Batı Trakya Türkleri anavatanımız Türkiye’nin Yunanistan’a emanetidir!

Sevgili okuyucular,

Ülkemiz Yunanistan’da son dönemde bize, yani Batı Trakya Türklerine yönelik dışlayıcı ve düşmanca bir tutum sergileniyor.

Batı Trakya Türk toplumuna yönelik gözdağı ve yıldırma stratejisinin bir parçası olarak temsilcilerimizin çeşitli gerekçeler ile ifadeye çağrılarak haklarında açılan davaların yanı sıra son dönemde Yunan Meclisi’nde Batı Trakya Türkleri hakkında siyasi partilerin ırkçı boyuta varan açıklamaları karşısında donup kaldık.

Daha önce ismini hiç duymadığımız örgütlerin temsilcilerimizin fotoğrafları ile birlikte onları açıkça hedef gösteren ırkçı ve şiddet dolu açıklamalarıyla Batı Trakya Türk toplumu açık hedef haline getiriliyor.

Toplumunda üst kesiminden tabana doğru yayılan nefret şüphesiz ki her düzeyde etkisini hissettiriyor.

Son olarak Dimetoka Devlet Hastanesi’nde görevli bir doktor yüksek ateş sebebiyle hastaneye giden dernek başkanının eşini muayene etmeyip hastayı hastaneden kovdu.

Akıl alır gibi değil, söz konusu Batı Trakya Türk toplumu olunca toplumun bir kesimi akıl tutulması yaşayıp tüm insani ve ahlak kurallarını hiçe sayarak bu ülkenin namuslu, dürüst vatandaşları olan Batı Trakya Türk toplumuna adeta nefret kusuyor!

Batı Trakya Türk toplumuna yönelik baskı ve nefret ortamının artış gösterdiği bu dönemde anavatanımız Türkiye, Batı Trakya Türk toplumunun en üst karar alma organı Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu(BTTADK) Başkanı ve Gümülcine Seçilmiş Müftümüz İbrahim Şerif başkanlığındaki heyeti Ankara’da ağırladı.

Danışma Kurulu’muz Ankara’da anavatanımızın Başbakanı Binali Yıldırım, Batı Trakyalı hemşehrimiz Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile Ankara’da görüştü. Ayrıca Danışma Kurulu’muz Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nı ziyaret ederek Başkan Yardımcısı Sayit Yusuf ile de görüştüler.

Danışma Kurulu’muzun Ankara ziyareti, anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkemiz Yunanistan ile 1923’te Lozan Antlaşması ile “azınlık” olarak Yunanistan’a emanet edilen Batı Trakya Türkleri’ne anavatanımızın daima sahip çıktığının açık göstergesiydi.

Anavatanımız bir kez daha yetim olmadığımızı bizlere gösterdi, emanet bırakıldığımız bu topraklarda yalnız olmadığımızı bir kez daha hissettik.

Danışma Kurulu’muzun Ankara ziyaretinin hemen akabinde geçmişteki siyasi baskı ve ekonomik zorluklar nedeniyle ailesiyle anavatana göç etmiş Batı Trakya’mızın Delinasufköyünden olan T.C. Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu Atina’ya hareket etti.

“Yunanistan’da doğmuş büyümüş bir Başbakan Yardımcısı olarak bunun avantajıyla iki ülkenin komşuluk ilişkilerini geliştirmek üzere bir gayret göstereceğiz” diyen Çavuşoğlu, Atina’da Dışişleri Bakanı Nikos Kocias, bir İstanbul Rumu olan Eğitim Bakanı Kostas Gavroğlu ve Başbakan Yardımcısı Yannis Dragasakis ile görüştü.

Gavroğlu ile olan görüşmesi sonrasında Çavuşoğlu, “Benim Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının mensubu olmam, Gavroğlu’nun da İstanbullu Rum azınlık mensubu olmasının, azınlıkların beklentileri ve taleplerine ilişkin uzun süredir devam eden ve kronik hale gelen sorunların çözümü için bir fırsat olduğunu düşünüyorum” diyerek Batı Trakya Türk toplumuna sahip çıktı.

Ardından Başbakan Yardımcısı Batı Trakya’ya geçerek Gümülcine ve İskeçe’de Batı Trakya Türk toplumu temsilcileri ile görüştü, Ketenlik ve Şahin köyünde Batı Trakya Türklerine seslendi. Çavuşoğlu doğup büyüdüğü köy olan Delinasufköyü de ziyaret ederek burada soydaşlarımızla görüştü.

Ziyareti sırasında anavatanımız Türkiye’nin Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın her zaman yanında olduğunu ve her daim yanında olacağını her konuşmasında vurgulayan Başbakan Yardımcısı, Türkiye’nin bizleri asla yalnız hissettirmeyeceğini, bizleri hiçbir zaman yalnız bırakmayacağını söyledi.

Çavuşoğlu’nun Misak-ı Milli sınırları dışında kalarak 1923 Lozan Antlaşması ile Yunanistan’a emanet edilen Batı Trakya Müslüman Türk toplumu ile ilgili sözleri ülkemiz Yunanistan’a mesaj niteliğindeydi.

Zira Başbakan Yardımcısı her ortamda Batı Trakya Türklerinin anavatan Türkiye’nin Yunanistan’daki emaneti olduğunu belirterek her zaman ve her koşulda anavatanımızın bu emanetine sahip çıkacağını dile getirdi.

Bir başka ifade ile Batı Trakya’da yaşayan Müslüman Türkler, Yunan vatandaşları oldukları kadar aynı zamanda “Türk”, anavatanımız da biz Batı Trakya Türklerinin bu anlamda garantörü oldu, olmaya da devam edecek.

Bu noktada şunu açıkça belirtmek isterim ki ülkemizi yönetenlerin Batı Trakya Türk toplumuna yönelik tüm gözdağı ve yıldırma çabaları işe yaramayacak.

Bu ülkede yüzyıllardır yaşıyoruz, evet, Lozan Antlaşması ile Yunanistan’a emanet edildik, ama anatavanımızın desteği hep bizimle, bu böyle olmaya devam edecek.

Hiçbir zaman yalnız değiliz, yalnız olmayacağız da.

Bu nedenle ülkemizin tek taraflı girişimler ile Batı Trakya Türk toplumunun eğitim ve din özerkliğini ortadan kaldırma çabaları varlığımızı yok etmeye yetmeyecek.

Buna ne biz müsaade ederiz, ne de anavatanımız! Geçmişte de böyle oldu, gelecekte de böyle olacak! Aksini düşünenler büyük bir yanılsamanın içindeler! Bu böyle biline!

Saygılarımla.



Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı