ABTTF Başkanı: „ Dinleme skandalı ülkemizde derin devletin gücünü bir kez daha şüpheye yer bırakmayacak şekilde göstermiş, yasa dışı yapılan dinleme ile demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri tamamen görmezden gelinmiştir. Ülkemizde derin devletin milli güvenliğe tehdit ve tehlike olarak gördüğü Batı Trakya Türk toplumu, on yıllardır benzer uygulamalarla ötekileştirmekte, hedef gösterilmektedir. Ancak asıl üzücü ve endişe verici olan, toplumumuza yönelik bu bakış açışının sadece derin devletle sınırlı olmaması, ülkemizin siyaseti ve medyasında da kök salmış olmasıdır.”
Yunanistan’ın Ulusal İstihbarat Teşkilatı (EYP) tarafından PASOK-KİNAL Başkanı ve Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Nikos Androulakis ve gazeteci Thanasis Koukakis’in “Predator” isimli yazılımla yasa dışı olarak dinlendiğine dair iddiaların ardından Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun 29 Temmuz tarihli konu hakkında bilgi talep eden mektubuna cevabi mektup gönderdiği ortaya çıktı.
AB Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Yannis Vrailas’ın 2 Ağustos tarihli basına yansıyan cevabi mektubunda, yasa dışı dinleme yazılımı kullanıldığına yönelik iddialar reddedildi.
Büyükelçi Vrailas’ın cevabi mektubunda, EYP’nin “Predator” isimli yasa dışı dinleme yazılımı veya başka yasa dışı takip sistemini hiçbir zaman satın almadığı veya kullanmadığı belirtilerek, Yunanistan’daki bağımsız ve tarafsız Ulusal Şeffaflık İdaresi’nin konu hakkında soruşturma yürüttüğü ve EYP ya da polisin “Predator” yazılımını kullanmadığı sonucuna vardığı, dolayısıyla AB veri koruma müktesebatının ihlal edilmediği ifade ediliyor.
Cevabi mektupta, Androulakisin telefonuna casus yazılım yerleştirildiği iddiasının Yunan devletiyle bağlantısının olmadığı savunularak, buna rağmen bu hassas meselenin aydınlığa kavuşturulması için hükümetin acilen istediği soruşturmanın sonuçlarının AB Komisyonu ile de paylaşılacağı kaydediliyor.
Konuyla ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Büyükelçi’nin AB Komisyonu’na gönderdiği dinleme skandalını inkar eden cevabi mektubu, ülkemizin gerçeklerin üstünü örtme çabasından başka bir şey değil. Ortada su götürmez çok büyük bir skandal var ve bu da doğrudan Başbakan’a bağlı EYP’nin milli güvenlik gerekçesi ile bir muhalefet partisinin lideri ve bir gazeteciyi yasa dışı olarak dinlemesidir. Dinleme skandalı ülkemizde derin devletin gücünü bir kez daha şüpheye yer bırakmayacak şekilde göstermiş, yasa dışı yapılan dinleme ile demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri tamamen görmezden gelinmiştir. Ülkemizde derin devletin milli güvenliğe tehdit ve tehlike olarak gördüğü Batı Trakya Türk toplumu, on yıllardır benzer uygulamalarla ötekileştirmekte, hedef gösterilmektedir. Ancak asıl üzücü ve endişe verice olan, toplumumuza yönelik bu bakış açışının sadece derin devletle sınırlı olmaması, ülkemizin siyaseti ve medyasında da kök salmış olmasıdır. Yeni Demokrasi Partisi Milletvekili ve Yunan Meclisi İkinci Başkan Yardımcısı Charalampos Athanasiou’nun toplumumuza mensup meclisteki Türk milletvekillerinin milli güvenlik gerekçesiyle yasal olarak dinlenebileceğine yönelik açıklaması bu hastalıklı düşünce yapısının son tezahürüdür.” dedi.
