Rum lider Papadopulos bugün 24 Mart referandumu öncesinde gözyaşları içinde yaptığı gibi kamuoyundaki fırtınayı dindirmek için televizyondan halka seslenecek.
Zirve dönüşü kendini öfke kazanının içinde bulan Papadopulos, bugün televizyona çıkıp halkı yatıştırmaya çalışacak. Çözüm yanlısı partilerse 'Kıbrıs'ta çözüm için girişim başlatalım' diyor
LEFKOŞA - Brüksel'de Türkiye'den dolaylı da olsa tanınma taahhüdü alan Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos, adaya göndüğünde kendisini öfke kazanının içinde buldu. Rumları, istekleri kabul edilmediği takdirde veto kartını kullanacağına inandırarak çıtayı yüksek tutan Papadopulos, aleyhine rüzgârı tersine çevirmek için 24 Mart referandumu öncesinde yaptığı gibi bugün televizyondan halka seslenecek. Papadopulos, referandum öncesi televizyonda ağlayınca desteği artmıştı.
Rum basını, Papadopulos'un konuşmasında, 'Korkunç baskı altında kaldığı, ancak tek başına savaş vererek önemli sonuçlar aldığı' mesajı vereceğini yazdı. Ancak Rum Kesimi'nde şimdiden Annan Planı'na 'Hayır' diyen ve vetodan yana olan siyasi cephe, Türkiye'nin Ankara Anlaşması'nı imzalama taahhüdünün 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tanınması koşulunu karşılamadan uzak olduğunu dillendiriyor. Sosyalist EDEK partisi fahri başkanı Vasos Lissaridis, Brüksel'de başarısız olduklarını savunarak, "Buna paralel olarak ne yapılması ve nasıl ilerleme kaydedilmesi gerektiğine ortak karar verilmeli" dedi. EDEK Başkanı Yannakis Omiru, 'Kıbrıs Cumhuriyeti' doğrudan tanınmadığı için sonuçtan tatmin olmadıklarını belirtti. EDEK milletvekili Marinos Sizopulos da "Maalesef AB Kıbrıs Cumhuriyeti'nin taleplerini dikkate almadı" dedi.
'Mızmıza gerek yok'
Annan Planı'na 'Evet' diyen ana muhalefet Demokratik Seferberlik Partisi (DİSİ) lideri Nikos Anastasiadis ise 17 Aralık ile Türkiye'nin AB sürecinin bir başlangıç olarak düşünülmesi, Kıbrıs sorununun çözümünü gündeme alarak, inisiyatifin kendilerince üstlenilmesi gerektiğini belirterek, "Mızmızlanma zamanı değil" dedi. Birleşik Demokratlar Hareketi (EDİ) lideri Yorgo Vasiliu ise, vetonun gösterilmemesinin doğru olduğunu belirterek, AB'nin Türkiye'yle müzakereleri başlatmasının ardından Kıbrıs sorununun çözümünde ilerleme kaydedilmesinin mümkün olacağına inanmak istediğini vurguladı.
Basında hezimet havası
Rum gazeteler ise hem Papadopulos'a hem de AB'ye ateş püskürdü. Simerini Başbakan Tayyip Erdoğan'ı 'Fatih Sultan Mehmet'e benzeterek '25'ler Ankara'nın şartlarına teslim oldu. Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet gibi her türlü şantajı püskürterek, bugünkü çağdaş dünyanın kapılarını Türkiye'ye açtı' yorumunu yaptı. Politis, 'Brüksel zirvesi kararları belirsizliklerle dolu. Kıbrıs için Türkiye'ye büyük tenzilat yapıldı. Bize de belirsiz ümitler verildi' diye yazarken, Filelefteros, Papadopulos'un, "Veto çözüm perspektiflerini etkisiz hale getirecekti" sözlerine yer verip, 'Ağır baskıya maruz kalan başkan çetin savaş verdi" ifadelerini kullandı. Gazete, Britanya ve Almanya'nın müdahalesiyle tanınma olasılığının ortadan kaldırıldığını kaydetti.
Alithia ise, Papadopulos'un veto kartına gönderme yaparak 'Az daha Türkiye'den biz veto yiyorduk' başlığını atarak 'İhanete uğradık. Türkiye'ye 'Evet' dedik ve söz aldık' yorumunu yaptı.
Radikal
