ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Ülkemiz Yunanistan'da neler oluyor

28.02.2009
Saygıdeğer Batı Trakyalılar,

Hatırlayacaksınız, Batı Trakya Türk Azınlığı için 2009 yılının epey hareketli bir yıl olacağını ifade etmiştim. Şubat ayı içerisinde Batı Trakya’da cereyan eden olaylar, öylesine hızlı ve takip edilmesi zor... Son günlerde Azınlık’ın günlük yaşantısı ve mücadelesine etki etmesi kaçınılmaz olaylara tanıklık ediyoruz. Öylesi bir dönemden geçiyoruz, ülkemize neler olduğu sorusunu sormadan edemiyoruz. Önce Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve PASOK milletvekili Çetin Mandacı’nın, 29 Ocak 1998 olayları sırasında T.C. Atina Büyükelçisi olarak görev yapmış olan sayın Gündüz Aktan’ın vefatı ile ilgili olarak yayımladığı taziye mesajında yer alan ifadelerin Yunan Meclisi’nin gündemine taşınarak tartışılması ve sonrasında aşırı sağcı LAOS partisi ve diğer siyasi parti temsilcilerinin tepkisi ile birlikte ulusal ve yerel basında yer bulan ifade ve yorumlar tehlikeli bir dönemden geçtiğimize işaret ediyor.

Doğu Makedonya-Trakya Bölge Genel Sekreteri Dimitris Stamatis’in T.C. Gümülcine Başkonsolosu sayın Mustafa Sarnıç ile görüşmesi ve müteakip olarak PASOK Dış İlişkiler Sorumlusu Andreas Loverdos’un Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni’ye yönelik olarak T.C. Gümülcine Başkonsolosluğu’nun ve bizzat Başkonsolos sayın Mustafa Sarnıç’ın “Başkonsolosluk makamlarının uluslararası hukukla belirlenen çerçeveyi ve sınırları ciddi biçimde aşan belli başlı faaliyetleri“ ile ilgili sunduğu soru önergesine Dışişleri Bakan Yardımcısı Andreas Valinakis’in verdiği yanıt, Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilgili oldukça ilginç yorumlar içeriyor. Şubat ayının ikinci yarısında ise Türkiye Cumhuriyeti kamu bankası olan Ziraat Bankası’nın Atina ve Gümülcine şubeleri için gerçekleştirilen açılış için hazırlanan davetiyelerde “Komotini“ değil „Gümülcine“ ifadesi üzerine yaşanan kriz, oldukça ilginç bir olayın gerçekleşmesine daha sebep oldu. Batı Trakya Türk Azınlığı üyesi gazeteci Trakya’nın Sesi gazetesi ile Işık FM adlı radyo istasyonu sahibi Abdülhalim Dede, Antena televizyonunun Gümülcine şehir meydanında gerçekleştirdiği canlı yayına katıldığı sırada bir Yunanlı tarafından yumruklu bir saldırıya uğraması hepimizi derinden üzdü. Yunanistan’da aşırı sağda yer alan Hronos gazetesinin Başkonsolos sayın Mustafa Sarnıç ile ilgili yorumları ize bizleri hayrete sürüklüyor. Önce Başkonsolos’un Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilişkilerinden duyulan rahatsızlık şimdi de Ziraat Bankası’nın açılışında yaşanan olayların sorumluluğu çirkin bir üslup ile sayın Başkonsolos’a yüklenmek isteniyor.

Son olarak ise İskeçe Türk Birliği’nin resmiyetini geri almak ve 1983 öncesi yasal statüsüne geri dönmek için açtığı dava, 19 Şubat’ta İskeçe Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görüşüldü. Ancak duruşma sırasında avukatı aracılığı ile müdahalede bulunan Trakya Dernekleri Federasyonu, İskeçe Türk Birliği’ne resmiyetinin iade edilmesine itirazda bulundu. Hatırlayacaksınız, Mart 2008’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yunanistan’ın dernek kurma özgürlüğü hakkını ihlal ettiği kararına vararak Yunanistan’ı mahkum etmişti. Ardından Büyük Daire Yunanistan temyiz başvurusunu reddetmiş, böylelikle AİHM’nin kararı teyit edilmişti. AİHM’nin kararının ardından yaklaşık bir yıl geçmiş olmasına rağmen İskeçe Türk Birliği, halen tabelasını asamamıştır. Resmiyetinin iadesi ile açılan dava, halen karara bağlanmamıştır.

Değerli Batı Trakyalılar,

Tüm bu olaylar Batı Trakya’mızda yaşanıyor! Üstelik, Şubat ayında yaşandı. Ülkemizde hayret verici gelişmeler yaşanıyor. Sanki birileri düğmeye basmış gibi... Tüm olumsuzluklara rağmen bir de sevindirici bir haber yaşandı. 19 Şubat 2009 tarihinde Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammerberg tarafından kaleme alınan Yunanistan’dasığınma arayan kişilerin ve azınlıkların insan hakları ile ilgili iki rapor yayımladı. Raporlarda, ülkemiz Yunanistan için hiç de olumlu bir tablo çizmiyor. Avrupa Konseyi, Avrupa ailesinin bir üyesi olan Yunanistan’a pekçok konuda eleştiriler getirerek Yunanistan’dan azınlık ve sığınma hakkı arayan ve mülteci haklarının ivedilikle iyileştirilmesini istiyor.

Ülkemiz Yunanistan, vatandaşları arasında ayırım gözeterek uluslararası ve Avrupa Konseyi insan hakları standartlarına aykırı şekilde hareket etmeye devam ediyor. Ancak Yunan devleti ve hükümeti, vatandaşları arasında Yunan soyundan olan ve olmayan gibi bir ayırım gözeterek vatandaşlarına farklı muamelede bulunuyor. Ülkemiz, insan hakları alanında oldukça kötü bir sicile sahip... Bu nedenle Yunanistan, Avrupa Konseyi tarafından sıkı şekilde gözlemleniyor. Şubat ayı sonunda Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Komitesi üyesi Boriss Cilevics, “Avrupa’da azınlıkların korunması: Ortak standartların uygulanmasında en iyi örneklere ve eksiklikler” adlı raporunu hazırlamak üzere Yunanistan’da yaşayan Makedon toplumunun durumunu gözlemlemek üzere Atina ve Florina’da temaslarda bulundu.

Sevgili Batı Trakyalılar,
Artık yalnız değiliz. İhtiyacımız olan tek şey Azınlık’ın birlik ve beraberlik içerisinde tek sesli hareket etmesi. ABTTF, Azınlık’ın sorunlarını uluslararası zemine taşımak için yıllardır çaba gösteriyor, göstermeye devam edecek. Hak ve özgürlükler mücadelesi oldukça uzun ve yorucu bir süreç... Zira, Azınlık bu mücadele için gerekli azim ve sabıra sahiptir.

Halit Habipoğlu
ABTTF Başkanı
GALERİ