Oylarımızla Atina’ya gönderdiğimiz SYRIZA milletvekillerimiz çıkarlarımızı ne kadar koruyor?

Sevgili Batı Trakya Türkleri,

“SYRIZA’nın Batı Trakya Türk politikasında yanlışlığa ‘Dur’ deme zamanı geldi!” başlıklı bir önceki yazımda SYRIZA’nın bizim sayemizde son iki seçimde ülke genelinde en çok oyu bizim bölgemizden çıkardığını söylemiş, bizi ödüllendireceği yerde tüm meseleleri sağcı ortağı ANEL’e bıraktığını söylemiştim.

Bildiğiniz gibi ülkemiz Yunanistan yıllardır Batı Trakya Türklerinin eğitim özerkliğini yok etme çabası içerisinde. Eğitim özerkliğimiz anlaşmalar ile garanti altında olmasına rağmen Yeni Demokrasi, PASOK ya da SYRIZA farketmeksizin hükümete gelen tüm siyasi partiler kendi bildiklerini yaptılar, sanki devlet okullarıymış gibi okul sistemimizle oynadılar.

Eğitim özerkliğimizi bir örtü olarak kabul edersek her bir hükümet bu örtüyü kendi kafasına göre kesti, biçti, üstüne farklı kumaşlarla yamalar yaptı.

Sonuçta ne oldu? Bu artık bizim örtümüz olmaktan çıktı. Yeni Demokrasi, PASOK ve SYRIZA’nın üst üste yama yaptıkları bir örtü oldu.

Peki biz ne yapıyoruz? Sandıkta çoğunluğun partilerinden Yeni Demokrasi, PASOK, SYRIZA’dan aday olan Türkleri milletvekillerimiz olarak seçerek meclise gönderiyoruz.

Milletvekillerimizden Batı Trakya Türklerini ilgilendiren tüm konularda bizim lehimize sorunlarımızı dile getirmelerini bekliyoruz, ülkemizin ve bölgemizin refahını güçlendirmek için onları meclise seçerek demokrasinin gereği olarak ülkemizin yönetiminde rol oynamalarını istiyoruz.

Ne var ki evdeki hesabın çarşıya uymadığını uzun zamandır acı bir şekilde tecrübe ediyoruz.

Batı Trakya’mızın refahında bir ilerleme olmuş değil.

Bölgedeki Batı Trakya Türk nüfusunun sayısı ile orantılı olarak kamuda ya da devlet kurumlarında yer bulamıyoruz, bu noktada adaletsizlik hep vardı, yine var.

Belediye başkanlarımız, müftülerimiz, dernek başkanlarımız, partimizde yöneticilerimiz sürekli ifadeye çağrılıyorlar. Temsilcilerimiz ifadeye çağırılırken özellikle iktidar partisine mensup milletvekillerimizin “Durun bakalım, ne yapıyorsunuz?” dediklerini görmedik.

İlkokullarımız devlet okulu olmamasına rağmen bizlere sorulmadan kapatıldıklarında SYRIZA partisine oy vererek meclise taşıdığımız milletvekillerimizin “Orada durun, ne yapıyorsunuz?” dediklerini maalesef görmedik.

Yeni ortaokul ve lise açılması konusunda sunduğumuz dilekçeler yanıtsız kalınca bu milletvekillerimizin “Taleplerimiz neden dikkate alınmıyor?” dediklerini de görmedik.

Kozlukebir ve Yassıköy’de nüfusun çoğunluğu, Mustafçova’da nüfusun tamamı Türk olması dolayısıyla bölgede yaşayan halkın diline hakim Türkçe memurların işe alınması engellendiğinde SYRIZA milletvekillerimizin bunun sebebini sorarak “Ne yapıyorsunuz?” dediklerine şahit olmadık.

Peki bu millletvekillerimiz, “millet”in vekilleri değiller mi? Bu kişileri bizim “millet”imiz seçmedi mi?

Yukarıda saydığım olayların hiçbirinde iktidar partisine üye milletvekillerimiz tepki göstermediler, şimdi onları meclise göndererek vekil yapan bizlere karşı kurumlarımızı hedef alarak İskeçe Muzaffer Salihoğlu Azınlık Ortaokulu ve Lisesi yönetimini ve İskeçe ve Gümülcine’deki SÖPA mezunu öğretmen derneklerimizi çeşitli gerekçeler öne sürerek kamuoyu önünde eleştirdiler.

Anlaşılan iktidar milletvekillerimiz azınlığımız çıkarlarının üzerinde gördükleri azınlığımızın haklarını ve taleplerini görmezden gelmeye devam eden yönetimin çıkarlarına hizmet ediyorlar. Bunu da son yaptıkları basın açıklaması ile kanıtlamış oldular.

Pes demekten başka söyleyecek söz bulamıyorum.

Sözlerime son vermeden önce Almanya’dan Batı Trakya’mıza, anavatanımıza veya diğer ülkelere tatile gidecek tüm dostlara hayırlı yolculuklar dileyerek herkese iyi tatiller diliyorum.

Selam ve saygılarımla.


Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı