ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

L. Papadimou'nun kararının uygulaması seçimlerden onaltı gün önce ertelendi

10.03.2004
Gümülcine'de yayınlanan Hronos (aşırı sağ eğilimli, 3000 tirajlı) gazetesinin 10 Mart 2004 tarihli nüshasında M.M. (Melahrini Martidou) imzasıyla yer alan bir yazının çevirisi.

L. Papadimou'nun kararının uygulaması seçimlerden onaltı gün önce ertelendi


Evet, İçişleri eski Bakan Yardımcısı L. Papadimou'nun, müftülerin yetkilerine ilişkin genelgesi, bölgemizde büyük tepkilere yol açtı. Gümülcine (tayinli) "müftüsü" Cemali Meço derhal müdahale etmeseydi, belki de tehir cihetine gidilmeyecekti.

Gümülcine (tayinli) "müftüsü" Cemali Meço, evliliğin İslamiyet'teki yeri hakkında Hronos'a bazı açıklamalarda bulundu.

Evet, Cemali Meço bizi, gayet mütevazi olan, iki kanepeli odasında kabul etti. Öyle anlaşılıyor ki, müftülük, çağdaşlığın uğramadığı bir mekan.

"Müftü" Meço, "Arap kurnazlığıyla" zaman zaman darb-ı meseller de sıralıyor, söyleşimiz sırasında. Bu şekilde kendisini daha iyi ifade edebildiğine inanıyor çünkü. Arada bir espri yapmaktan da geri kalmıyor tabii.

Edindiğimiz bilgilere göre, Atina'da yerleşik muhtelif Arap ülkelerinden öğrenciler müftülüğe gelerek dini nikahla evlilik yapıyorlarmış.

"Müftü" Meço'ya bir ara "bir Müslüman kaç kadınla evlenebilir?" diye sorduğumuzda, hiç düşünmeden "Dört kadınla evlenebilir" yanıtını veriyor ve ekliyor "Ancak, bir kimsenin birden fazla kadınla evlenebilmesi için, bunu gerektiren sebepler olması lazım. Örneğin ilk eşinin kısır olması, sebeplerden biri olabilir. Herhangi bir rahatsızlık nedeniyle cinsel ilişkide bulunamama da diğer bir sebeptir. Şer'i kadı bunun doğruluğunu saptarsa, ikinci eşle evliliğe cevaz verir. Tabii daha başka şartlar da öngörülüyor. Örneğin erkeğin her iki kadına da eşit davranması gerekir. İki kadına ayrı ayrı mesken temin eder. Çünkü iki eş bir arada aynı evde ikamet edemezler. Şer-i kadı, erkeğin ekonomik gücünün birden fazla evliliğe müsait olup olmadığını da inceler. Eskiden Rodop İli'nde Kozlukebir'de (Arriana) ve dağlık bölgede iki eşli erkekler vardı".

Meço'nun verdiği bilgiye göre, Müftülüğün tepki göstermesi üzerine, ülkede yaşayan Müslümanların yabancı uyruklularla dini evlilik yapmalarını yasaklayan genelge konusunda İçişleri Bakanlığı geri adım attı ve genelgenin uygulanması ertelendi.

"Müftü" espri de yapıyor. Avcılık yaptığı gibi, balık tutmaya da gidiyormuş. Stres atmak için yapıyormuş bunu. Hatta kendisine "Ne yapıyorsun?" diye soranlara, günahkar balıkları avladığını, cehennemde pişmiş olduklarından yenecek durumda olduklarını söylüyormuş.

"Müftü" Meço ayrıca, Müslümanlığı kabul etme şartı uygulanmaksızın Müslüman bir erkeğin Hristiyan bir kadınla evlenebileceğini, her iki eşin de kendi dinlerini koruyabileceklerini, İslam dininin buna cevaz verdiğini, ancak, doğacak olan çocukların Müslüman olarak kaydedilmesinin ve İslam terbiyesiyle yetiştirilmelerinin şart olduğunu belirtiyor. Meço bundan başka, Müslüman kocanın, eşinin Hristiyanlık inancına saygı göstermekle mükellef olduğunu, hatta kadını, ibadet etmesi için, kiliseye dahi götürebileceğini de sözlerine ekliyor.

