ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Hollanda’da “Dünya İnsan Hakları Günü” basın toplantısı

17.12.2009
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle UETD (Avrupa Türk Demokratlar Birliği) Hollanda temsilciliği tarafından Amsterdam’daki Türkevi Araştırmalar Merkezinde bir basın toplantısı düzenlendi. Kahvaltılı basın toplantısına Hollanda’da etkin olan sivil toplum kuruluşlarından Hollanda Batı Trakya Türk Kültür ve Dayanışma Derneği, Nogay Türkleri Vakfı ve Uygur Türkleri Derneği başkan ve yöneticileri de katıldılar. Basın toplantısına Dünya İnsan Hakları kutlamaları çerçevesinde Hollanda’da bulunan eski Çin öğrenci liderlerinden, 1989 yılında yaklaşık bir milyon öğrenciyi Pekin’de daha fazla özgürlük için organize eden Örkeş Nur Muhammed Devleti de şeref misafiri olarak katıldı.

UETD Hollanda Başkanı Veyis Güngör; “Düne kadar özellikle üçüncü dünya ülkelerindeki insan hakları ihlalleri ve inanç özgürlüğünün baskı altında olduğundan dem vuranlar, artık bu günden itibaren Avrupa ülkelerinde de baş gösteren inanç özgürlüğü, zenofobi ve uygulanmak istenen yasaklardan bahsetmeliler.”

Örkeş Devleti Nur Muhammet Devleti; “Herkes bulunduğu ortamda, ülkede Uygur Türklerinin yaşadıklarını ve onların kimler olduklarını anlatmalıdır. Daha geniş kitlelere bu insanların mücadelesi ulaşmalı, Dünya’da kamuoyu oluşturulmalı.Uygur Türklerinin demokratik mücadelesine ancak bu şekilde bir katkı sağlanabilir.”

HBTTKDD Başkanı Mustafa Yusuf; “Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı mensuplarının maruz kaldığı bazı uygulamalar, azınlığın sistemli olarak İnsan hakları ihlalleri ile karşı karşıya kaldığını göstermektedir.” Hollanda Batı Trakya Türk Kültür ve Dayanışma Derneği başkanı Mustafa Yusuf, basın toplantısının ardından 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle Batı Trakya Türk Azınlığı’nın maruz kaldığı insan hakları ihlalleri ile ilgili bazı açıklamalarda bulundu.Yusuf; “Batı Trakya Türk Azınlığı’nın hakları 1913 Atina Antlaşması, 1923 Lozan Antlaşması ve 1951 Türk-Yunan Kültür Antlaşması ile garanti altına alınmıştır. Yunanistan’ın Avrupa Birliği üyesi olması dolayısıyla da, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın Avrupa Birliği vatandaşlık hakları ve Avrupa Konseyi Ulusal Azınlıkların Korunması çerçeve sözleşmesinden doğan hakları bulunmaktadır. Bu antlaşmalardan ve Avrupa Birliği vatandaşlığından elde edilen haklarını kullanmaları çeşitli yöntemlerle engellenen azınlık mensupları, 10 Aralık 1948 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde yer alan eğitim, vatandaşlık (yurttaşlık), dernek kurma, mülkiyet, kamu hizmetlerinden eşit olarak faydalanma, inanç özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve kişilerin varlıklarını devam ettirebilmeleri için en gerekli temel insan haklarını dahi etkin bir şekilde kullanamamaktadırlar. Batı Trakya Türk Azınlığı’nın yıllardan beri karşılaşmakta olduğu bu hak ihlalleri, 61 yıl önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde yer alan insan haklarının Yunanistan tarafından ihlal edildiğinin en önemli göstergesidir. UETD (Avrupa Türk Demokratlar Birliği) Hollanda Başkanı sayın Veyis Güngör’ün de basın toplantısında ifade etmiş olduğu gibi; artık insan hakları mücadelesi kulvar değiştirmelidir. Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı mensuplarının karşılaşmış olduğu bu hak ihlalleri, BM tarafından 61 yıl önce kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi çerçevesinde ele alınmalıve bu alanda daha etkin çalışmalar yürütülmelidir.” dedi.

UETD Hollanda Başkanı Veyis Güngör
Yoğun bir katılımın gözlendiği UETD Hollanda basın toplantısında başkan Veyis Güngör yapmış olduğu konuşmada,2009 Avrupa’sında bir taraftan tüm insanlığın gözleri önünde hemen hemen her gün yaşanan insan hakları ihlalleri ve adeletsizlik, diğer taraftan Batı Avrupa’da her geçen gün dozunu arttırarak yükselen yabancı düşmanlığı ve islamafobi ile karşı karşıya kalındığını söyledi. Güngör; “Avrupa ülkelerinde, bundan 61 yıl önce bir çok devlet tarafından kabul edilen ve uygulanan “inanç özgürlüğü” anlaşılmaz bir şekilde referanduma sunulmakta,kendilerinden olmayanlara “ifade özgürlüğü” neredeyse tanınmamaktadır. Bu aşırı düşüncelere sahip siyasilerin, örneğin avrupa Parlamentosunda her altı üyeden birini oluşturması bizi endişelendirmektedir” dedi. Artık insan hakları mücadelesinin kulvar değiştirmesi gerektiğini belirten Güngör; “Düne kadar özellikle üçüncü dünya ülkelerindeki insan hakları ihlalleri ve inanç özgürlüğünün baskı altında olduğundan dem vuranlar, artık bu günden itibaren Avrupa ülkelerinde de baş gösteren inanç özgürlüğü, zenofobi ve uygulanmak istenen yasaklardan bahsetmeliler.” dedi.“İnsan hakları savunucularının çok uzaklara gitmelerine gerek kalmadı” diyen Güngör; “Kendi inançlarından olmayanları ikici sınıf insan olarak gören siyasiler Avrupa ülkelerinde yönetimlere gelmektedir. Farklılıklara tahammül göstermeyenlerin sayısının artması ve toplum tarafından bu çıkışların normal görülmesi, Dünya İnsan Hakları Günü’nde üzerinde düşünülmesi gereken gelişmelerdir.” dedi.

Örkeş Devleti Nur Muhammet Devleti
Basın toplantısında söz alan eski öğrenci lideri Örkeş Nur Muhammed Devleti ise yapmış olduğu konuşmada özellikle Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki başta demokrasi mücadelesi olmak üzere insan hakları üzerinde durdu. 10 Aralık tarihinin Uygurlar için çok önemli bir gün olduğunu vurgulayan Devleti, şu görüşlere yer verdi;

“2009 yılı malasef Uygur Türk’leri için oldukça talihsiz ve kötü bir yıl olarak tarihe geçecektir. Ancak 2009 Temmuz olayları bize bir gerçeği göstermiştir. Biz Uygurlar mücadelemizde kendimizi yalnız zannediyorduk, oysa bizimle ağlayan, bizimle dertlenen ve bizim mücadelemize destek veren başta Türk kardeşlerimiz olmak üzere bir çok dostumuzun olduğunu gördük. Doğu Türkistan’daki mücadelenin yalnız olmadığını gördük. Ben, Pekin’de doğdum ve büyüdüm, Çin kültürü içinde bir Uygur olduğumu hep idrak ettim. Ancak öğrenciyken başlatmış olduğumuz mücadele Çin Cumhuriyeti’ndeki tüm ezilenler içindir, demokrasi ve özgürlük tüm Çin halkı içindir. 1989 öğrenci olaylarında başkanlık yaptım, diğer gençlere ümit kaynağı oldum, milyonlara ulaşan gençlik kitlesinin saygısını kazandım. O günkü mücadelemiz bastırıldı, son 20 yılımı Çin dışında yaşadım, 13 yıldır Tayvan’da yaşamaktayım. Dünyadaki olayları ve gelişmeleri yakından takip ediyorum, bu gelişmeler Çin’deki insanları yakından etkilemekte. Tabiki mücadele etmeden başarıya varılmaz, Çin Cumhuriyeti içinde ve dışında, Çin’de demokrasiyi geliştirmek için aktif olan otuz ayrı demokratik hareketle iyi ilişkilerim var. Bu kuruluşlar, Avrupa’da, Amerika’da ve Asya’da demokratikleşme alanında aktif sivil toplum örgütleriyle zaman zaman birlikte çalışmaktalar. Önümüzdeki yıl, bu demokratik örgütler kendi aralarında biraraya gelerek bir güç birliği oluşturacaklar. Belki tek örgüt olarak birleşecekler, bu oluşumda ben de etkin bir görev alacağım”.

Doğu Türkistan davasına nasıl katkıda bulunabiliriz sorusuna eski öğrenci lideri Örkeş Devleti şu cevabı verdi; “Herkes bulunduğu ortamda, ülkede Uygur Türklerinin yaşadıklarını onların kimler olduklarını anlatmalıdır. Daha geniş kitlelere bu insanların mücadelesi ulaşmalı, Dünya’da kamuoyu oluşturulmalı, ancak bu şekilde bir katkı sağlanabilir”.

Dünya İnsan Hakları günü münasebetiyle düzenlenen basın toplantısının ardından UETD Hollanda Başkanı Veyis Güngör, Örkeş Devleti’ye Kaşgarlı Mahmut DVD belgesel filmi hediye etti.
GALERİ