Poşpoş Tekkesi: Yok olan tarihi bir eser daha!

Gümülcine'nin simgelerinden biri olan tarihi Poşpoş Tekkesi'nin bugünkü durumu içler acısı. Osmanlı döneminden kalan bu tarihi eser, yokedilmek üzere kendi kaderine terkedilmiş durumda.
Osmanlı padişahlarından I. Murat döneminde yaptırılan ve 600 küsür yıl dimdik ayakta kalan tarihi tekke, ne yazık ki 20 ve 21. yüzyıllarda hoşgörüsüzlük ve kültür düşmanlığının kurbanı olmakta.
Bugün demir parmaklıklar arkasına sıkıştırılmış ve yok olmaya mahkum edilmiş Poşpoş tekkesinin arazisi de yönetimin sürekli istimlaklarının hedefi olmuş. Dönümlerle ifade edilen bir arazi üzerinde bulunan tekke ve mezarlık, günümüzde 500 - 600 metrekareye sıkıştırılmış. 1988 yılında 3 kez kundaklanan bu tarihi eser, 1989 yılında da yıktırıldı.

Her fırsatta çokkültürlülükten ve öneminden bahseden bölgemizdeki yöneticiler ise Gümülcine'nin ve bölgenin tarih ve kültür mirası olan bu esere sahip çıkmayı şimdiye kadar hiç düşünmediler.
Sonuçta, tarihe tanıklık eden bir eser daha yok olup gidiyor. Ve herkes buna seyirci kalıyor!!!
Araştırmacı yazar İsmail Bıçakçı, İSAR Yayınları tarafından 2003 yılında yayınlanan ''Yunanistan'da Türk Mimari Eserleri'' adlı kitabının 134-135'inci sayfalarında Poşpoş tekkesi hakkında şu bilgilere yer vermektedir: ''1319 tarihli Edirne Salnamesi'nden anlaşıldığına göre, Postuboş Baba (Poşpoş) Ahmet Rıfaî, Sultan Murad Hüdavendigâr zamanında sayılı âlimlerinden olup buralara gelmiş ve Gazi Evrenos Bey'le birlikte buraların fethinde büyük rol oynamış bir zattır. Bir tekke, aşhane ve misafirhane açmış, kendisi de vefat edince bu tekkeye defnedilmiştir.
Adı geçen tekke hakkında 1310 tarihli Edirne Salnamesi'nde aynen şöyle bir kayıt vardır: "Müşarün ileyh cennetmekân Sultan Murad Hüdavendigâr zamanın ulema ve meşayih-i kiramından olup bu havalinin esna-yi fethinde Gazi ile birlikte Gümülcine'ye gelmiş ve burasını mesken ittihaz ederek, vefat etmesiyle kasaba civarında mahall-i mahsusa defnedilmiştir. Başka bigüna malumat yok ise de türbe-i şerif ve tekkesi ve misafirhanesi küşadedir."

Son yıllara kadar bu tekke, yarı harap bir halde de olsa ayakta durmaktaydı. Ancak beklenilen kaderi onun da başına geldi. Poşpoş Tekkesi 1989 yılı sonlarında yerle bir edildi. Haziresinde 17. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanan sanat değeri yüksek tarihi mezar taşları vardır. Ancak bunlar da birer birer aşırılarak veya geceleri kasıtlı olarak kırılmak suretiyle kaybolmaktadır. Bu acı manzarayı Türk azınlığının önde gelenleri kınama ile seyretmektedirler. Gerek azınlık çevrelerinden ve gerekse anavatan Türkiye'den protestolar yağdı, fakat sonuç değişmedi!''

Kaynakça:
160 Busbeca, Türk Mektupları, çev. Cahit Yalçın. İstanbul 1930, s. 30.
161 1310 tarihli Edirne Vilayeti Salnamesi