ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

AB ve Türkiye İlişkilerinde Güncel Gerilimler ve Kıbrıs Sorunu Hakkında Ortak Görüş Bildirimi

01.12.2006
1 aralık 2006 tarihinde saat 9 ve 10 arası Federal Almanya Parlamento'da dört farklı guruptan Milletvekilerin katılımıyla bir basın konferansı düzenlenmiştir.

Avrupa Komisyonu üyesi olan Dr. Lale Akgün(SPD), Markus Löning, (FDP), Prof. Dr. Hakkı Keskin, (Sol Parti) ve Rainder Steenblock, (Birlik 90/Yeşiller) katılımlarıyla, Türkiye Avrupa Birliği ve Kıbrıs konusuna ilişkin ortak bir görüş bildirimi kamuoyuna açıklandı ve gerekçelendirildi.



AB ve Türkiye İlişkilerinde Güncel Gerilimler ve Kıbrıs Sorunu Hakkında Ortak Görüş Bildirimi

1. Avrupa Birliği Konseyi Dönem Başkanlığı esnasında Almanya, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda özel bir sorumluluk taşıyacaktır. Almanya, Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs ile iyi ilişkiler içindedir. Kıbrıs sorununa her iki taraf için kabul edilebilir bir çözümü mümkün kılmak için, diğer üye ülkelerle birlikte yeni bir girişim gerekmektedir.

2. AB ve Türkiye arasındaki üyelik görüşmeleri, sonucu açık bir şekilde, ancak anlaşmayla kararlaştırılmış olduğu gibi, AB’ye tam üyelik hedefiyle yürütülmelidir. Bunun için Türkiye’nin Kopenhag kriterlerini kuşkusuz yerine getirmesi gerekmektedir. Bu yüzden AB Komisyonu’nun, Türkiye’yle görüşmelerin sürdürülmesi önerisini memnuniyetle karşılıyoruz; ancak Ankara Protokolü yürürlüğe konulmadığı sürece şimdilik bazı görüşme konuları açılmıyacaktır.

3. AB kendi verdiği teminat gereğince Kıbrıs’ın Türk kesimiyle doğrudan ticari ilişkilere girerek Kuzey Kıbrıs’ın izolasyonunu sona erdirmek zorundadır ve sözü verilmiş olan yardımları artık bloke etmemelidir.

4. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sorunun çözümünde yapıcı bir rol oynaması ve birliğe sıcak bakan bir davranışta olmasının sağlanması gerekmektedir.

5. Kıbrıs sorunun çözümü için Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, yeni bir girişimde bulunmalıdır. Birleşmiş Milletler bu görüşmelerin yapılacağı uygun kurumdur.

6. Dinlerin ve kültürlerin diyaloğu konusunda Türkiye özel bir önem taşımaktadır. Büyük bir çoğunluğu müslüman olan nüfusuyla Türkiye, AB üyesi ve demokratik laik hukuk devleti olarak İslam Dünyası için bir model olabilir. Yakın Doğu’da barışın sağlanması ve korunmasında önemli bir katkıda bulunabilir. AB’nin Türkiye’ye karşı davranışı ve Türkiye’deki siyasal gelişme, diğer müslüman ülkeler için önemli bir sinyal etkisine sahiptir.

7. Türkiye’nin üyeliğe giriş süreci, Almanya’daki dinlerin ve çeşitli kültürlerin toleranslı bir şekilde birlikte yaşaması açısından da büyük bir önem taşımaktadır. Bu yüzden kamuoyunda yapılan tartışmaların gerekli özenle yürütülmesi gerekmektedir.