2016’ya veda!

Sevgili Batı Trakya Türkleri,

Yine bir yılı daha arkamızda bırakıyoruz. Elbette her birimizin mutlu ve üzücü günleri olmuştur. Böyle olması gayet doğal, insani bir durum. Ancak azınlığımız için yine hüzün dolu bir yıl oldu. Batı Trakya Türk Azınlığı için ayrımcı, baskıcı ve sindirmeye yönelik politikanın işaretleri olan durumlar yaşandı: Faziletli Gümülcine Müftümüz İbrahim Şerif ile azınlığımızın birçok kurumunun yöneticilerinin Yunan polisi ve savcılığı tarafından ifade vermeye çağrılması, azınlık okullarında görev yapan öğretmenlerin yazışmalarda Türkçe kullanması yasağı, Yüksek Tahsilliler Derneği’nin merkez ve şubelerine yapılan polis baskınları ve izinsiz kreş çalıştırıldığı iddiasıyla şubelerinin kapatılarak Yönetim Kurulu üyelerinin mahkemeye verilmesi, Yunan Dışişleri Bakanı’nın Batı Trakya Türk Azınlığı hakkındaki açıklamaları, azınlık ilkokullarımızın kapatılması ve son olarak Başbakan Çipras’ın Batı Trakya ziyaretinde yaptığı açıklamalar. Bunlar geride bırakmaya hazırlandığımız yılda yaşadıklarımızın kısa bir özeti.

Başbakanımız Çipras bizleri ziyaret geliyor. Bu ziyaret ile Çipras’ın azınlık politikasında değişim sinyali vereceği umudu içindeyken umduğumuzun tersi başımıza geldi. Çipras tabir-i caizse aba altında sopa gösterdi. Çipras da bunca yıldır ısrarla dile getirdiğimiz taleplerimizi görmezden geldi, tek taraflı ve dayatmacı bir yaklaşımla meselelere baktığını gösterdi.

Yılın son ayında Atina’da Altın Şafak milletvekillerinin saldırısı akıl almaz nitelikteydi. Mart ayında Avrupa Parlamentosu’nda düzenlediğimiz konferansı neo-Nazi Altın Şafak partisinin AP milletvekillerinin basarak sözlü saldırıda bulunduğu gibi partinin milletvekilleri DEB Partisi ve Yunan Helsinki Gözlem Evi’nin ortaklaşa düzenlediği etkinliği bastılar, küfürler ve hakaretler yağdırdılar. Aşırı sağcı bir parti olarak Altın Şafak’tan böylesi bir tepki gelmesi şaşırtıcı değil. Ancak burada asıl nokta Altın Şafak’ın bu ırkçı saldırısı karşısında diğer siyasi partilerden veya hükümette kınama gelmedi. Bu da ülkemizin azınlığımıza bakış açısını açıkça ortaya koyuyor.

Sevgili dostlar,

Azınlık olarak çıkmış olduğumuz barışçıl mücadele yolculuğumuz uzun, engelli ve sonu belli olmayan bir yolculuk. Tek isteğimiz sahip olduğumuz eğitim ve dini özerkliğimizin tekrar geri verilmesi ve azınlığımızı hedef alan ayrımcı ve ırkçı saldırıların sona ermesi. Hedefimize ulaşana kadar mücadelemiz devam edecek. Mücadelemizde artık yalnız değiliz, yanımızda Avrupa’nın çeşitli kurumları ve azınlık temsilcileri var.

Bu vesile ile başta Başkanlık Kurulu’nda yer alan arkadaşlarım olmak üzere yorulmak bilmeden, arı gibi çalışan çekirdek ekibimize teşekkür etmek isterim. Ayrıca faaliyetlerimizi gerçekleştirebilmek için bölgelerinde düzenlemiş oldukları çeşitli kampanyalar ile yardım toplayan derneklerimize de teşekkür ederim.

Hepinize sağlıklı, başarılı ve mutlu bir 2017 yılı dilerim.

Selam ve saygılarımla.


Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı