ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

38 yıldır süren haksızlığa son verilmelidir

22.09.2005
ABTTF Basın Bürosu, Witten-21.09.2005

Batı Trakya Türkleri 38 Yıldır Süren Haksızlığa Bir Son Verilmesini İstiyor

Batı Trakya Türkleri 1967´den beri azınlık vakıflarında gerçekleştirilmeyen seçimlerin yapılmasını istiyor.

Lozan ve bağlı antlaşmalarla Yunanistan´da azınlık olarak bırakılan Batı Trakya Türkleri, 1967´de iktidara gelen cuntadan bu yana vakıf yöneticilerini belirleyememekten şikayetçi. Cunta iktidarı ele geçirir geçirmez ilk iş olarak seçimle oluşturulan tüm heyetleri dağıtmış, yerlerine yeni atamalar yapmıştı. Cuntanın bu uygulaması ülke çapındaki tüm kuruluşlar gibi azınlık vakıflarını da etkiledi. 1974´de askeri yönetimin devrilmesinin ardından tüm kuruluşlara demokratik seçim hakları iade edilirken, azınlık vakıfları bu gelişmeden muaf tutuldu. Aradan geçen 38 yıllık sürede ne vakıflarda ne de vakıfların bağlı bulunduğu cemaat idarelerinde yeni seçimlere gidilebilmiş değil. Bu durum azınlık vakıflarının azınlığın kontrol alanın dışına çıkmasına yol açarken, vakıf mallarınin yağmalanması riskini de arttırıyor. Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Genel Sekreteri Mustafa Kasap´ın açıklamaları da bu yönde „Kendi mülklerimiz olan vakıflarımızı yönetecek kişileri kendimiz seçemiyoruz. Uluslararası antlaşmalar hiçe sayılarak, ortaya çıkarılan bu durum vakıflarımızı kontrol etme gücümüzün ortadan kalkmasına ve yerinde kalmak isteyen vakıf yöneticilerinin Yunan hükümetinin kontrolüne girmesine yol açıyor. Artık bugün bu haksızlığa derhal bir son verilmesi gerekiyor“

Azınlık vakıfları, öğretmen ve din adamlarının maaşların ödenmesinden, yeni okul ve ibadet yerlerinin inşasına, azınlık etkinliklerinin finansmanına kadar çok önemli roller üstleniyorlar. Azınlığın bel kemiği olan vakıfların başındaki „Demokles Kılıcı“ ise 1980´de çıkarılıp, uluslararası tepkiler nedeniyle 1991´e kadar askıda tutulan Vakıflar Yasası. Yasanın yürürlüğe girmesine kadar, azınlık vakıflarından mal dökümlerinin istenmesi, belgesi sunulamayan mülklere de devlet tarafından el konulmasının yolunun açık tutulması, savaş ve göçler nedeniyle belgeleri kaybolmuş mülklere her an el konulabilesi olasılığını beraberinde getiriyor. Azınlık vakıflarının günden güne erimesine yol açan Yunan politikasını eleştiren ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu „Ülkedeki diğer azınlık vakıflarında görülmeyen uygulamalar azınlığımızın karşısına ´karşılıklılık` adı altında çıkarılıyor. Hayır kurumları olan vakıflarımıza anlaşılmaz bir biçimde vergi borçları çıkarılmakta. Seçimlerin yapılmaması nedeniyle vakıfların azınlıktan uzaklaşmasının beraberinde getirdiği güvensizlik azınlık mensuplarının vakıflara yeni mal bağışında bulunmaması sonucunu doğuruyor. Eski mülkler ise erimekte ve azınlık vakıfları kendilerini yenileyemez duruma getirilmiş bulunuyor. Çözüm üretmekte geç kalındığı takdirde asırların birikimi vakıflarımızı tamamen yitireceğiz. Ülkem Yunanistan´ı 38 yıldır sürdürdüğü bu yanlış politikayı terke ve haklarımızı iade etmeye, uluslararası insan hakları kuruluşlarını vakıflarımız için sürdürdüğümüz hak arama mücadelesine müdahil olmaya çağırıyorum“ diye konuştu.