ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Batı Trakya Türk çiftçisi endişeli

01.09.2005
ABTTF Basın Bürosu, Witten-30.08.2005

Basın Bildirisi:

Batı Trakya´da İktisadi Sorunun Çözüm Anahtarı Avrupa Birliği´nde

Avrupa Birliği´nin tütüne sübvansiyonları kesme kararı Batı Trakya Türk çiftçisini endişelendiriyor. Tütün yetiştiricisi 15 bin aile temel geçim kaynakalrını yitirmenin eşiğinde.

Avrupa Birliği´nin tütün mamüllerinin tüketimini azaltmak üzere aldıği tedbirler ve tarımda sübvansiyonları kaldırma kararı, Yunanistan´daki Türk azınlık çiftçisini vurdu. Birliğin tütün ve tütün mamüllerinin satışına ilişkin getirdiği kısıtlamaları, üretim alanına da yansıtarak, birkaç yıl içinde tütüne teşvikleri tamamen kaldıracağını beyan etmesi, tek geçim kaynağı tütün olan azınlık çiftçisini kara kara düşündürüyor. Diğer yandan hayvancılık ve diğer mahsul üretimlerinde de destekleme primlerinin bir kaç yıl içinde kaldırılacak olması alternatifleri azaltıyor.

Azınlık Çiftçisinin tek geçim kaynağı

Batı Trakya Türk çiftçisi uzun süredir bölgede tütün üreticiliği ile geçimini sağlamakta. Engebeli ve dar arazide en yüksek verimin alınabildiği tütüncülük, özellikle bölgenin kuzeyindeki dağlık bölgede yaşayan tamamı tarımla geçimini sağlayan azınlık mensupları için adeta bir zorunluluk. AB´nin fonları azaltıp, tamamen kaldıracağına dair eğiliminin belirmesine rağmen, azınlığa alternatif ürünlere dair gerekli ve yeterli bilgilendirme yapılmamış olması ve üreticinin yılların birikimi olan geri kalmışlığı; azınlığın tek mahsule bağımlı kalmasına yol açtı. Diğer yandan tütün üretiminin gerektirdiği yoğun emek gücü, ek iş yapmayı da olanaksız kılıyor.

AB Primleri can simidi oldu

AB´nin sağladığı sübvansiyonlar sayesinde üretimini sürdürebilen azınlık çiftçisinin, belini büken ilk gelişme bir kaç yıl öncesine dek süregelen sabit prim sisteminin, iki yıllık üretim ortalamasına endekslenmesi oldu. Kuraklık, dolu vb. Nedenlerle yeterli mahsül alamayan çiftçi ertesi yıl da, düşük gelire mahkum edildi. Primlerdeki sürekli düşüş ise bunun ikinci olumsuz safhasını oluşturdu. Batı Trakya Türk azınlığına mensup çiftçilerin ifadesine göre bir kaç yıl öncesinde destek primlerle 10 Avro´ya kadar çıkan tütün kilo fiyatı, bugün 5 Avro´nun altına düşmüş bulunuyor. Şu anda bir yılını tütün üretimine harcamış bir ailenin günlük giderlerini dahi karşılamayan primlerin kaldırılması, azınlık çiftçisinin açlığa terki anlamına geliyor. Azınlık çiftçisi ise azınlık çiftçisini sert piyasa koşullarından korumak üzere kurulmuş kooperatiflere tepkili, kurumlarda azınlık çiftçisini koruyucu kararların çiftçi ile diyalog kurularak alınamadığından yakınan çiftçiler, kooperatiflerin tüccarların denetiminden çıkamamasından şikayet ediyorlar. Zor koşullar altında yaşamını sürdürmek zorunda kalan çiftçinin, bir yıl öncesinden imzalanan fiyatı belirlenmemiş anlaşmalarla tüccarlara bağımlı hale getirilmesi de bir başka şikayet konusu, mevcut yasalarda bunu engelleyecek hiçbir hüküm bulunmuyor.

ABTTF´den alternatif ürün projesi

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu(ABTTF), azınlık çiftçisinin içine girdiği kısır döngüden kurtarmak üzere “Batı Trakya´da Alternatif Tarım Ürünleri” başlıklı bir araştırma projesi yayımlamaya hazırlanıyor. Söz konusu çalışma tamamlandığında bunu azınlık çiftçisinin dikkatine sunacaklarını bildiren ABTTF Başkanı Habipoğlu “Ancak yıllardır yapılan bir üretimden bir yenisine geçiş sürecinin oldukça krizli olacağı ve uzun bir zaman alacağına şüphe yok, bu nedenle Avrupa Birliği´nin desteklerinin bir süre daha devam etmesi gerekiyor” dedi. Bölgenin ve azınlığın iktisadi geri kalmışlığına dikkat çeken Habipoğlu “Azınlık çiftçimiz ciddi bir geri kalmışlığın pençesinde, bunun sonucu olarak, çiftçilerimizin bir araya gelerek güç birliği kurmaları mümkün olmuyor ve binlerce insanın geleceği, bu geri kalmışlık nedeniyle basit siyaset oyunlarının tekeline giriyor. Biz ABTTF olarak çiftçimizin ürününü hakettiği fiyattan Avrupa pazarlarına sunabilmesi için girişimlere başladık, bu girişimlerin meyvelerini alabilmemiz için Batı Trakya´daki çiftçimizin de ortak hareketi sağlayabilecek kurumlar meydana getirmesi gerekiyor ” diye konuştu.