ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

ECRI 5. Yunanistan raporunu yayınladı

25.02.2015
Avrupa Konseyi Irkçılığa ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu(ECRI), 24 Şubat 2015 tarihinde Yunanistan’da ırkçılık ve hoşgörüsüzlükle mücadele raporunu yayınladı. Beşinci Yunanistan raporunu yayınlayan ECRI, Yunanistan’daki yeni ayrımcılık karşıtı yasaya rağmen göçmenlere, mültecilere ve sığınmacılara karşı yabancı düşmanlığı ve şiddetin endice verici boyuta ulaştığını kaydetti.

Raporda Batı Trakya Türk Azınlığı

ECRI’nin Mart 2014’te Yunanistan’a yaptığı ziyaretin ardından hazırladığı, Haziran 2014’e kadar olan gelişmeleri içeren ülke raporunda Batı Trakya Türk Azınlığı da ayrı bir başlık olarak ele alınıyor. “Batı Trakya Müslüman azınlığı” başlığı incelen bölümde ECRI, Batı Trakya’da Müslüman azınlığın tek tanınan azınlık olduğunu ve kendilerine Türk olarak tanımlayanlar çoğunlukta olmak üzere Pomak ve Roma gruplarından oluştuğunu belirtiyor. Azınlığın din, dil ve anadilde eğitim konusunda özel haklara sahip olduğunu belirten ECRI, azınlık nüfusunun bölge halkının üçte birine yakın, yani 100 bin ile 120 bin arasında nüfusa sahip olduğunu kaydediyor. Bu açıklamasıyla resmi Yunan tezini tekrar eden ECRI, 1923 Lozan Barış Antlaşması ile tanımlanmış Müslüman azınlığın mübadele sözleşmesinde yer aldığı üzere etnik kimliğinin “Türk” olduğunu kısmen reddederek azınlığın üç farklı etnik gruptan oluştuğunu belirtiyor. Ayrıca Doğu Makedonya- Trakya Eyaleti’nin internet sayfasında da belirtildiği üzere nüfusun 150 bin değil, 100 bin ila 120 bin arasında olduğunu not ediyor. Rapora ek olarak yayınlanan hükümet görüşünde ise Yunan hükümeti, azınlık üyelerinin yaşadığı bölgenin Doğu Makedonya-Trakya bölgesel yönetimi olduğunu ifade ederek “Batı Trakya” tanımlamasının yanlış olduğunu belirtiyor.

19. maddenin uygulanmasından kaynaklanan olumsuz koşullar ortadan kaldırılmalı

Batı Trakya Türk Azınlığı’na üye yaklaşık 60 bin kişinin 1955-1998 yılları arasında Yunan Vatandaşlık Yasası’nın eski 19. Maddesi kapsamında vatandaşlıktan çıkarıldığını belirten ECRI, ilgili maddenin kaldırıldığını ancak geriye dönük olmaması nedeniyle vatandaşlığını kaybeden kişilerin bugün Yunanistan’da ikamet etme şartıyla yeniden vatandaşlık başvurusunda bulunması gerektiğini kaydetti. İçişleri Bakanlığının Yunanistan’da yaşayan biri hariç tüm azınlık üyelerinin başvurularının işleme alındığını ifade ettiğini kaydeden ECRI, azınlık temsilcilerinin ise en az 30 talebin henüz vatandaşlığa alınmadığını belirttiğini not ediyor. Buna karşılık rapora ilişkin görüşünde ise Yunan hükümeti, bu rakama karşı çıkarak beş vakanın vatansızlık ile ilgili olduğunu ve bu kişileren vatandaşlığa başvurmadığını, bu nedenle kendilerine özel bir tipte ikamet izni verildiğini belirtiyor. ECRI, Yunan makamlarına pekçok kişinin yeniden Yunan vatandaşlığını kazanaması ile sonuçlanan 19. maddenin uygulanmasından olumsuz koşulların düzeltilmesi tavsiyesinde bulunuyor.

ECRI: Dışişleri Bakanlığı’nın azınlık ile ilgili işlerde sahip olduğu etki azınlık üyelerinin eşit vatandaşlar olmadıkları yönünde bir algı yaratıyor

Yunan Dışişleri Bakanlığı’nın üç dairesinin azınlığın statüsüne ilişkin olarak önemli bir etkiye sahip olması hususunda endişelerini dile getiren ECRI, bu durumun azınlığın pek çok üyesi tarafından eşit vatandaşlar olmadıklarının bir işareti olarak algılandığını kaydediyor. Rapora ilişkin görüşünde ise Yunan Hükümeti, Dışişleri Bakanlığı’nın rolüne ilişkin olarak Yunan Hükümeti’nin her bir bakanlığının bu alandaki kendi yetkileri çerçevesinde hareket ettiğini kaydederek Dışişleri Bakanlığı Bölgesel Bürosu’nun misyonunun Yunanistan’ın uluslararası yükümlülüklerine uyumunu gözlemlemek ile sınırlı olduğunu belirtiyor.

