İskeçe Türk Birliği’ne Dair Yargıtay'ın Almış Olduğu Karar Hakkında ABTTF 14. Delegeler Kurulu Bildirisi

Dünya kamuoyuna,

Yıllarca Yunan yasalarına uygun bir şekilde çalışmalarını yürütmüş ve her zaman Türk - Yunan dostluğuna hizmet etmiş bir dernek olan İskeçe Türk Birliği'nin, yalnızca isminde yer alan "Türk" sözcüğü yüzündenkapatılmasıyla, Türk azınlığının kimliğinin reddedilmesi, hem Birleşmiş Milletler sözleşmelerine hem de uluslararası anlaşmalara aykırı bir davranıştır. Ayrıca medeniyetin beşiği olduğunu iddia eden ve yıllardır Avrupa Birliği üyesi olmakla övünen Yunanistan'a hiç yakışmamaktdır.

Gerekçe olarak ileri sürüldüğü gibi, varlığımız, kurduğumuz dernekler ve yapmış olduğumuz çalışmalar başka devletlerin çıkarına değil sadece Yunanistan'ın ve burada yaşamakta olan Türk azınlığının çıkarınadır.

Azınlığımız yıllarca ağır baskılar altında kalmış, ihmal edilmiş, çok zor ekonomik ve sosyal koşullarda yaşamak, çalışmak ve öğrenim görmek zorunda bırakılmıştır. Amacımız insanca ve eşit olarak yaşamak, insanlarımızın refah seviyesini yükseltmek ve çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakabilmektir.

Bu arada yerel Yunan basınının da ırkçılık duygularının tekrar kabardığına tanık oluyoruz. Batı Trakya Türk azınlığı mensuplarının eskiden "fakir, cahil ve çapulcu" olduğu şeklinde hakaret edilerek, bugün Yunan devleti sayesinde zengin tüccarlar haline geldikleri iddia edilmektedir. Ayrıca Naziler'in bu günlerde pek sıkça kullandığı sloganları hatırlatır şekilde, bazı Yunan gazeteleri Türk azınlığının burada misafir olduğunu iddia etmekte, memnun olmayanın Türkiye'ye gidebileceğini "utanmadan" söyleyebilmektedir. Şu çok iyi bilinmelidir ki, bizler bu toprağın insanlarıyız. Bizler misafir değil, ev sahibiyiz. Yerimiz yurdumuz burası. Hiçbir yere gitmeye de niyetimiz yok.

Yıllardır süren mücadelemiz sonucu bazı temel hakları almayı başardıktan sonra dahi pek çok temel meselede bir arpa boyu dahi mesafe alınamadığını görüyoruz. Müftülük makamları işgal altındadır. Yunan Devleti, Türk ve Müslüman bir azınlığın dini yöneticilerini kendi tayin etmek istemektedir.

Bütün baskılara rağmen, hala daha doğru düzgün Türkçe eğitim yapılabilen okullarımız elimizden alınmaya çalışılmaktadır. Okullarımıza Türkçe yeterliliği olmayan öğretmenler atanmaktadır. Böylece okullarımızın yetersiz ve işe yaramaz oldukları gibi yanlış bir fikir verilmeye çalışılmaktadır. Zaten bu fikri taşıyanlar olduğunu ve artık çocuklarını Türk ilkokullarına göndermemeye başladıklarını üzülerek görüyoruz.

Aynı şekilde Batı Trakya Türk azınlığına ait gayrimenkulleri yöneten vakıf idareleri de işgal altındadır. Bu vakıf yöneticilerini kim seçmektedir,hangi kriterlere göre seçmektedir? Bizim malımızın yönetimi ne hakla elimizden alınmaktadır?

Avrupa çapında verilecek mücadelede İskeçe Türk Birliği'nin her zaman sonuna kadar destekleyeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu çatısı altında örgütlenmiş,Avrupa'da yaşayan azınlık mensupları olarak bizler, buralarda azınlıklara gösterilen ilgiyi ve verilen desteği çok iyi biliyoruz. Burada bırakın azınlıklara ait derneklerin sadece adından dolayı kapatılmasını, tam tersine azınlıkların yaşadığı şehirlerin adları bile iki dilde yazılmaktadır. Umuyoruz ki bir gün gelecek bizler de modern Avrupa ülkelerinde olduğu gibi kimliğimizi özgürce açıklayabilecek ve "Türk" adıyla kurduğumuz derneklerimizde, Yunan dostlarımızla oturup sohbet edebileceğiz. İskeçe Türk Birliği'nin kapatılması kararının Yargıtay´ca onaylanamasını şiddetle kınıyor; Yunan devletini, Yunanistan'da yaşayan Türk, Makedon, Arnavut, Ulah, Yahudi, Katolik ve diğer tüm azınlıkları resmen tanımaya ve onlara hem Avrupa Birliği hukuku, hem de uluslararası hukuktan doğan haklarını vermeye çağırıyoruz.


Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu Genel Kurulu