Dr. Sadık Ahmet´in Ölüm Yıldönümü

Bundan tam 10 yıl önce 24 Temmuz 1995´de Batı Trakya Türkleri acı bir haberle irkildik. Aziz liderimiz, ömrünü azınlığimızın sorunlarının çözümüne adamış bir halk adamı inanılması güç bir trafik kazasında hayatını kaybetmişti.

Kimsenin cesaret edemediği işlere, inatla ve ısrarla sarılarak, azınlığımızın ufkunu açan, o güne dek kendisine yapılan her haksızlığa boyun eğen azınlığımıza, “artık yeter” demesini öğreten Dr. Sadık Ahmet´in anısını Batı Trakya Türkleri olarak kalplerimizde ve belleklerimizde öylesine canlı tutmaktayız ki, sanki hiç aramızdan ayrılmamış, hala yanı başımızda gibi.

Rahmetli Dr. Sadık Ahmet, aramızdan ayrılırken bizlere bıraktığı en büyük miras, emsalsiz cesareti oldu. Kimsenin üzerine almak istemediği imza kampanyasını kendi çabalarıyla yürüten, dünyanın ilgisini azınlığımızın maruz kaldığı haksızlıklara çekmek için gecesini gündüzüne katarak çalışan, bu uğurda mahkemeden mahkemeye, hapishaneden hapishaneye sürülen Sadık Ahmet, aldığı rekor oylarla, Yunan Parlamentosu´a bağımsız aday olarak girerek, azınlığımızın gür sesi oldu. 300 kişilik Parlamento´daki bu tek sese katlanamayanlar, onu durdurmak isteyenler, bağımsız adayların seçilmeleri için ülke çapında % 3´lük bir seçim barajı getirdiler. Batı Trakya´daki Yunanlılar dahi oy verse, ulaşılamayacak orana rağmen, azınlık normal şartlarda bağımsız milletvekili seçilmesine kat kat fazlasıyla yetecek oylarını ona vererek liderinin arkasında durmaya devam etti. Yunanistan´ın haksız uygulamaları Avrupa´ya götürerek, sorunların çözümünü hedefleyen aziz liderimiz, son günlerini Batı Trakya´nın en büyük eksikliklerini adında taşıyan, kurucusu olduğu Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisi´nin başkanı olarak sürdürdü ve o elim kaza onu elimizden aldığından ektiği tohumların filizlenişini göremedi. Bugün bu filizler, ülkemiz Yunanistan´ı idare eden ellerce kurutulmaya çalışılıyor. Adında “Türk” sözcüğü geçen derneklerimiz kapatılarak, kimliğimiz reddediliyor, dini liderlerimiz Müftüler, hakkımız olduğu halde tarafımızdan seçilemiyor, şeçtiklerimiz tanınmıyor, vakıflarımız 40 yıldır, seçemediğimiz yöneticilerin elinde yağmalanmakta, eğitimimiz günden güne felç ediliyor, ekonomik koşullarımız ve yerleşim yerlerimizin maruz bırakıldığı geri kalmışlıkla kimseyi Avrupa Birliği´nde yaşadığımıza inandırmamız mümkün değil.

O yokken, Batı Trakya Türkleri herşeye “tamam” der sananlar, bilmiyorlar ki, Dr. Sadık Ahmet´i yaşamış bu azınlığın herbir ferdi, hakkı gaspedildiğinde mücadele için en az onun kadar cesur ve istekli birer Sadık Ahmet´tirler. Bu haksızlıklıklarınıza devam ederseniz, bir Sadık Ahmet değil, 150 bin Sadık Ahme,t kabusunuz olup üstünüze çöker.

Aziz liderimiz Sadık Ahmet, yollarına ömrünü koydugun bu azınlığın fertleri olarak, seni asla unutmuyoruz ve sana her gelişimizde daha fazla hakkımızı elde etmiş bir şekilde geleceğimize, haklarımızı yılmadan sonuna dek savunacağımıza söz veriyoruz.