ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

SEÇİMLERDE OY ARACI DEĞİL PARTNER OLMALIYIZ

13.07.2007
Bugün itibariyle Batı Trakya Türk Azınlığı siyasi temsil konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya. Azınlığımızın parlamentoya bağımsız milletvekili gönderebilmesinin önü mevcut seçim yasası ile kesildi. Yıllar önce merhum Dr. Sadık Ahmet’in çabaları ile yaratılan siyasi bütünlük sayesinde Azınlığımız gücünü kanıtladı ve parlamentoya bağımsız milletvekili göndermeyi başardı. Parlamentoya giren 2 bağımsız Türk milletvekili Azınlığımızın sorunlarını güçlü bir şekilde kamuoyuna duyurabildi, bunun sonucunda duyulan korku ile %3 barajı bağımsız milletvekili adaylarına da uygulanmaya başlandı.

Azınlığımız parlamentoya bağımsız milletvekili gönderebilecek güce sahipken, bunun önüne geçmek için dünyanın hiç bir yerinde görülmemiş bir seçim yasası çıkarılarak sadece siyasi partilere getirilen seçim barajı bağımsız milletvekili adaylarına da uygulanmaya başlandı. Bu sebeple şu an Azınlığımızın temsil kabiliyeti kısıtlanmakta. Bağımsız milletvekili çıkaramayan Türk Azınlık mecburen diğer siyasi partilere yönelmektedir. Türk milletvekili adaylarının elinin kolunun bağlı olduğunu bilen siyasi partiler de Azınlığımızın isteklerini ve sorunlarını göz ardı ederek ve Azınlığımıza hiç danışmadan aday seçimlerini kendi istedikleri gibi ve işlerine geldiği gibi yapmakta.

Yukarıda belirtilen sebeplerden dolayı Türk Azınlık mensupları arasında particilik eğilimi artmaya başladı ve bir partizanlık anlayışı baş göstermiştir. Yapılan bir çok organizasyonda Azınlık insanının sorunlarından çok partiler ön plana çıkmaya başlamıştır. Örneğin, tütüncülerimizin sorunlarını duyurmak üzere düzenlenen protesto yürüyüşlerinde Türk milletvekili sırf iktidar partisine mensup olduğu için saldırılara maruz kalmıştır. On yıl aradan sonra yapılan Yüksek Kurul toplantısında Azınlığımızın sorunlarının tartışılarak, birlik ve beraberlik gösterilmesi, böylece herkese mesaj verilmesi amaçlanmış ancak, hep beraber el ele verilerek neler yapılabileceğinden çok hangi partinin neler yaptığı yada yapmadığı tartışma konusu olmuş, Azınlığımızın sorunlarından çok partiler konuşulmuştur. Hatta, Azınlığımızın asırlardan bu yana düzenleyegeldiği panayır ve şenlikler bile siyasi partilerin propagandalarına alet edilir hale gelmiştir.

Azınlık olarak özel bir konumda olduğumuz göz önüne alınarak var olan sorunlarımız demokratik yollardan anlatabilmek mevcut partilerin bünyelerinde çok mümkün olamamakta. Kendi sorunlarımızı ortaya koymak ve güç birliği yaparak seçimlere katılmak yerine bilinçsiz bir şekilde particilik yapılmakta, Türk seçmeni bölünmekte, Azınlığımızın birlik ve beraberliği zedelenmektedir.

Şöyle bir geçmişe göz atarsak, bağımsız milletvekili çıkarmamızın ardından önümüze %3 barajını koydular. O dönemde buna oylarımızla tepki verebilmeyi başardık. Daha sonra partilerden aday gösterip üç milletvekilimizi meclise gönderdik. Daha sonra milletvekillerimizin sayısı, ikiside Gümülcine’den olmak üzere, ikiye indi. Şu an ise mecliste sadece bir milletvekilimiz var. İskeçe ilimizde iki dönemdir milletvekili çıkaramıyoruz. Partiler köylerimizde bile teşkilat kuruyorlar.

