ABTTF Başkanı: “Ülkemiz siyasetinde ve medyasında bizleri ötekileştiren ve ‘tehlike’ olarak gören yaklaşımın artık son bulmasını istiyoruz.”
İskeçe Türk Birliği (İTB) ile Batı Trakya Azınlığı Kültür ve Eğitim Şirketi’nin (BAKEŞ) Yunanistan’da uzaktan eğitim sürecinde kullanılmak üzere Batı Trakya bölgesindeki ihtiyaç sahibi öğrencilere tablet bilgisayar bağışında bulunması Yunan basınında rahatsızlığa yol açtı.
Konuyla ilgili newsbreak.gr isimli haber sitesinde çıkan “Yasal olmayan ‘İskeçe Türk Birliği’ tablet ve bilgisayar dağıttı’ başlıklı haber-yorumda, Batı Trakya Türklerinin Türk propagandasının ve bunu savunanların elinde olduğu iddia edildi. Haber-yorumda sadece şimdiki değil tüm (Yunan) hükümetlerinin bu bölgeyi unutmuş olduğu belirtilerek, bunun bölge için başka planları olan kişiler için görkemli bir zafer kazanma fırsatı oluşturduğu ileri sürüldü.
Hatırlanacağı üzere yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ile mücadeleye destek için geçen aralık ayında da Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği’nin (BTAYTD) girişimleriyle Batı Trakya Türk toplumuna mensup iş insanlarından toplanan bağışlarla İskeçe Belediyesi tarafından satın alınan oksijen jeneratörü İskeçe Devlet Hastanesi’ne teslim edilmişti (http://birlikgazetesi.org/hastaneye-62-500-euroluk-oksijen-jeneratoru-bagisladilar/). Yunan basınında söz konusu bağış eleştirilmiş, oksijen jeneratörünün derhal iade edilmesi istenmişti (http://maxitisthrakis.blogspot.com/2020/12/blog-post_65.html).
Konuyla ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Batı Trakya Türkleri olarak yine Yunan basınının asılsız suçlamalarına maruz kaldık. Kovid-19 salgını ile mücadele ettiğimiz bu zorlu dönemde örnek bir dayanışma örneği göstererek tablet bilgisayar bağışında bulunan en eski derneğimiz İskeçe Türk Birliği Türk propagandası yapmakla suçlanarak hedef tahtasına oturtuldu. İskeçe Devlet Hastanesi’ne oksijen jeneratörü bağışlayan iş insanlarımıza yetkili kurumlar tarafından bir teşekkür mesajı bile çok görüldü. Ülkemiz Yunanistan’da bizlere karşı olan bu ön yargıyı anlayamıyor, siyaset ve medyada bizleri ötekileştiren ve ‘tehlike’ olarak gören yaklaşımın artık son bulmasını istiyoruz.” dedi.
