Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), 10 Aralık 2021 tarihinde “Ülkemizdeki Gerçekler” başlıklı çevrim içi program serisini başlattı.
Dünya İnsan Hakları Günü’ne özel yapılan ve canlı yayınlanan ilk programın konuğu Yunanistan Müslümanlar Birliği Halkla İlişkiler Sorumlusu Anna Stamou oldu. Stamou, ABTTF Atina Ofisi’nden Nihan Ayan’ın yönelttiği soruları cevapladı.
Stamou, Yunanistan’da iki farklı Müslüman toplumunun bulunduğunu belirterek, bunlardan birinin özel statüye sahip Batı Trakya’daki Müslüman Türk toplumu, diğerinin de Yunanistan genelindeki tahmini olarak 500 bin nüfusa sahip Müslüman toplumu olduğunu kaydetti. Stamou ayrıca, Yunanistan’da yaklaşık 80 bin Müslüman göçmen ve sığınmacının da yaşadığını ekledi.
Yunanistan’daki Müslümanların en önemli sorununa ilişkin soruya cevaben Stamou, Yunanistan Müslümanlar Birliği’nin sivil toplum kuruluşu olarak din farkı gözetmeksizin tüm vatandaşların yasalar önünde eşitliği için uzun yıllardır çaba gösterdiklerini ve bunun uzun ve zorlu bir süreç olduğunu belirterek, en önemli sorununun ülkede herkes için eşit yasaların noksanlığı olduğunu ifade etti.
Stamou, İslamofobi’nin Yunanistan’da yakın zaman önce kullanılmaya başlayan yeni bir olgu ve Yunan devletinin ülkedeki Müslümanlara yönelik yeni bir bakış açısı olduğunu dile getirerek, hep birlikte konuşabilmek için sadece sivil toplum seviyesinde değil tüm siyasi partiler arasında uzlaşma olmasını talep ettiklerini, zira ırkçılık ve nefret söyleminin sadece zayıf insanları değil tüm toplumu etkilediğini ve kimseye faydasının olmadığını vurguladı.
Atina’da Müslüman toplumunun 14 yıl süren yoğun çabasının sonunda eski bir prefabrik hangardan dönüştürülen, kubbesiz ve minaresiz 350 kişilik bir caminin yeterli olup olmadığı sorusuna cevaben Stamou, bu yapıyı gerçek bir cami olarak adlandıramayacağını çünkü camilerin genelde sahip olduğu karakteristik mimari özellikleri barındırmayan yetersiz bir yapı olduğunu ve bunun devletin ülkedeki Müslüman toplumuna bakış açısını yansıtan bir örnek olduğunu söyledi.
Yunanistan Danıştayı’nın bayıltmadan hayvan kesimini yasaklayan ve ülkedeki Müslüman ve Yahudi toplumunu doğrudan ilgilendiren kararına ilişkin olarak Stamou, bunun dini özgürlüğü kısıtlayıcı karaktere sahip bir karar olduğunu ve bu tarz bir kararın amacını anlamakta güçlük çektiğini ifade etti.
Son olarak asıl konunun ülkedeki Müslümanların topluma tam olarak entegre edilmemesi olduğunun altını çizen Stamou, ülkedeki siyasi kesimin büyük çoğunluğunun da maalesef bu gerçekliği göz ardı ettiğini kaydetti.
Zoom platformunda gerçekleştirilen ve eş zamanlı olarak ABTTF’nin YouTube kanalı ve Facebook sayfasında canlı yayınlanan programın kaydını İngilizce ve Yunanca dillerinde aşağıdaki linkleri tıklayarak izleyebilirsiniz:
YouTube İngilizce yayın: https://www.youtube.com/watch?v=8_3WL-XTDvY
YouTube Yunanca yayın: https://www.youtube.com/watch?v=dcgQqj3kAeY&t=153s
Facebook İngilizce yayın: https://www.facebook.com/939989616164959/videos/200823965502832
Facebook Yunanca yayın: https://www.facebook.com/939989616164959/videos/2015909678585453
