ABTTF Basın Bürosu- Witten, 28 Nisan 2005
Basın Bildirisi:
Batı Trakya Türkleri Bükreş´te Temsil Edilecek
Avrupa Ulusları Federal Birliği (FUEN)´in 4-8 Mayıs 2005 tarihleri arasında Bükreş´te düzenleyeceği 50. Uluslar Kongresi´ne Batı Trakya Türkleri de, bu yıl ikinci kez olmak üzere katılarak temsil edilecekler. Avrupa´nın çeşitli ülkelerinden akademisyenler ve azınlık temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşecek Kongre´nin bu yılki ağırlıklı teması “Romanya´daki azınlıklar”. Romanya´da yaşayan Türk azınlığını temsilen Osman Fedbi´nin bir konuşma yapacağı toplantıya, Batı Trakya Türklerini temsilen Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu ve Muhasip Mehmet Hüseyin iştirak ederek, azınlığın sorunlarını dile getirecekler.
Konuya ilişkin bir açıklama yapan Habipoğlu “FUEN gibi Avrupa azınlıklarını bir araya getiren platformları oldukça önemsiyoruz. Avrupa´nın bir parçası olan bizler, ancak azınlık olarak yaşayan diğer kardeşlerimiz ve Avrupalı dostlarımızın desteği ile sorunlarımızı çözebiliriz. Sürekli genişleyen Avrupa´da azınlıklar olarak en çok yeterli söz hakkına sahip olamamaktan şikayetçiyiz. Çok küçük bir nüfusa sahip Lüksemburg dahi AB kararlarında belirleyici olabilirken, toplamdaki nüfusları pek çok AB ülkesini geride bırakan azınlıklar etkili olamamaktadırlar” dedi. Toplantıda bu konunun altını çizerek dayanışmanın önemine vurgu yapacaklarını belirten Habipoğlu “Batı Trakya´da yaşayan Türk azınlığı olarak ciddi hak ihlalleri ile karşı karşıyayız, kimliğimiz toptan reddedildiği gibi, Lozan´da tanınmış haklarımızın hiç biri verilmiyor. Normal vatandaş olmaya bile, son yıllarda Avrupa´dan gelen baskılar sonucunda başladık. Azınlık haklarımızı tümüyle geri
istiyoruz. Bunun için söz konusu toplantıda sorunlarımızı dile getirerek diğer Avrupalı toplulukarın desteğini arayacağız” diye konuştu. ABTTF heyetinin diğer üyesi Mehmet Hüseyin ise “80 yılı aşkın süredir Batı Trakya´da azınlık olarak yaşayan Türkler, hiçbir zaman hukuki alanın dışına taşmamalarına rağmen, Yunan milliyetçiliğine kurban edilmiş,topraklarımızı terk etmemiz için türlü baskılar yapılmıştır. Son yıllarda Yunanistan´a gelen dış baskılar sonucu belli başlı iyileşmeler bizleri karanlık bir devrin kapanacağı yönünde umutlandırırken, Yunan yüksek yargı makamlarının aldığı son kararlarla sarsıldık. Yunanistan´da Türk adının yasaklanması ve bunun hiçbir siyasi amaç gütmeyen kültür derneklerie karşı yapılması esasta hiçbir şeyin değişmediğini gösteriyor. Bu tür toplantılara katılarak, sesimizi dünyaya duyurmak ve sorunlarımıza kalıcı çözüm bulmak niyetindeyiz”dedi.
