ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

ABTTF'nin ECOSOC üyeliğinin Batı Trakya Yunan Basınındaki Yankıları

04.08.2006
Hronos - Gümülcine

3 Ağustos 2006

Tahrik ediyorlar!


ABTTF'nin ECOSOC tarafından tanınmasından dolayı, Hükümetin Trakya'daki dernekleri tanımasını istiyorlar.

Avrupa Batı Trakya Türkleri Federasyonu, yerel seçimler öncesi Yunanistan'daki azınlık mensubu adaylardan, yurtdışında ve bilhassa da orta Avrupa'da yaşayan Batı Trakya Türkleri olarak tanımladığı kimseleri unutmamalarını istedi.

Adıgeçen Federasyonun Başkanı Halit Habipoğlu, yerel seçimler öncesinde adayların belirlenmeye başlandığını, Gümülcine ve İskeçe'de ise Türk azınlığın önemli bir kesiminin yaşadığını, dolayısıyla kendi temsilcilerini seçebileceğini belirtti. Habipoğlu, bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğini ifadeyle, tüm oyların Türk adaylara akması gerektiğini vurguladı.

Adıgeçen, bunun yanında Federasyonun önümüzdeki seçimler ve orta Avrupa'da yaşayan Batı Trakya Türklerinin yerel seçimlere katılımının önemine yönelik organizasyonları olduğunu söyledi. Adıgeçen, yerel yönetimlerin küreselleşme ve AB çerçevesinde belirleyici bir role sahip olduğunu, dolayısıyla yerel seçimlerin milletvekili seçimleri kadar büyük bir öneme sahip olduklarını ve bu bağlamda hiçbir oyun boşa harcanmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

Kendisini Avrupa çapında kurulu 29 Batı Trakya Türk Derneğinin çatı kuruluşu olarak kabul eden ABTTF, BM'nin Ekonomik ve Sosyal Komisyonunda temsil hakkını 'kazandı'. ABTTF bültenine göre, 1988 yılından beri Batı Trakya Türklerini temsil eden ABTTF, ECOSOC tarafından 7. Türk Sivil Toplum Kuruluşu olarak kabul edilerek, BM'de resmen tanınan ilk Batı Trakya Türk kuruluşu oldu.

ABTTF böylece New York ve Cenevre'deki BM merkezlerinde temsilcilikler açarak, BM'ye Batı Trakya Türkleriyle ilgili konular hakkında danışmanlık yapacak ve sahip olduğu özel konumdan dolayı BM'nin uluslararası toplantılarına katılarak sunumlar yapabilecek.

Türk adının kamusal alanda kullanımının yasaklanıp, Türk adını taşıyan derneklerin faaliyetlerine resmen izin verilmeyen Yunanistan'a en iyi cevabın, Birleşmiş Milletler'den Türk ismini taşıyan kuruluşlarının resmen tanınmasıyla verildiğini söyleyen ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu, "Ülkemiz Yunanistan yıllardır, uluslararası alanda bizi marjinal gösterip, barışçıl hak arama mücadelemizi lekelemeye çalıştı. Federasyon olarak Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler'e bağlı örgütlerde gösterdiğimiz faaliyetlerle, kendimizi en doğru biçimde anlatmayı başardık. Birleşmiş Milletler'in ABTTF'yi tanınmış sivil toplum örgütü ilan etmesi, azınlığımızın barışçıl hak arama mücadelesinin uluslararası alanda tasdikidir. Yunanistan'ın bunu görerek girdiği hatalı yoldan dönmesini umut ediyoruz" diye konuştu.

Uluslararası alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları için en yüksek platform olan ECOSOC, tüm dünyadan 2719 sivil toplum kuruluşuna temsili statü vermiş bulunuyor. Konseye dahil olacak sivil toplum kuruluşlarının hükümetlerden bağımsız, kâr amacı gütmeyen, demokratik karar alma mekanizmalarına sahip, barışçıl örgütler olmaları gerekiyor. ECOSOC üyesi örgütler resmi yazışmalarında, kendilerine güçlü bir uluslararası meşruiyet sağlayan “Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi'nde Özel Temsil Statüsüne Sahip Sivil Toplum Kuruluşu” ibaresini kullanabiliyorlar.

Burada asıl önemli olan, gelecekte Yunan Batı Trakyası'na sorunlar yaratabilecek olan adıgeçen derneğin bütün faaliyelerini son derece dikkatli izlemeleri gereken Yunan makamlarının bu konuda ne yaptığı.




Eleftheri Thraki - Dedeağaç

2 Ağustos 2006


Avrupa Batı Trakya Türkleri Federasyonu (ABTTF), Sivil Toplum Kuruluşları için en üst sivil toplum örgüt organı olan BM Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (YN. - ECOSOC) tarafından Türk Sivil Toplum Kuruluşu olarak resmen tanındı.

ABTTF bahsekonu kararla, BM'ye azınlık konularında danışmanlık yapabilmek için BM'nin New York ve Cenevre'deki bürolarında temsilcilik açma hakkına sahip oluyor. Yunan Dışişleri Bakanlığı, derneklerinin isimlerinde Türk ibaresinin kullanılabilmesi amacıyla, İskeçe Türk Birliği'nin kapatılmasına yönelik Yargıtay kararının iptali yönünde Avrupa Mahkemesine yapılan başvurunun karar aşaması öncesinde ortaya çıkan bu gelişmeyi değerlendiriyor.