ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Erdoğan hem iyi bir diplomat olduğunu gösterdi

10.05.2004
"Türkiye Başbakanı, gerek sözlü, gerekse eylemsel en ufak bir gerginlik yaşanmaksızın Trakya ziyaretini tamamladı. Erdoğan hem iyi bir diplomat olduğunu gösterdi, hem de Türk-Yunan ilişkilerinin gelişmesi doğrultusunda yeni bir dönemin başladığı yolunda iyi izlenimler bıraktı.

Erdoğan tahrikkar hiçbir harekette bulunmadı, beyanlarında da gayet ölçülüydü. Hepsinden önemlisi açık bir biçimde, "kurtarılmamışlık" sloganlarıyla beslenenlere, azınlık mensuplarının "Yunan vatandaşı" olduklarını söyleyerek, "daha güçlü bir Yunanistan için çalışmaları gerektiği" yolunda tavsiyelerde bulundu.

Aşırıcı milliyetçi kişilerin dışlanmaları ve Türk-Yunan ilişkilerinde yeni bir dönem için çalışılmasının istenmesi de, her iki taraftaki bu tür kişilere karşı verilmiş iyi bir cevap oluşturuyordu.

Erdoğan, etrafında dolaşan azınlık mensuplarını da "Türkler" olarak değil, "kardeş" olarak nitelendirdi. Bunun yanısıra, gayriresmi kurum temsilcileriyle ve hatta yasal müftüleri gözle görülür bir şekilde dışlayarak "sözde" müftülerle görüşmekten geri kalmadı. Ayrıca Müslüman Gençler Birliği'nin (metinde aynen) basamaklarına kadar çıktı, içeriye baktı, ama binaya girmedi.

Erdoğan ayrıca, azınlığın tüm sorunlarına, devletin yasaları çerçevesinde çözüm aramasını ve azınlık mensuplarının toplumsal yaşama entegrasyona engel teşkil etmeyecek şekilde kendi değerlerini korumalarını istedi.

Türkiye Başbakanı Erdoğan Gümülcine'de bulunduğu süre içerisinde kendisini dinleyen dindaşları tarafından daha iyi anlaşılabilmek için somut örnekler kullanmayı da ihmal etmedi. Örneğin, "boş bardaktan" söz etmek yerine, yarı dolu bardağın geriye kalan kısmının nasıl doldurulacağı gibi sözler sarfetti. Bu, oldukça güzel bir benzetmeydi. Erdoğan böylece anlamlı bir şekilde boş şeyler hakkında konuşulageldiğini, oysa daha yapıcı ve olumlu işler yapılabileceğini anlatmak istedi.

Erdoğan'ın daha net olduğu yer ise, helva yapımıyla ilgili benzetmesiydi. Başbakan, "Un, şeker, yağ var. Peki ama neden helva yapamıyoruz? Çünkü imalatçımız yok. Bununla biz uğraşacak ve helvayı kendimiz yapacağız" dedi. Erdoğan bu sözleriyle tüm engellerin aşılacağını ve iki halkın birlikte helva yapabileceklerini ve bu helvanın Türk-Yunan dostluğu ve işbirliği tadında olacağını vurgulamak istedi.

Doğulu kalender Sayın Erdoğan bilgece sözler etti. Kendisini duyması gerekenler duydu, ima ettiklerini anlaması gerekenler anladı ve tuhaflıklarında ve de sloganlarında ısrar edenler de, emin olsunlar ki, aynı şekilde devam ederlerse toplum tarafından kınanacak ve dışlanacaklardır".

Hronos
10 Mayıs 2004