Batı Trakya Türklerinin garantörü güçlü anatavanımız Türkiye’dir!

Sayın Okuyucular,

2017 yılının sonuna yaklaştık. Ne yazık ki bu yıl da Batı Trakya Türklerini sevindiren bir gelişme yaşanmadı.

Öğrenci azlığı gerekçe gösterilerek ilkokullarımız özerk olmasına rağmen kapatıldı. Müftülerimiz çeşitli sebeplerle defalarca mahkemeye ifade vermeye çağrıldı.

Hatta son olarak İskeçe Müftümüz Ahmet Mete cenaze namazı kıldırdı diye yedi ay hapis cezasına çarptırıldı.

Dernek yöneticilerimiz adını ilk kez duyduğumuz örgütler tarafından açıkça hedef gösterildi, nefret dolu söylemlere maruz kaldılar.

Dernek başkanlarımız sudan sebeplerle emniyete ifadeye çağrıldılar.

Kötü geçen bu yılda Avrupa’daki kurumlarımız ve azınlık dostlarımız ile işbirliği içerisinde mücadelemize devam ederek anavatanımız Türkiye bize kucak açmaya devam etti.

Ülkemiz bize üvey evlat muamelesi yaparken anavatanımız bize güçlü bir irade ile sahip çıkıyor.

Son olarak anavatanımız Türkiye 65 yıl aradan sonra ilk kez cumhurbaşkanı nezdinde Yunanistan’ı ziyaret ediyor.

Anavatanımızın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mevkidaşı Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos’un davetine yanıt olarak Atina’ya geldi.

Erdoğan, Pavlopoluos ile yaptığı görüşmede anavatanımızın Cumhurbaşkanı, Yunan televizyonuna bir açıklama yaparak Lozan Antlaşması’nda güncelleme yapılmasına ihtiyaç olduğunu söyledi.

Ülkemizin cumhurbaşkanı ise “Lozan Anlaşması’nın reform edilecek bir sözleşme olduğuna inanmıyoruz” deyince anavatanımız bize sahip çıkarak Batı Trakya Türklerinin başmüftülerini hala seçemediğini söyledi.

Ayrıca anavatanımızın cumhurbaşkanı Batı Trakya Türklerinin yatırımlarına destek verilmediğini, bölgede ayrımcılık olduğunu da ekledi.

Erdoğan ile ülkemizin Başbakanı Aleksis Çipras ile yaptığı görüşme sonrasında yaptıkları basın toplantısında da Lozan konusu gündeme geldi.

Çipras, Lozan’ın güncellenmesinin söz konusu olamayacağını söyleyince Erdoğan sert bir şekilde çıkarak “Peki Lozan sadece Ege’yi mi kapsıyor? Batı Trakya’daki azınlıkların hukuku yok mu? Şimdi buradaki azınlıkların hukukunu bu anlaşmayla biz nasıl teminat altına alacağız?” dedi.

Atina’daki ziyaretinin ardından anavatanımızın Cumhurbaşkanı Batı Trakya’mıza gidrek burada bizlerle biraraya geldi.

Erdoğan, Batı Trakya Türkleri olarak yalnız olmadığımızı bizzat Batı Trakya’ya gelerek anavatan Türkiye’nin Batı Trakya Türklerinin garantörü olduğunu herkese gösterdi.

“Daha önce başbakan olarak geldim, şimdi de Cumhurbaşkanı olarak gelmek bana nasip oldu. Siz soydaşlarımla bir arada olmak benim için gerçekten çok ama çok anlamlı” diyen anavatanımızın Cumhurbaşkanı, “Sizler burada, topraklarınızda, kimliğinizde, kişiliğinizde bir varlık mücadelesi verdiniz” dedi.

Ülkemiz Lozan’da tanımlanmış azınlığın Müslüman azınlık olduğunda ısrar etse de bu ziyaretten sonra herkes Batı Trakya’da Türk toplumunun varlığı duydu.

Batı Trakya’da Türk toplumunun varlığını ülkemizin yöneticileri tüm çabalara rağmen artık kabullenmek durumunda. Çünkü gerçek bu!

Anavatanımızın cumhurbaşkanının ziyareti öncesinde bazı çevreler “Bir daha düşün. Erdoğan gidecek. Sen yarın da burada olacaksın” yazılı afişleri köylerimize dağıttılar.

Evet, Batı Trakya Türkleri olarak biz yarın da burada olacağız, tıpkı geçmişte olduğu gibi. Bizler bu topraklarda yüzyıllardır yaşıyoruz.

Gözlerini bu gerçeğe kapamak isteyenler yanılıyorlar. Bizler Türk’üz, Batı Trakya Türk’üyüz. Dün de buradaydık, bugün de buradayız, yarın da burada olacağız.

Batı Trakya Türkleri olarak arkamızda da garantör olarak güçlü bir anavatan olarak Türkiye var.

Batı Trakya Türkleri olarak güzel bir yıl geçirmesek de Erdoğan’ın ziyareti sayesinde bu yıl Batı Trakya Türkleri için unutulmaz bir yıl olacak. Anavatanımızın cumhurbaşkanının ziyareti ve anavatanımızın bu sayede bize verdiği desteği hep hatırlayacağız.

Bu vesile ile herkesin yeni yılını kutlar, 2018’in Batı Trakya Türk toplumu için müreffeh ve güzel bir yıl olmasını dilerim.


Saygılarımla.


Halit Habip Oğlu
ABTTTF Başkanı