Yunan Hükümeti: Selanik’te kurulacak akademik birim yerine yeni yasa ile Dedeağaç’ta Azınlık Programı Öğretmenleri için yeni bir akademik birim oluşturduk

ECRI’nin azınlık temsilcileri ile yaptığı görüşmede azınlık temsilcilerinin üniversiteye girişte binde 5 kotasını olumlu buludğunu kaydeden Komisyon, azınlık çocuklarının yüksekokul eğitimi açısında ilk ve ortaokul eğitimindeki iyileşmenin bir gereklilik olarak görüldüğünü belirtiyor. ECRI, azınlık temsilcilerinin Selanik Özel Pedagoji Akademisi’nin yerini alan Selanik Aristoteles Üniversitesi’nde Türkçe anadilde öğrenim için kurulan yeni fakültenin 2011 yılından bu yana resmi olarak tanınmayı beklediğini kaydettiklerini ifade ettiklerini kaydediyor. ECRI, Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı’na yeni fakültenin zamanında akreditasyonunu mümkün kılması tavsiyesinde bulunuyor. Rapora ilişkin görüşünde Yunan Hükümeti, 27 Kasım 2014 tarihinde kabul edilen yasa ile Dedeağaç’taki Trakya Demokritus Üniversitesi’nde Azınlık Programı Öğretmenleri için yeni bir akademik birim kurulduğunu, bu akademik birimin mezunlarının azınlık eğitiminde uzmanlaşmalarına imkan tanıyacağını ve sınava tabii olarak azınlık okullarına dağıtılacaklarını belirtiyor.

Batı Trakya’daki azınlık okullarındaki eğitim standardı devlet okulları ile aynı seviyeye getirilmeli

Eğitim alanında yaşanan sorunlara ağırlıklı olarak yer veren ECRI, orta düzeyde Gümülcine ve İskeçe’de iki dilli eğitim veren yalnızca iki okulun bulunduğunu ifade ederek azınlık ilkokullarında öğretim kaynaklarında genel eksikliğin düşük eğitim seviyesi ve sonuç itibariyla sosyal ve ekonomik dışlanma ve marjinalleşme getirdiğini belirtiyor. ECRI, öğrencilerin daha iyi bir eğitim için tek dilli, yani Yunan dilindeki okullara (devlet okullarına) gitmek durumunda kaldıklarını belirtiyor. Mevcut ilerlemeye ek olarak ECRI, Batı Trakya’daki iki dilli okullarda, yani azınlık okullarındaki eğitim standardının devlet okulları ile aynı seviyeye getirilmesi tavsiyesinde bulunuyor.

Şahin’deki anaokul krizine değinen ECRI azınlık temsilcileri ile diyalog kurarak soruna çözüm bulunması tavsiyesinde bulunuyor

3518/2006 sayı ve tarihli yasa ile anaokul eğitiminin zorunlu hale getirildiğini ancak Batı Trakya Türk Azınlığı için özel önlemler getirilmediğini aktaran ECRI, mevcut iki dilli anaokullara ek olarak iki dilli azınlık anaokulları açılması yönündeki teklifleri Yunan hükümetinin reddettiğini söylüyor. 2012 yılında Şahin köyünde yaşanan krize de değinen ECRI, çocukların okul hakkının riske edilmemesi gerektiği görüşünde olduğunu ifade ederek azınlık temsilcileri ile diyalog kurarak sorunu çözmesi yönünde tavsiyede bulunuyor.

ECRI: Kamu görevine alınan azınlık üyelerinin sayısı artırılmalı

Batı Trakya bölgesi dahil azınlık üyelerinin çok düşük oranlarda kamu görevine alındıkları yönünde bilgi ve şikayet aldığını kaydeden ECRI, Yunan makamlarına Doğu Makedonya-Trakya bölgesinde kamu görevinde çalışan azınlık üyelerinin sayısının artırılması yönünde adım atmasını tavsiye ediyor.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu(ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “ ECRI’nin 5. Yunanistan raporu ile ilgili olarak tıpkı ABD insan hakları ve dini özgürlükler raporlarında olduğu gibi paralel bir rapor hazırlayarak ECRI raporunda eksik ya da yüzeysel bulduğumuz hususlar konusunda azınlığımızın görüşünü ECRI’ye ileteceğiz.” açıklamasında bulundu.

İlgili raporun tamamına http://www.coe.int/t/dghl/monitoring/ecri/Library/PressReleases/178-24_02_2015_Greece_en.asp linkinden ulaşabilirsiniz.