ABTTF Bolzano Tavsiyelerinin 10. Yılı Toplantısına katıldı

Batı Trakya Türk toplumunun ülkesi Yunanistan ve anavatanı Türkiye arasındaki ilişkiler bağlamında güncel sorunlarını aktaran ABTTF, AİHM kararlarına rağmen isminde “Türk” kelimesi geçen derneklere izin verilmediğini gündeme taşıdı

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), 15-16 Temmuz 2018 tarihlerinde İtalya’nın Udine şehrinde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiseri Ofisi tarafından düzenlenen “Devletler Arası İlişkilerde Ulusal Azınlıklara Dair Bolzano/Bozen Tavsiyelerinin 10. Yıldönümü” başlıklı toplantıya katıldı. Batı Trakya Türk toplumunu Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği(BTAYTD) üyesi Sinan Kavaz ile ABTTF Uluslararası İlişkiler Direktörü Melek Kırmacı Arık ve Uluslararası İlişkiler ve Lobi Grubu üyesi Fatma Ahmetcik’in temsil ettiği toplantıda, Batı Trakya Türk toplumunun ülkesi Yunanistan ve anavatanı Türkiye arasındaki ilişkiler bağlamında üstlendiği rol ve güncel sorunlar aktarıldı.

Toplantıda ABTTF ve BTAYTD temsilcileri söz alarak tema çerçevesinde ikili ilişkiler çerçevesinde ulusal azınlıkların sorunlarının ele alınması ve bu çerçevede çok taraflı mekanizmaların önemine ilişkin sorular yönelttiler.

Toplantıda 10. yılında Bolzano/Bozen Tavsiyeleri değerlendirildi

Bolzano/Bozen Tavsiyeleri’nin onuncu yılı dolayısıyla düzenlenen konferans kapsamında 15 Temmuz 2018 tarihinde AGİT Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiseri Lamberto Zannier resepsiyon verdi. 16 Temmuz’da Yüksek Komiser Lamberto Zannier, AGİT İtalya Dönem Başkanlığı Koordinatörü Vinicio Mati, İtalya Friuli Venezia Giulia Bölgesi Başkanı Massimiliano Fedriga, Udine Belediye Başkanu Pietro Fontanini’nin açılış konuşmaları yaptığı toplantıda Slovenya Eski Cumhurbaşkanı Danilo Türk bir sunum gerçekleştirdi.

AGİT katılımcı devletler, uluslararası kuruluşlar ve uzmanları biraraya getiren toplantıda devletlerin diğer ülkelerde yaşayan akraba azınlıkları ile olan ilişkilerindeki gelişmeler değerlendirildi, yeni zorluklar ele alındı. Bu çerçevede ulusal azınlıklara ilişkin tartışmaların çözüme kavuşturulmasında ikili ve çok taraflı mekanizmaların etkisi ve önemi tartışıldı.

Akraba topluluklara verilen devlet faydaları kapsamında söz alan ABTTF Uluslararası İlişkiler Direktörü Melek Kırmacı Arık, Yunanistan’da yaşayan Batı Trakya Türk toplumunun Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan Lozan Antlaşması ile statüsü ve haklarının tanımlandığını belirterek iki ülke ilişkilerinin seyrine bağlı olarak Batı Trakya Türk toplumunun durumunun da değişiklik gösterdiğini kaydetti. 1990’larda bireysel hak ve özgürlüklerdeki ilerlemeye karşın kolekftik olarak Yunanistan’da Türk azınlık tanımının tanınmadığını ve buna bağlı olarak isminde “Türk” kelimesi geçen derneklerin kapatıldığını ya da kayıt edilmediğini belirten ABTTF, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM) kararları ve bu kararların uygulanması amacıyla kabul edilen yeni yasaya karşın AİHM kararlarının yerine getirilmediğini söyledi. Türkiye ve Yunanistan arasında ikili düzeyde işbirliği mekanizmaları bulunmasına karşın Batı Trakya Türk toplumunun sorunlarının çözülmediğini belirten ABTTF, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Aralık 2017’de bölgeyi ziyareti sırasında sokaklara atılan afişlerin tehdit içerdiğini ve Türklere ait evlere haç çizildiğini belirtti. Yunan makamlarının bölgede Türk azınlık olmadığı gerekçesi ile toplum temsilcileri ile diyalog kurmadığını söyleyen ABTTF, ikili ilişkiler çerçevesinde Batı Trakya Türk toplumunun sorunları konusunda da ilerleme sağlanmadığını ve uluslararası düzeyde de ulusal azınlıkların korunması için genel bir koruma mekanizması olmadığını belirtti. Toplantıya katılan Yunanistan söz alarak Batı Trakya’da Türk azınlığın varlığını bir kez daha reddederek bölgede Türk, Pomak ve Roman unsurlarından oluşan Müslüman azınlık olduğunu söyledi. Yunanistan’ın Lozan’a sadık olduğunu belirten temsilci, AİHM kararlarının uygulanması konusuna değinmeyip Batı Trakya’da canlı bir sivil toplum olduğunu söylemekten öte bir yanıt veremedi.