ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Batı Trakya Türk toplumunun Türk kimliğini inkar eden Yunanistan, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerini hiçe sayıyor

04.06.2021

ABTTF Başkanı: “Stilyanidis’in Estia’daki makalesi aslında Yunanistan’da devlet ve temsilcisi hükümetler ile siyasetin Batı Trakya Türk toplumuna genel bakışının özeti niteliğindedir. İşte Batı Trakya Türk toplumunun sahip olduğu statü ve hakların hiçe sayılmasının ve buna bağlı Bekir Usta dava grubu kararlarının uygulanmamasının önündeki engel bu zihniyettir.”

Rodop Yeni Demokrasi Partisi (YDP) Milletvekili Evripidis Stilyanidis, 27 Mayıs 2021 tarihinde Estia gazetesinde yayımlanan makalesinde Batı Trakya Türk toplumu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. 

Stilyanidis, (Batı) Trakya’daki azınlığın çok taraflı Lozan Antlaşması ile “dini” azınlık olarak tanımlandığını belirterek, Türkiye’nin azınlığı araç olarak kullandığını ve kolektif anlamda “ulusal Türk azınlık” olarak yeniden tanımlamayı amaçladığını iddia etti. Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) İskeçe Türk Birliği ile ilgili kararının arkasına saklandığını ileri süren Stilyanidis, Yunan tarafının bu davada gereken savunmayı yapamadığını ve sonuç olarak örgütlenme özgürlüğüne saygı göstermediği gerekçesiyle mahkum edildiğini kaydetti. Stilyanidis, Yunan adaletinin söz konusu derneği yasaklamasının asıl nedeninin “Türk” tanımlamasının Lozan Antlaşması’yla çelişmesi ve “azınlığın kolektif olarak tanımlanması” için dolaylı olarak kullanılma ihtimalinin olduğunu ileri sürdü.

Stilyanidis makalesinde ayrıca geçmişte sürekli tekrarladığı üzere Yunanistan’ın (Batı) Trakya’da insan ve azınlık haklarına tam saygılı, dini özgürlüğü ön planda tutan örnek bir açık ve demokratik toplum oluşturmayı başardığını iddia etti.

Konuyla ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Stilyanidis’in Estia’daki makalesi aslında Yunanistan’da devlet ve temsilcisi hükümetler ile siyasetin Batı Trakya Türk toplumuna genel bakışının özeti niteliğindedir. Zira Stilyanidis, 1923 Lozan Barış Antlaşması ile Trakya’da etnik Türk azınlık değil dini temelde Müslüman bir azınlık tanınmasının gerekçelerine ilişkin olarak devletin resmi görüşünü yansıtmaktadır. Bu noktada şunu sormak isterim: Lozan Barış Antlaşması’nı gerekçe göstererek Batı Trakya Türk toplumunun etnik Türk kimliğini reddeden devlet ve temsilcisi hükümetler neden Türkiye’deki Ortodoks Rum azınlığı için gayri-Müslim azınlık tanımını kullanmamaktadır? Ayrıca aynı devlet ve temsilcisi hükümetler sıkı sıkıya bağlı olduklarını belirttikleri Lozan Antlaşması ile toplumumuza eğitim ve din alanında tanınmış özerk yapıyı tahrip ederken Lozan’ı çiğnemekte herhangi bir sorun görmemektedir. Ayrıca Stilyanidis makalesinde ve her demecinde Yunanistan’ın Trakya’da insan ve azınlık haklarına tam saygılı açık demokratik toplum modelini yaratmayı başardığını iddia etmektedir. Ancak gerçekte durumun böyle olmadığı aşikardır. Dahası Stilyanidis, bir hukukçu ve AKPM üyesi milletvekili olmasına rağmen Bekir Usta dava grubundaki Batı Trakya’daki en eski derneğimiz olan İskeçe Türk Birliği’nin faaliyetinin yasaklanmasının dernek kurma özgürlüğü hakkının kullanımı değil Azınlık’ın kolektif olarak tanımlanması için dolaylı olarak kullanılması ihtimali nedenine dayandığını açıkça söylemektedir! İşte Batı Trakya Türk toplumunun sahip olduğu statü ve hakların hiçe sayılmasının ve buna bağlı Bekir Usta dava grubu kararlarının uygulanmamasının önündeki engel bu zihniyettir.” dedi.

*Fotoğraf: www.ekathimerini.com 

GALERİ