20/11/2004
Sifis Polimilis
Camiye giren artistlerin kıyafetlerinin tahrik edici olduğunu söyleyen İskeçe Müslümanlarının tepkisi abartılı olabilir, ancak bizim de, bütün Yunan vatandaşlarının dini ve özgün farklılıklarına saygı göstermemizin gerekli olduğunu artık anlamamız gerekir. Özellikle, Ortodoks Kilisesi'nin resmi, üst düzey yetkililerinin dini duygularına dokunulduğunu sanınca hoşgörüsüzlük ifade eden vaazlara başlaması nedeniyle, daha da dikkatli olmamız gerekir. Hoşumuza gitse de gitmese de, çokkültürlü bir toplumuz, ülkemizde 1 milyon göçmen yaşıyor ve bu insanlar dini inançlarına saygı gösterilmesini istemek hakkına sahip.
Bu nedenle, kendilerini Ortodoksluğun savunucusu ilan ederek televizyonda açıklamalarda bulunanlar tahriklerden söz etmeye ve bağırmaya son versin. Daha birkaç ay önce, bir kilisenin avlusundaki tiyatroda Aristofanes'in eserini sahneye koyma teşebbüsünde bulunanlara nasıl bağırdıklarını ya da beddualar yağdırarak Kazancakis'in 'Günaha Çağrı'sının sinemada oynamasını engellediklerini unuttular herhalde...
Farklı dine ait Yunan vatandaşları, zaten çoğunluk adına ayrım uygulayan Ortodoks Kilisesi'nin davranışı nedeniyle dezavantajlı durumda olduklarını hissediyor. Bu davranış, zaten yasalara ve vatandaşlarına saygı gösteren, vatandaşlarının dini özgürlük hakkını koruyan bir devlete yaraşmaz. Atina'da yaşayan binlerce Müslüman uzun zamandan beri bir caminin inşa edilmesini talep ediyor, siyasi ve dini liderler de hâlâ konuyu yokuşa sürüyor... Bu nedenle, bağrışmaları ve ırkçı vaazları bir kenara bırakarak, farklı dini olan Yunan vatandaşlarının kendilerini dezavantajlı hissetmemelerine yardım edelim.
(Yunan gazetesi Elefterotipia, 17 Kasım 2004)
RADİKAL
