ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Libération: Yunanistan’da demokrasi erozyona uğruyor

14.09.2022

ABTTF Başkanı: “Ülkemizde akademi, entelijansiya ve sivil toplum ülkedeki gerçekleri aktarmak hususunda çekimser davranır hale gelmişse ülkemizdeki demokrasiyi sorgulamamız gerekir. 1967’deki Albaylar Cuntası’ndan sonra 1974’te demokrasiye dönüş yaşanmasına karşın Batı Trakya Türk toplumu için demokrasi askıya alındı, hala askıda.”

Ülkemiz Yunanistan’ın Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in Fransa’ya gerçekleştirdiği resmi ziyaret ve resmi ziyaret sırasında yaptığı açıklamalar Fransız basınında Yunanistan’da demokrasinin durumu tartışmalarını gündeme taşıdı. 

12 Eylül 2022 tarihli sayısında Fransız gazetesi Libération, uzmanlar ile röportajlarda Yunanistan’da patlak veren telekulak skandalını değerlendirerek iktidarın sağa kaydığını dile getirdi. Toulouse Üniversitesi’nden araştırmacı Nikos Smyrnaios ile yaptığı röportaja yer veren gazete, Smyrnaios’un telekulak skandalının ülkenin aşırı sağa kayma sürecinde sadece ilk adım olduğunu ifade ettiğini aktarıyor. Libération Atina Muhabiri Fabien Perrier’in popülizm uzmanı Giorgos Katsambekis ile yaptığı röportajda da Yunanistan’da liberal demokrasinin erozyona uğradığı belirtiliyor. 

Konuya ilişkin olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Miçotakis’in Fransa ziyareti dolayısı ile Libération’un sayfalarına taşınan haber ve röportajlarda ülkenin yönetiminin sağa kaydığı ve bu nedenle ülkede demokrasinin erozyona uğradığı belirtiliyor. Hukuk devleti ilkelerinin ihlal edildiği şartlar altında ülkemizde akademi, entelijansiya ve sivil toplum ülkedeki gerçekleri aktarmak hususunda çekimser davranır hale gelmişse ülkemizdeki demokrasiyi sorgulamamız gerekir. 1967’deki Albaylar Cuntası’ndan sonra 1974’te demokrasiye dönüş yaşanmasına karşın Batı Trakya Türk toplumu için demokrasi askıya alındı, hala askıda. Zira ülkemiz yıllardır Azınlık’ın Türk değil Müslüman olduğunu belirterek Türk kimliğimizi tanımıyor. Öte yandan İskeçe’deki müftü seçimi sonrasında yaptığı açıklamada da gördüğümüz üzere ülkemiz, Batı Trakya Türk toplumuna yönelik politikasında politikasının çağdaş olup uluslararası hukuka uygun hareket ettiğini iddia etmeye devam ediyor. Oysa ülkemiz bizim varlığımızı ve sorunlarımızı yok sayan politikasına devam ediyor, müftü sorunu konusunda da pek çok kez müftülük sorunu diye bir sorun olmadığını söyledi. Öte yandan müftülüklerin çağdaşlaştırılması adı altında 2019’da Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile attığı adımı yeni yasa ile ileriye götürerek özerk olması gereken müftülüklerimizi devlet dairesine dönüştürdü, kendi eliyle atadığı müftüleri ise genel müdür düzeyinde devlet memurları olarak tanımladı. Batı Trakya’da hiçbir sorun yoksa o halde neden İskeçe’deki binlerce Türk, devletin atadığı müftüyü kabul etmek yerine 9 Eylül Cuma günü seçimlere giderek yeni Müftüsünü seçti? Madem bizler hem Azınlık olarak özel haklarımızdan yararlanıyoruz, hem de tüm Yunan vatandaşlarının sahip olduğu haklara eşit şekilde sahibiz; o halde neden Gümülcine’deki Yunan vatandaşı etnik Ermeniler kendi derneklerini kurabiliyor da biz Türkler kuramıyoruz? Ne yazık ki ülkemiz demokratik bir hukuk devleti değil! Bunun böyle olduğunu AB de BM de biliyor. Zira ülkemizin yöneticilerinin söyledikleriyle gün yüzüne çıkanlar, söylenenler ile gerçekler arasındaki uçurumu gösteriyor.” dedi.

*Fotoğraf: www.anadoluimages.com

GALERİ