Sevgili okurlar,
Avrupa Parlamentosu seçimlerini yine arkamızda bıraktık.
Bu seçimlerde de partimize vermiş olduğumuz oylarımızla „Türk“ olduğumuzu gösterdik, bölgemizdeki varlığımızı hükümete ve tüm kamuoyuna partimizin aldığı oylarla ispatladık.
Öncelikle DEB Partisi’ni seçimlere katılma kararı ile demokratik seçim yarışına katıldığı için, tüm Türk toplumunu da sandığa giderek partimize verdiği oylar sayesinde birlik ve beraberliğimizi herkese gösterdiği için kutluyorum.
Ancak bizim başarımız ülkemizde bazılarının canını sıkmış olmalı.
Zira bizim sevincimiz kimi çevrelerde öfke yaratmış olmalı ki DEB Partimize yönelik asılsız ithamlar yine gündeme geldi.
Neymiş DEB Partisi’nin Rodop ve İskeçe’de aldığı oylar Batı Trakya’daki Türklük taraftarlarının Ankara’nın desteği ile kazandığı oylarmış, Ankara DEB’in aldığı oyları ileri sürerek bölgemizdeki hakimiyetini ve etkisini artırmayı planlıyormuş.
İddiaya göre DEB Partisi Türkiye’nin bölgemizdeki uzantısı, eli!
Bırakın bu boş sözleri!
Yeter artık!
2014’te, 2019’da partimizin aldığı oylara bakın!
2024’te, bundan önceki iki seçimde de tablo aynı!
Batı Trakya’da kim var? Biz varız!
Biz kimiz?
Biz Türkleriz!
Ülkemiz Lozan’da “Müslüman” azınlıktan bahsediliyor dese de bölgedeki gerçek apaçık ortada!
Yani bölgede Türkçe konuşan, Türk gelenek, görenek ve kültürünü yaşayan ve yaşatan, Türk kültürünü yüzyıllardır nesilden nesile aktaaran bir toplum var.
Ama ülkemiz bu gerçeği inkar etme peşinde!
Öte yandan ülkemizi yöneten Yeni Demokrasi Partisi, Arnavutluk vatandaşı ve Arnavutluk’taki Yunan azınlığa mensup yerel seçimlerde yolsuzluk yapmaktan hapis cezası alan Alfred Beleri’yi AP seçimlerinde aday gösterdi, AP’ye seçtirdi.
Başbakan Miçotakis Beleri’nin seçilmesinin ardından hapisteki Beleri ile iletişime geçti; Beleri’nin “demokrasi, hukukun üstünlüğü, özgürlükler ve vatandaşların onuru için bir savaş verdik ve kazandık” mesajı kamuoyuyla paylaşıldı.
Ama biz “Türk”üz dediğimizde, Batı Trakya Türk toplumunun hak ve özgürlükleri için mücadele verdiğimizde bizim için söylenmedik laf kalmıyor!
Türkiye’nin ajanları olmakla itham ediliyoruz!
Yeter artık!
Kendinizi, ülkemizi Avrupa ailesi içerisinde gülünç duruma düşürüyorsunuz.
Arnavutluk’taki Yunan azınlığa sahip çıkıyorsunuz, Romanya’daki azınlığa sahip çıkıyorsunuz, İstanbul’daki Rum azınlığına sahip çıkıyorsunuz!
Ama iş kendi topraklarındaki “Türk” azınlığa gelince onun varlığını inkar ediyorsunuz.
Bu nasıl iştir!
Akıl alır gibi değil!
Bizler varız, Türk’üz!
Ülkemiz de diğer AB ülkeleri gibi ülkesindeki azınlıkları tehdit değil zenginlik olarak gördüğü gün her şey değişecek.
Er ya da geç bu olacak!
Son söz yerine bu vesile ile Kurban Bayramı’nızı en içten dileklerimle kutluyor, Almanya’da, memlekette ya da Türkiye’de, her nerede olacaksanız aileniz ve sevdiklerinizle afiyet ve neşe dolu bir bayram diliyorum.
Selam ve saygılarımla.
Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı