ABTTF Başkanı: “ABTTF olarak tüm insanların Dünya İnsan Hakları Günü’nü içtenlikle kutluyoruz. Ülkemiz tarafından varlığı ve etnik Türk kimliği inkar edilen toplumumuz, ekonomik, siyasi ve kültürel ayrımcılığa maruz kalıyor. Ülkemizi ikili ve uluslararası antlaşmalardan doğan haklarımıza saygı göstermeye çağırıyor, toplumumuzun maruz kaldığı eşitsizlik ve sistematik ayrımcılığın ivedilikle son bulmasını istiyoruz.”
Bugün Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutluyoruz. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 10 Aralık 1948 tarihinde İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni kabul etmesinin ardından 1950’de aldığı kararla 10 Aralık’ı Dünya İnsan Hakları Günü ilan etti.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 77. yılının kutlandığı bu yılki Dünya İnsan Hakları Günü’nün teması “İnsan Hakları, Günlük Temel Gereksinimlerimiz”. BM, bu tema doğrultunda, insan hakları değerlerinin yeniden teyit etmeyi ve insanların insan haklarıyla yeniden etkileşim kurmasını sağlamayı amaçlıyor.
BM Genel Sekreteri António Guterres, Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, son yıllarda sivil alanın daraldığına ve ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığına dikkat çekerek, BM’nin her gün dünya çapında insanların en temel haklarını gerçekleştirmelerine yardımcı olduğunu kaydetti.
“En savunmasızları koruduğumuzda, gözlerimizi kaçırmadığımızda, bizim için konuşan kurumlar adına konuştuğumuzda insan haklarını canlı tutarız.” diyen Guterres, insan haklarını korumak ve herkesin onuru ve özgürlüğü için birleşme çağrısı yaptı.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “ABTTF olarak tüm insanların Dünya İnsan Hakları Günü’nü içtenlikle kutluyoruz. İnsan hakları günlük hayatımızın vazgeçilmezi. Ancak ülkemiz Yunanistan’da Batı Trakya Türk toplumunun en temel hakları ve özgürlükleri yıllardır sistematik olarak ihlal ediliyor. Ülkemiz tarafından varlığı ve etnik Türk kimliği inkar edilen toplumumuz, ekonomik, siyasi ve kültürel ayrımcılığa maruz kalıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin derneklerimizle ilgili aleyhindeki kararlarını yaklaşık 18 yıldır uygulamayan ülkemiz, taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ve hukukun üstünlüğünü hiçe sayıyor. Ülkemizde sivil alanın daralmasından toplumumuz doğrudan olumsuz etkileniyor. Toplumumuza mensup hak savunucuları siyasette ve Yunan medyasında hedef gösteriliyor, damgalanıyor. Ülkemizi ikili ve uluslararası antlaşmalardan doğan haklarımıza saygı göstermeye çağırıyor, toplumumuzun maruz kaldığı eşitsizlik ve sistematik ayrımcılığın ivedilikle son bulmasını istiyoruz.”
*Fotoğraf: https://www.ohchr.org/en/get-involved/campaign/everyday-essentials/resources