İslamiyetin medeni nikahı tanımadığını, sadece dini nikahla yapılan evlilikleri meşru kabul ettiğini de vurgulayan Meço, bölgede yapılan dini nikahların nüfus kütüklerine resmen kaydedildiğini ifade ediyor.

Cemali Meço, (Batı) Trakya dışında ikamet eden Müslümanların müftülükte dini nikahla evlilik yapmalarını yasaklayan karar üzerine 17.02.2004 tarihinde İçişleri, Kamu Yönetimi ve Adem-i Merkeziyet Bakan Yardımcısı L. Papadima'ya aşağıdaki mektubu göndermiş:

"Sayın Bakan,

Atina'da yaşayan Yunan vatandaşı Müslümanların müftülüğümüzde yaptıkları evliliklerin nüfus kütüklerine kaydedilmediklerini öğrendim. Sözkonusu uygulamadan, Müftülüğümüzde yapılan bir evliliğin kaydını yapmayı kabul etmeyen nüfus memurunun, F.97920/20138/31.10.2003 tarih ve sayılı yazınızı gerekçe göstererek, Yunan vatandaşı Müslümanların, (Batı) Trakya dışında yerleşik olmaları halinde, nüfus kütüklerine dini nikahla yapılan evliliklerinin tescil edilemeyeceğini belirtmesinden sonra haberdar olduk.

(Batı) Trakya'da yerleşik Yunan vatandaşı Müslümanların din alanındaki ve bireysel anlamdaki hakları son zamanda bariz bir şekilde ve çeşitli bahane ve oyunlarla çiğnenmekte olduğundan tarafınıza aşağıdaki hususları arzetmek isterim:

1.21/2002 tarihli genelgenizle, Yunan vatandaşı Müslümanların, vekalet usulüyle İslam dininin gerektirdiği şekilde dini nikah ve evlilik yapmaları yasaklanmış bulunuyor. Oysa Devlet Hukuk Danışma Konseyi Genel Kurulunun (Nomiko Simvoulio Tou Kratous) bu konuda 686/1993 sayılı olumlu bir kararı mevcuttur. Bakanlığınıza muhatap 09/03/F.01-A/26.02.2003 ile 015/03/F.01-A/31.03.2003 Prot. Nolu yazılarımıza karşın bugüne değin tarafınızdan olumlu veya olumsuz yanıt alabilmiş değiliz.

2.Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, F.97920/20138/31.10.2003 Prot. Nolu kararınızla, iş nedeniyle sürekli olarak (Batı) Trakya dışında ve Yunanistan 'ın çeşitli bölgelerinde ikamet eden Yunan vatandaşı Müslümanların dini nikahla evlilik yapmaları yasaklanmıştır. Üstelik diğer yetkili makamlara gönderilen bu kararınız, makamımıza tebliğ dahi edilmemiştir. Bu karar, Attika, Yanya ve Thesprotia illerinde olup, Hristiyanlarla Müslümanlar arasındaki karma evliliklerden doğmuş ve sonradan din değiştirerek Müslümanlaşmış kişileri de kapsamaktadır.

Malum olduğu üzere, Yunanistan'da yapılacak evliliklerin dini veya medeni nikahla yapılmasına ilişkin tercih, vatandaşlara ait bireysel bir hak olup, Yunan Anayasası'nın teminatı altındadır. İçişleri Bakanlığı'nın bu kararı, (Batı) Trakya bölgesi dışında yerleşik Yunan vatandaşı Müslümanların asimilasyonlarını amaçlamaktadır. Zira alternatif bir dini evlilik usulü getirilmemiştir. Binnetice, bu Müslümanlar medeni nikahla evlenmeye mecbur edilmiş oluyorlar. Nitekim, (Batı) Trakya dışında müftü olsaydı, ya da Atina 'da Başmüftü veya İslam Merkezi veya resmi imam atayabilen herhangi bir komisyon olsaydı, o zaman, her Müslüman vatandaş Atina'da da dini evliliğini rahatça gerçekleştirebilecekti. Bugüne değin bu düzenlemeler gerçekleşememiştir.

