Sevgili okurlar,
Ülkemiz Yunanistan’da ikinci genel seçimleri de arkada bıraktık.
Beklediğimiz gibi 21 Mayıs’ta yapılan bir önceki genel seçimlerde seçilen dört milletvekillimiz 25 Haziran’da da yeniden seçilerek meclise girdi.
Ancak beklemediğimiz üç aşırı sağ partinin seçim barajını aşarak meclise girmesi oldu.
Anlaşılan Yeni Demokrasi Partisi’nin seçimler öncesi bizleri hedef alan suçlayıcı ve saldırgan seçim propagandası kendisine değil de aşırı sağ partilere yaradı.
25 Haziran genel seçimlerini kaybeden ve büyük oy kaybına uğrayan SYRIZA Genel Başkanı Alexis Çipras, başkanlık görevinden istifa etti.
21 Mayıs ve 25 Haziran genel seçimlerinde sergilediğimiz birlik ve beraberliğimiz sayesinde ülkemizin genelinde gündem yarattık!
Gündem yaratmamız ile sayıları az da olsa ülkemizdeki bazı siyasetçi ve akademisyenler bizler hakkında, varlığımıza ve kimliğimize dair olumlu açıklamalarda bulundular.
Örneğin SYRIZA’dan eski Dışişleri Bakanı Yorgos Katrugalos, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) İskeçe Türk Birliği ile ilgili kararına atıfta bulunarak, herkesin kendini istediği gibi tanımlayabileceğini söyledi.
Yine SYRIZA’dan eski Eğitim Bakanı Nikos Filis, Batı Trakya’da yaşayan insanların kimliklerini de ortaya koyacak nüfus sayımının yapılmasını istediklerini ve bu taleplerinde haklı olduklarını söyledi.
SYRIZA Avrupa Politikaları Departmanı Sekretaryası üyesi ve akademisyen Sotiris Valden makalesinde, Batı Trakya’daki azınlığın “Türk” olarak tanınmasının demokrasinin gereği olduğunu kaydetti.
Akademisyen ve yazar Dimitris Hristopulos da makalesinde, ülkemizde birinin etnik olarak Türk ve değerli bir Yunan vatandaşı olabileceğine dair ciddi bir hoşgörüsüzlüğün var olduğunu ifade etti.
İki genel seçim öncesi, arası ve sonrasında siyasetteki bu yoğun gündemin ardından siyasetçiler ve halk dinlenmeyi hak etti.
Ancak hükümetin dinlenme lüksü yok!
Ülkemizin ivedi çözüm bekleyen birçok sorunu var!
Halk, ekonomi, sağlık gibi birçok alanda yaşanan ciddi sorunlara hükümetten acil çözüm bekliyor.
Öte yandan bizler de ülkemizin varlığımızı inkar etmeye son vermesini, İskeçe Türk Birliği, Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve Meriç İli Azınlık Gençleri Derneği ile ilgili aleyhindeki AİHM kararlarını tam ve etkili bir şekilde uygulamasını istiyoruz!
Askeri cunta döneminde gasp edilen eğitim ve dini özerkliğimizin kaldığı yerden aynen devam etmesini, haklarımızın iadesini talep ediyoruz!
Sözlerime son verirken hepinize güzel ve keyifli bir tatil dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı
