ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Bakanlığın Yunanistan’da dini alanlara saldırılar raporuna ABTTF’den paralel rapor

07.04.2020

ABTTF Başkanı: “Bu paralel rapor ile amacımız ülkemizin yöneticileri ile diyalog kurmak ve sorunlarımızı doğrudan ilgilendiren konularda söz hakkına sahip olmak.”

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı tarafından 19 Aralık 2019’da yayımlanan “Yunanistan’da dini öneme sahip alanlarda yaşanan olaylar-2018” raporunda Batı Trakya Türk toplumu ile ilgili bölümlere yanıt niteliğinde paralel bir rapor hazırladı, Yunanistan Eğitim ve İçişleri Bakanı Niki Kerameus ile Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu’ya iletti. Raporunda ABTTF, Batı Trakya Türk toplumunun din özgürlüğü ile ilgili konularda ayrıntılı bilgilendirmede bulundu, Batı Trakya Türk toplumunun görüş ve taleplerini dile getirdi. 

Raporunda ABTTF, Batı Trakya Türk toplumuna ait dini alanlara yapılan saldırıların rapor edilmesini olumlu karşılamakla birlikte raporda Azınlık’ın din alanındaki statüsü, dini liderleri olan müftülerini belirleme hakkı, müftülüklerin işleyişi ile müftülüklerin yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenlemeler hususunda yalnızca devletin resmi görüşünün aktarılmasını eleştirdi. ABTTF, diğer dini grupların dini özgürlüklerine ilişkin konuların raporda yer almamasına karşın Batı Trakya Türk toplumu ile ilgili dini konuların ayrıntılı bir biçimde raporda yer bulmasının Batı Trakya Türk toplumunun dini özerkliğine yapılan müdahalenin bir göstergesi olduğunu söyledi. 

Müftülükler konusunda atanmış müftülerin kıdemli devlet memurları olarak bürokratik açıdan müdür oldukları ve 10 yıl süre ile atanarak İslami hukuka göre  dini, idari ve yargısal yetkilere sahip olduklarının ifade edilmesine yanıt olarak ABTTF, Batı Trakya Türk toplumunun 1913 Atina Antlaşması ile din alanında özerk kılındığını belirterek, Atina Antlaşması’na uygun olarak 2345/1920 sayı ve tarihli  yasa ile Batı Trakya Türk toplumunun müftülerini belirleme hakkının iç hukuka aktarıldığını ve 1985’e  kadar bu sistemin işlediğini hatırlattı. 1990 yılında Batı Trakya Türklerinin müftülerini seçme hakkının ihlal edildiğini belirten ABTTF, bu duruma itiraz eden toplumun seçtiği Müftülerin müftülük makamını işgal suçlamasıyla yargı önüne çıkartıldıklarını söyledi. Son yıllarda seçilmiş müftülere yönelik adli kovuşturmaları da aktaran ABTTF, Rodop Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif ve İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete’ye verilen hapis cezalarını da eleştirdi. Ayrıca ABTTF, Batı Trakya’da üç müftülük makamının yeniden yapılandırılmasını öngören 52/2019 sayı ve tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Batı Trakya Türk toplumunun din alanındaki özerk yapısına açık bir müdahale olduğunu aktardı. 

Batı Trakya’da camilerin tamiratı, inşası ve kültürel miras kapsamında korunmasının yanı sıra Batı Trakya dışında Rodos ve İstanköy’de de tarihi camilerin  korunması konusunun ayrı başlıklar halinde yer bulduğu rapora paralel olarak ABTTF, Lozan Antlaşması ile Batı Trakya Türk toplumunun masraflarını kendileri karşılamak şartı ile, her türlü hayır kurumu, okul ve benzeri kurumları kurarak bunları yönetme ve denetleme hakkına sahip olduğunu hatırlatarak, camilerin devlete değil Batı Trakya Türk toplumuna ait kutsal mekanlar olduğunun altını çizdi. Bu noktada vakıflar sorununu detayları ile aktaran ABTTF, antlaşmalara aykırı bir biçimde Batı Trakya Türk toplumuna ait vakıflara devlet eliyle keyfi atamalar yapılmasını eleştirdi. 

Tarihi nitelikteki camilerin restorasyonu konusunda ise ABTTF, 22 Mart 2017’de çıkan yangın sonucunda ağır hasar gören Dimetoka’daki Çelebi Sultan Mehmet Camii’nin restorasyonunun hala başlatılmadığını dile getirdi. Dini alanlara saldırı başlığı altında Şahin köyündeki camiye ait eski bina ile Yassıköy’de cami duvarına yapılan saldırılara ilaveten ABTTF, 2018’de Batı Trakya Türk toplumuna karşı nefret temelli sözlü saldırıları da rapor etti. 

Batı Trakya dışındaki Müslümanlar başlığı altında Rodos ve İstanköy’e yer verilen rapora karşılık olarak ABTTF, Rodos ve İstanköy’deki Türk toplumu hakkında bilgilendirmede bulunarak adalardaki vakıflara ilişkin sorunları aktardı. Rodos ve İstanköy’de kültür mirası olan eserlerin bakımı ve tamirlerine izin verilmediğini söyleyen ABTTF, İstanköy’de 2017’deki depremde hasar gören Defterdar İbrahim Efendi Camii ile Gazi Hasan Paşa Camii’nin restorasyonu konusundaki sorunları dile getirdi. 

ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu, “Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı’nın Yunanistan’da dini alanlara yapılan saldırılara ilişkin raporu konusunda ABTTF olarak ilk kez bir paralel rapor hazırlayarak Batı Trakya Türk toplumunun dini özgürlükleri ile ilgili konularda toplumumuzun görüşlerini ve taleplerini dile getirdik. Bu paralel raporumuzu Eğitim ve Din İşleri Bakanı ve Yunanistan Cumhurbaşkanı’na ileterek hükümet makamları ile doğrudan diyalog kurma ve yaşamımızı doğrudan ilgilendiren konularda görüşümüzü dile getirme imkanı yaratmak istedik. Amacımız ülkemizi yönetenler ile diyalog kurmak ve sorunlarımızı doğrudan ilgilendiren konularda söz hakkına sahip olmak. Bu yönde attığımız iyi niyetli bu adımın ilgili makamlarca karşılık bulmasını umut ediyorum” dedi. 

GALERİ