Her durumda siyasi partilere Azınlığımızı daha fazla oy alabilmek ve daha fazla milletvekilliği kazanabilmek için imkan sağlanmakta. Yeni seçim yasası ile de, siyasi partiler Azınlığımızdan daha fazla aday gösterecek, Azınlığımıza yönelik propaganda yapacak, oy toplayacak ve Azınlık oyları bölünmüş olacak. Böylece Azınlığımız milletvekili çıkaramama tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Görülen tablo da, siyasi partiler Azınlığımızı sadece bir oy aracı olarak görmekte olduğudur. Bu sebeple, mevcut partilere var olan sorunlarımıza çözüm önerileri üretmeleli ve Azınlığımızı bir oy aracı olarak değil de bir partner olarak görmeli. Azınlık olarak bu duruma bir son vermek bizim sorumlulugumuzda.

Yapılması gereken particilikten vazgeçmektir. Var olan partilerin Azınlığımızı kucaklamadığı ve sorunlarımızın çözümü hususunda samimi olmadıkları açıktır.. Bu durumda Azınlığımız, ayrı ayrı partilerde olsa dahi belli hedefler etrafından birleşerek bütünlük içinde hareket etmelidir. Özellikle bağımsız adaylar için %3 barajını kaldırmak için birlikte hareket etmeli, bu sayede kendi bağımsız temsilcilerimizi seçerek partilere bağlı kalmak zorunluluğundan kurtulmalıyız.

İskeçe’de son yerel seçimlerde bağımsız liste oluşumu İskeçe Belediye Meclisi’ne bir üye seçmeyi başardık. Şu anda da genel seçimlerle ilgili bağımsız liste oluşumu çalışmalarını ilgiyle izlemekteyiz, ve aslında beklediğimiz, görmek istediğimiz tabloda budur. Bu çalışmalar son derece doğru ve memnun edicidir. Azınlığımızın gücünün farkında olması gerekmektedir. Bakınız bugün itibariyle, Gümülcine Vilayet Meclisi’nde 14 kişilik PASOK grubunun 8’i Türk’tür. Yani, Gümülcine Vilayet Meclisi’nde PASOK grubunun %57’sini Türkler oluşturmaktadır. Bir anlamda çoğunluğun partisinde biz Türkler çoğunluğu oluşturmaktayız. Bu bile Azınlığımızın taleplerine ne kadar cevap verebiliyor? Neredeyse hiç. Çünkü parti politikasının dışına çıkılamıyor. Bu da göstermektedirki, Azınlığımız haklı davasına sahip çıkmalı. Bu özellikle son yerel seçimlerde İskeçe’de bağımsız listenin elde ettiği başarı ile iyice kanıtlanmış oldu. Ancak, mevcut yapıyı göz önünde bulundurarak genel seçimlerde çok dikkatli, sorumluluk bilinci içinde ve birlik ve beraberlik duygusu ile hareket etmeliyiz.

Şu anki yapı içerisinde seçim sürecinde belli bir süre dile getirilen sorunlarımız seçimlerden sonra rafa kaldırılmakta. Çoğunluğun siyasi partilerinin bizim sorunlarımıza sahip çıkmasını beklememek gerekir. Şu ana kadar yaşanan tüm iyileşmeler bizim birlik ve beraberlik içerisinde sesisimizin güçlü bir şekilde dile getirilmesi ve Avrupa Birliği’nin kazanımları sonucunda olmuştur. Bu nedenle öncelikle birlik olmalı, aramıza ayrılık, parti yada örgüt sokmamalıyız. Kendinize sahip çıkmalıyız, sorunlarımızın bilincinde olarak ortak bir hedef etrafında birleşerek birlikte hareket etmeliyiz.


Halit HABİPOĞLU
ABTTF Başkanı
GALERİ