumun Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunları ile ilgilenmeye başladığı görülmektedir. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeleri, İnsan Hakları Komiseri ile Irkçılık ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele Komisyonu üyeleri ile Birleşmiş Milletler Azınlıklar Bağımsız Uzmanı Gay McDougall’ın Batı Trakya’yı ziyaret ederek Azınlığımızın sorunları konusunda çalışma yaptıkları ve siyasi iktidara sorumluluklarını hatırlattıkları görülmektedir. Böylesi bir diplomasi trafiği gelecekte şüphesiz daha da yoğun bir şekilde yaşanacaktır. Çünkü Batı Trakya Türkleri artık Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu(ABTTF) ile uluslararası arenada özellikle Avrupa Birliği zemininde güçlü lobi çalışmaları yürütmektedir. ABTTF, yalnızca Eylül 2008’de Birleşmiş Milletler Halkla İlişkiler/Sivil Toplum Kuruluşu (DPI/NGO) tarafından Paris’te düzenlenen “Herkes İçin İnsan Haklarını Yeniden Teyit Etmek: 60. Yılında Evrensel Deklarasyon“ konulu konferansa katılmış ardından İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin 9. Oturumu’nda “Anadilde Eğitim Hakkı: Anaokullarında İki Dilli Eğitim“ başlıklı yazılı bildirisi ile Batı Trakya Türk Azınlığı’nın iki dilli anaokulları talebini gündeme taşımıştır. ABTTF, Ekim ayında Varşova’da düzenlenen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) İnsani Boyut Uygulaması Toplantısı’na katılarak Azınlığımızın eğitim özellikle anaokulları sorununu gündeme getirmiştir. Yine Ekim ayında ABTTF, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeleri ile görüşerek Azınlığımızın sorunlarını dile getirmiştir. ABTTF, 7–8 Ekim 2008 tarihlerinde Avrupa Diyalog Forumu’nda Azınlığımızı temsil edecektir. Kasım ayında ise ABTTF, Birleşmiş Milletler 4. Dünya Kentsel Forumu’nda 27 metrekarelik stand ile Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sesini tüm dünyaya duyurmak ve Azınlığımızın sorunlarını dile getirmek amacı ile Çin Cumhuriyeti’nde olacaktır.

Sevgili Batı Trakyalılar,

Görüldüğü gibi ABTTF, çalışmalarına büyük bir azim ve özveri ile devam etmektedir. Bir olduğumuz, bir arada olduğumuz sürece Azınlığımız gücünün farkına varacaktır. Hak ve özgürlükler mücadelemiz hepimizin mücadelesidir. Böyle olmaya devam edecektir.

Halit Habipoğlu
ABTTF Başkanı
GALERİ