Gerçeklere gözlerini sımsıkı kapatan “şımarık çocuk” Yunanistan!
Sevgili okurlar,
Birkaç gün önce 29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günü’nü geride bıraktık. Bu yıl da Batı Trakya’da, Türkiye’de ve Almanya’da Batı Trakya Türk toplumunu temsil eden kuruluşlarımız 29 Ocak ile ilgili açıklamalar yayınladılar, bu önemli günü farklı anma etkinlikleri ile kutladılar.
Almanya’da ise derneklerimiz gerçekleştirdikleri anma etkinliklerinde bölgelerinde yaşayan Batı Trakya Türklerini aileleri ile birlikte bir araya getirdiler.
ABTTF olarak “29 Ocak’ları unutmayacağız, unutturmayacağız” derken bunun sözde olmadığını gördük. Almanya’daki derneklerimizin gerçekleştirdikleri anma etkinliklerine Batı Trakya Türkleri küçükten büyüğüne, gencinden yaşlısına aileleriyle birlikte katıldılar. Böylece toplumsal hafıza ve bilinç derneklerimiz aracılığıyla nesilden nesle aktarılıyor.
29 Ocak’ın hemen sonrasında ülkemizin başbakanı Aleksis Çipras, anavatanımız Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine Ankara ve İstanbul’u ziyaret etti.
Ankara’da gerçekleştirdiği resmi temasların ardından İstanbul’u ziyaret eden Çipras, Ayasofya’yı ziyaret etti. Sonrasında ise 1971 yılında kapatılan Heybeliada Ruhban Okulu’nu ziyaret etti, bu ziyareti ile Çipras, bu okulu ziyaret eden ilk Yunan başbakanı oldu.
Çipras anavatanımızın daveti ile Türkiye’yi ziyaret ederek Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ile birlikte kapalı olan ruhban okulunu ziyaret ederek Türkiye’nin olumlu adımına yanıt verdi.
Öte yandan bu ziyaret ile Yunanistan’da Batı Trakya Türklerinin durumunda da bir değişim olabileceği umuduna kapılan Batı Trakya Türkleri hakkında Çipras ne dedi, biliyor musunuz?
Ziyaret öncesinde yaptığı açıklamada Çipras maalesef şaşırtmadı. Dünden bugüne Yunan hükümetlerinin resmi pozisyonunu tekrar eden Çipras, “Müslüman azınlık” tanımını kullanarak Batı Trakya Türkleri konusunun Türkiye ile Yunanistan arasında ikili bir mesele değil Yunanistan’ın Müslüman azınlıktan olan Yunan vatandaşları ile ilgili bir konu olduğunu tekrarladı!
Ziyaret sonrası değerlendirmesinde de Çipras, İstanbul Rum azınlığı derken Batı Trakya Türklerinden bahsederken “Müslüman azınlık” dedi! Bunu yaparken biliyoruz ki Yunanistan, Lozan Antlaşması’na dayanıyor. O halde İstanbul Rumlarından bahsederken Türkiye’deki gayri-Müslimler demesi gerekmez mi?
İşte bu yanlış ve yanlı ifadeler AB üyesi olan bir ülkenin başbakanına ait sözler! Gerçeği çarpıtmakla aslında Çipras, ülkemiz Yunanistan’ı da küçük düşürüyor! İnatçı, gerçekleri çarptırmada ısrarcı bu tutumu ile ülkemiz sürekli ifade edildiği üzere “küçük şımarık bir çocuk” gibi davranıyor!
Tıpkı Makedonya ile yıllarca süren isim krizi gibi!
27 yıl süren isim krizinde Makedonya, Yunanistan’ın karşı çıkması nedeniyle Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti ismini kullanmak zorunda bırakıldı. Sonunda Avrupa Birliği’nin ve ABD’nin baskısı ile Yunanistan ve Makedonya isim sorununa “Kuzey Makedonya Cumhuriyeti” adı ile bir çözüm bulundu.
Ülkemiz tarihi ön yargılarını ve korkularını bir kenara bırakıp rasyonel bir politika izlemedikçe ülkedeki Batı Trakya Türklerinin varlığını kabul etmeyecek gibi görünüyor.
Yunanistan’ın Batı Trakya Türkleri konusunda gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalması biraz daha sürecek gibi görünüyor!
İşte bu noktada Batı Trakya Türkleri olarak bize büyük bir görev düşüyor! O güne dek bıkmadan, usanmadan, yılmadan sabırla ve azimle bu gerçeği her gün haykıracağız; hem ülkemizde, hem de uluslararası alanda.
Bu topraklarda yüz yıllardır yaşadığımızı her gün haykırarak sahip olduğumuz hakları geri isteyeceğiz, daha iyisi için her gün mücadeleye devam edeceğiz!
Saygılarımla.
Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı
