ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

AKPM Hunault’un raporunu kabul etti

28.01.2010
27 Ocak 2010 tarihinde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) I. Olağan Genel Oturumu çerçevesinde Genel Kurul, AKPM Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Komisyonu üyesi Michel Hunault tarafından hazırlanan “Türkiye’deki Gayri-Müslim Azınlıklar ile Trakya(Doğu Yunanistan)’daki Müslüman Azınlığın Din Özgürlüğü ve Diğer İnsan Hakları” isimli raporu görüştü. 27 Ocak Çarşamba günü öğleden sonra gerçekleştirilen oturumda görüşülen rapor ve beraberinde taslak karar, değişiklik önerilerinin görüşülerek oylanmasının ardından kabul edildi.

AKPM üyeleri tarafından rapor ve beraberindeki taslak karar ile ilgili olarak on dört yazılı değişiklik önerisi ile bir sözlü alt değişiklik önerisi sunuldu. 26 Ocak 2010 tarihinde Göran Lindblad (EPP/CD), Boriss Cilevics (SOC), Gültekin Hajibayli (EPP/CD), Aydın Abbasov (SOC), Aydın Mirzazada (EDG), Michael Hancock (ALDE), Andreas Gross (SOC) tarafından sunulun üç değişiklik önerisi ise Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Komisyonu’nda kabul görmemekle birlikte Genel Kurul’da yapılan oylamada da reddedildi.

Taslak karar metni ile ilgili sunulan değişiklik özeti üç noktada değişiklik yapılması önerisinde bulunmuştu. İlk değişiklik talebi Batı Trakya Türk Azınlığı’nın siyasi temsil problemi ile ilgili olup bağımsız adaylar için yüzde 3 seçim barajının kaldırılması ve genişletilmiş seçim bölgesi uygulamasının gözden geçirilmesini talep eden yeni bir paragrafın taslak karar metnine eklenmesinden oluşmuştu. İkinci değişiklik talebi ise taslak karar metnine Eski Yunan Vatandaşlık Kanunu’nun 19. Maddesi ile ilgili yeni bir paragrafın eklenmesinden oluştu. Buna göre değişiklik talebi 19. Madde uygulaması ile Yunan vatandaşlığından çıkarılmaktan kaynaklanan olumsuz şartların artık Yunanistan’da yaşamayan hatta başka bir ülkenin vatandaşlığını almış olsalar bile tüm kişiler için acilen ortadan kaldırılmasını garanti altına alacak olan adımların atılmasını öngörmüştü. Değişiklik talebinde Yunanistan’ın özel olarak natüralizasyon sürecinden geçme şartı dahil her engelin ortadan kaldırılması sureti ile vatandaşlıktan çıkarılan kişiler için vatandaşlıklarının iade edilmesi sürecini kolaylaştırması gerektiği not edilmişti. Üçüncü ve son değişiklik talebi ise yine 19. Madde ile ilgili olup taslak karar metninde Vatandaşlık Kanunu’nun 19. Maddesi ile Yunan vatandaşlığından çıkarılmalarından etkilenen kişiler ile ilgili davaların mümkün olan en kısa sürede çözülmesi ifadesindeki “mümkün olan en kısa sürede” yerine “derhal” kelimesinin getirilmesini öngörülmüştü.

Konu ile ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, “ABTTF’nin yoğun lobi çalışmaları sonucunda AKPM üyesi yedi parlamenter tarafından sunulan üç değişiklik önerisinin üçünün de önce Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Komisyonu’nda, ardından Genel Kurul’da yapılan oylamada reddedilmesi ABTTF için üzücüdür. Buna karşılık rapor ve beraberindeki taslak karara yönelik sunulan on dört değişiklik önerisi ile bir sözlü alt değişiklik önerisinin üçünün ABTTF’nin girişimleri ile sunularak gündeme alınması önemli bir gelişme olup gerçekleştirilen oylamada değişiklik önerilerine kabul oyu veren kişilerin tümünün AKPM Türk Delegasyonu üyelerinin dışında olması çok memnun edicidir. Bu, ABTTF’nin çalışmaları ile Batı Trakya Türk Azınlığı’nın AKPM düzeyinde artık bir lobisi olduğunun göstergesidir. Bununla birlikte Azınlık’ın Türk, Pomak ve Romanlar olmak üzere üçlü bir yapıya sahip olduğu ifadesinin metne eklenmesi talebi ile Selanik’te bulunan sosyal akademinin Türkçenin yanı sıra Pomakça ve Romanca dilinde eğitim vermesi talebinin dile getirildiği değişiklik önerilerinin hem Komisyon hem de Genel Kurul tarafından reddedilmesi dikkat çekmiştir. Eksik bilgiler içermekle birlikte Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarının dile getirildiği Michel Hunault tarafından kaleme alınan raporun Genel Kurul’da yapılan oylamada 102 evet oyu ile kabul edilmesi olumlu bir gelişme olup, raporun genel anlamı ile Türkiye ve Yunanistan’a Lozan Antlaşması’nı aşarak vatandaşları olan azınlıkların durumunun iyileştirilmesi için çabada bulunmalarını tavsiye etmesi önemlidir” açıklamasında bulundu.

AKPM Genel Kurulu’nda kabul edilen karar ne diyor?

Genel Kurul’da kabul edilen 1704(2010) sayılı kararda Parlamenterler Meclisi’nin Yunanistan ve Türkiye’de dini azınlıkların ağır bir şekilde tarihin etkisi altında olduklarını ifade edilirken 20.yüzyılda azınlıklara karşı muamelenin büyük ölçüde ikili ilişkilerin seyrine bağlı olarak belirlenmiş olduğu not ediliyor. Kararda bir ülkede “ulusal”, “dini” ya da “dilsel” azınlıkların varlığının bölünme değil toplumun zenginleşmesi için temel bir unsur olarak kabul edilmesi gerektiği vurgusu yapılıyor.

Kararda komşu ülkede bulunan dini azınlıklarına yönelik olarak sorumlulukları olduklarını düşünen “akraba devletler” Yunanistan ve Türkiye’nin aslında ilk ve öncelikli olarak kendi ülkeleri sınırları içerisinde yaşayan vatandaşlarına karşı sorumlu olduğu ifade ediliyor. Lozan Anlaşması’nın 45. Maddesine dayanarak “karşılıklılık” prensibine atıfta bulunan Yunanistan ve Türkiye’nin bu prensibi olumsuz anlamda yorumladığı belirtiliyor. Kararda karşılıklılık prensibinin azınlıkların Anlaşma ile garanti altına alınan haklarını uygulamayı reddetmek temelinde uygulanmasının 21. yüzyılda her bir ülkenin ulusal uyumunu zedeleyebileceği ifade ediliyor.

Kararda Yunanistan ve Türkiye’den komşu ülkenin kendi vatandaşlarına muamelesine bakmaksızın kendi vatandaşlarına yönelik ayrımcılık uygulamaması isteniyor. Ayrıca Ulusal Azınlıkların Korunması Çerçeve Sözleşmesi’nin onaylayıp onaylamadıklarına bakmaksızın Türkiye ve Yunanistan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihat hukuku ile geliştirilen ulusal azınlıkların haklarını tam olarak uygulamaları talep ediliyor. Yine de her iki ülkenin bahse konu Çerçeve Sözleşme ile Bölgesel ve Azınlık Dilleri için Avrupa Sözleşmesi’ni onaylamasının belirli kültürel özelliklerin anlayışla karşılandığına ve kabul edildiğine işaret edeceği ekleniyor.

Etnik olarak kendini tanımlama hakkının demokratik ve çoğulcu toplumlarda ulusal, dini ve dilsel olsun tüm azınlık grupları için etkin olarak uygulanması gerektiği ifade edilerek her iki ülkeden de azınlıklarını yabancı olarak gören algılamayı değiştirmek için her şeyi yapması isteniyor.

Karar Batı Trakya Türk Azınlığı için ne getiriyor?

Kararın Yunanistan ile ilgili özel bölümünde öncelikle eğitim konusu ile ilgili tavsiyelere yer veriliyor. Kararda azınlık okullarının yüksek kalitede eğitim verebilmesi için gerekli olan desteğin Yunan makamları tarafından verilmesi talep edilirken yeni yüksek azınlık ortaokulları açılması olasılığının dikkate alınması isteniyor. Kararda Selanik Özel Pedagoji Akademisi’nin Türkçe ve Yunanca dillerinin her ikisinde de yüksek kalitede eğitim vermesi böylelikle azınlık okullarında çalışacak kişilerin uygun bir eğitimden geçmesinin sağlanması talep ediliyor. Eğitim alanında ise “Müslüman Çocukların Eğitimi” programına finansal destek dahil kalıcı destek verilmesi çağrısında bulunuluyor. Vakıflar konusunda ise kararda Müslüman azınlığa ait vakıfların yasal statüsü sorunu ile ilgili olarak diğer problemlerin özlü düzenlemeler gerçekleştirilmesi ile 3647/2008 sayılı kanunun tam anlamı ile uygulanması çağrısında bulunuluyor. Müftüler sorunu ile ilgili olarak ise karar metninde seçim ya da atama usulü ile Müslüman azınlığın özgür şekilde dini liderlerini(yargı yetkileri olmaksızın) seçmesine izin verilmesi böylelikle şeriat hukuku uygulamasına son verilerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile uyumlu bir düzenin yaratılması talep ediliyor.

19. Madde sorunu ile ilgili olarak ise 19. Madde uygulaması nedeni ile artık Yunanistan’da yaşamayan ancak vatansız hale gelen kişiler dahil vatandaşlığını kaybeden kişiler ile ilgili davaların mümkün olan en kısa zamanda çözüme kavuşturulması talep ediliyor. Din ve dernek kurma özgürlüğü ile ilgili olarak ise kararda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarının tam anlamı ile uygulanması böylelikle adında “Türk” kelimesi taşıyan derneklerin kurulmasına izin verilmesi çağrısında bulunuluyor. Ayrıca kararda Trakya’nın altyapısının ve ekonomisinin güçlendirilmesinin yanı sıra kamu hizmeti için öngörülen kota sisteminin uygulanması için hazırlanan yasanın tam anlamı ile ivedilikle uygulanması talep ediliyor.

27 Ocak 2010 tarihinde Genel Kurul’da kabul edilen 1704(2010) sayılı karar metnine http://assembly.coe.int/Mainf.asp?link=/Documents/AdoptedText/ta10/ERES1704.htm linkinden ulaşılabilir.