Bugüne kadar 2345/1920 ve 1920/1991 sayılı yasalar ile buna ilişkin hükümler çerçevesinde Atina'da, Yanya'da -Konitsa'da- veya Thesprotia vilayetinin değişik köylerinde Müftü veya Başmüftü bulunmaması yüzünden, bu bölgelerdeki Yunan vatandaşı Müslümanların işlemleri, Başmüftülük, konumunda bulunan Gümülcine Müftülüğünce gerçekleştiriliyordu. Tabii ki bu işlemler 1920/1991 sayılı yasadaki boşluklardan yararlanılarak, ancak, vatandaşların bireysel haklarına itibar edilerek imkanlar izin verdiği ölçüde gerçekleştirilmekteydi.

Bildiğiniz gibi, vatanımızda Ortodoks Yunan vatandaşları, nerede yerleşik olurlarsa olsunlar, dini veya medeni nikah kıydırma hakkına sahiptirler. Fakat Müslüman Yunan vatandaşları Bakanlığınızın anılan kararı üzerine medeni nikah yapmaya mahkum edilmiş bulunuyorlar. Bundan dolayı ülkenin muhtelif belediye nüfus kütüklerinde kayıtlı ve ister (Batı) Trakya kökenli Müslümanların, ister vatandaşlığa alınmış veya din değiştirmiş diğer Müslümanların duydukları rahatsızlık üzerine, mezkur yasaklayıcı kararınızın geri alınmasını istirham ederim. Böylece ülkemiz, dolaylı olarak da olsa, vatandaşları tarafından, Müslüman dinine mensup vatandaşlara dini nikah yapmayı men etmiş olmakla itham edilmekten kurtulmuş olur. Keza bu gibi konularda bundan böyle makamımızla da işbirliği yapılmasının sağlanmasını rica ederim.

Şimdiden şükranlarımı arzederim.

Tanrı katındaki duacınız Gümülcine Müftüsü Cemali Meço".

Mezkur kararın seçimlerden 16 gün önce yürürlüğünün ertelenmesi suretiyle durum bir önceki haline avdet etmiş bulunuyor. Nitekim İçişleri, Kamu Yönetimi ve Adem-i Merkeziyet Bakanlığı'nın Yönetim Destek İşleri Genel Müdürlüğü tarafından Doğu Makedonya-Trakya Bölge Genel Sekreterliği, Drama-Kavala-İskeçe Genişletilmiş İller Yönetimi ile Evros İl Yönetimi ve Gümülcine ve İskeçe Nüfus Müdürlüklerine gönderilen bir yazı ile mezkur kararın uygulanması ertelenmiş bulunuyor.

Anılan yazıda şöyle denilmektedir:

"Atina, 20 Şubat 2004 Prot. No. F. 99960/3975 Konu: "Müslümanların evliliklerinin Müftü tarafından yapılması"

İlgi yazımıza ek olarak Devlet Hukuk Danışma Konseyi III. Şubesi'nin 347/7.10.2003 tarih ve sayılı olumlu mütalaası üzerine, Müslüman vatandaşların evliliklerine ilişkin uygulamayı öngören karar, Hukuk Danışma Konseyi Genel Kuruluna sevkedilmiş olduğundan bu konuda beklenen karar çıkıncaya değin mezkur uygulamanın ertelenmiş olduğu bilginize sunulur.

İçişleri Bakan Yardımcısı
L. Papadimas".

Yukarıdaki yazı, Devlet Hukuk Danışma Konseyi'nin yanısıra Gümülcine Müftülüğüne de tebliğ edilmiş bulunmaktadır.