Türk Baskonsolosun, Iskeçe Vali ve Belediye Baskani'ni ziyareti

Gümülcine'de yayinlanan Hronos (asiri sag egilimli, 3000 tirajli) gazetesinin 19 Mart 2003 tarihli nüshasinda emekli Korgeneral Konstantinos Vouloutiadis imzasiyla yer alan bir yazinin çevirisi.

Türk Baskonsolosun, Iskeçe Vali ve Belediye Baskani'ni ziyareti

T.C.Gümülcine Baskonsolosu Hüseyin Avni Botsali, 15 Ocak 2003 tarihinde Iskeçe Valisi Giorgos Pavlidis ile Iskeçe Belediye Baskani Mihail Stilianidis'e yeni yil için iyi dileklerini sunmak üzere birer nezaket ziyaretinde bulundu.

Ancak, Baskonsolosun Iskeçe Valisine gerçeklestirdigi nezaket ziyaretinde, uzun süre iki ülkeyi ilgilendiren konular ile bölgedeki azinligin yasam sartlari da ele alindi.

Türk Baskonsolos, "Vali ile çesitli konularda görüs alis verisinde bulunduklarini, Egnatia karayolunun iki ülke arasindaki mesafeyi kisaltarak, ticari ve ekonomik iliskileri kolaylastiracagini ve bunun iki ülke açisindan da faydali olacagini" belirtti.

Baskonsolos ayrica, "iki toplum" arasinda yönetim boyutunda bugün iyi iliskiler bulundugunu vurguladi. Ancak Baskonsolos, Kibris'in isgal altindaki topraklarinda bulunan Kibris Türklerinin Denktas aleyhine gerçeklestirdikleri mintingler hakkinda yorum yapmayi reddederek, gazetecileri Atina'daki Türk Büyükelçiligine yönlendirdi.

Baskonsolos ayrica, Iskeçe Va lisine samimi bir sekilde, Gümülcine'deki Baskonsoloslugun kapisinin her zaman açik olacagini vurguladi.

Iskeçe Valisi de, bu yilin Türkiye'nin AB'ye katilim süreci açisindan iyi bir yil olmasini diledi. Iskeçe Valisi ayrica, "Iki toplum arasindaki iliskilerin gelecekte bugünkünden çok daha iyi olacagini" belirtti.

Vali, geçen yillar boyunca iki halkin çok degerli zamanlar kaybettiklerini, ancak yavas yavas dogru yolu bulduklarini ifade etti.

Iskeçe Belediye Baskani da, Baskonsolosla yaptiklari görüsmede, Türk belediyeleri ile isbirligi konularini ele aldiklarini ve Sisli Belediyesi ile kardes belediye iliskisi kurmaya hazirlandiklarini açikladi.

Hatirlayacaginiz gibi, Ankara'daki Yunan Büyükelçiligi'nin hazirladigi 2001 yili raporunda, "azinlik sorununun 2001 yili içerisinde Türklerin ilgi odagi oldugu" ibaresi yer aliyordu.

Bilindigi gibi, bir süre önce Fransa Cumhurbaskani ve AB Anayasa Kurucu Komisyon Baskani Jiscar D'estaing, Le Monde gazetesine verdigi bir demeçte, "Türkiye'nin AB'ye girmesini destekleyenleri Birligin düsmanlari" olmakla suçlamis ve Türkiye'nin AB'ye girmesinin, AB'nin sonu olacagini, bu baglamda Türkiye'nin Avrupa'ya komsu ve önemli bir ülke oldugunu, ancak, gerçekte bir Avrupa ülkesi olmadigini vurgulamisti.

Türk Baskonsolosun Egnatia karayolundaki gelismeler konusundaki açiklamasi, Türkiye'nin bu konu hakkinda ne düsündügünü ve konuyu nasil algiladigini gösteriyor. Türkiye, topraklari içerisinde Bahçeköy'den (Kipi, Ipsala karsiligi) Istanbula'a kadar olan karayolunun hiçbir zaman insa etmeyecek.

Bilindigi gibi, bir yol ne denli mükemmel olursa olsun, mükemmel ve yeterli olmayan bölümleriyle degerlendirilir. Örnegin, Bogaz'in iki yakasini birlestiren köprülerin genisliklerinin Egnatia karayolunun genisligiyle mukayese edilemeyecegi gibi.

Ayrica Baskonsolosun Bati Trakya'daki "iki toplum"dan yani Bati Trakya'daki Türk ve Yunan toplumlarindan söz etmesi kabul edilemez bir durumdur. Uluslararasi Antlasmalar -Lozan Antlasmasi- ile Türkiye ve Yunanistan arasindaki ikili anlasmalarin hiçbir yerinde ne iki toplumdan ne de Türk toplumundan söz ediliyor. Türk Baskonsolos, Türkiye'nin Kibris'ta uygulamis oldugu metodu Bati Trakya'da uygulamaya çalisarak, bir zamanlar Kibris'ta Türk ve Yunan toplumlarinin varligindan sözedilmis oldugu gibi, Bati Trakyada da iki toplumun varligindan söz etmeye basladi.

Iskeçe Valisi'nin "iki toplum" hakkinda yaptigi açiklamalarin, gazetelerin hatasi sonucu böyle yazilmis olduguna inanmak istiyorum. Iskeçe Valisi'nin Türkiye'nin AB'ye katilim süreciyle ilgili söylediklerine ise, zaten en iyi cevabi Jiscar D'Estaing'in açiklamalari vermis oluyor.

Iskeçe Belediye Baskani'nin Türk Belediyeleri ile isbirligi ve "kardeslik" konusundaki görüslerine gelince, saniyorum kendisi benim bazi yazilarimi hiç mi hiç dikkatle okumamis.

Gümülcine'deki Türk Baskonsolosun Iskeçe Valisi ve Belediye Baskanina gerçeklestirdigi nezaket ziyaretleri, Türkiye'nin Bati Trakya'da müsterek yönetim planini uygulamaya koydugunu gösteriyor.

Ancak Ankara'daki Yunan Büyükelçiliginin hazirladigi 2001 yili raporu esasen bizi bu konuda önceden uyarmisti. O halde, Ankara'nin Yunanistan ve Trakya Helenizmi aleyhine oynadigi oyuna düsmemek için Gümülcine'deki Türk Baskonsolosluguyla iliski ve temaslarimiza dikkat etmeliyiz.

Dogu Makedonya-Trakya Bölge Genel Sekreteri'nden, en küçük nahiyenin yöneticisine kadar (Bati) Trakya'daki tüm yerel yöneticiler, Türklerin düsünce tarzlarini ögrenmek ve Yunanistan aleyhine nasil faaliyet gösterdiklerini anlamak için eski Disisleri Bakan Vekili Hidiroglou'nun kitaplarini ayrintili sekilde okumalilar. Ayni seyi, Disisleri Bakanligi'nin (Bati) Trakya Siyasi Isler Müdürü Theodorou da yapmalidir.