ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Irkçı terör örgütü NSU davasında verilen karar Almanya’daki Türk toplumunda büyük hayal kırıklığına yol açtı

12.07.2018
Halit Habip Oğlu: “Mahkemenin verdiği karar, Neo-Nazi NSU terör örgütünün gerçekte arkasında kimlerin olduğu ve işlediği cinayetlerin perde arkasını tüm ayrıntıları ile açıklığa kavuşturmamış, bu açıdan NSU davası, kurbanların aileleri ile Almanya’daki Türk toplumu için henüz kapanmamıştır”

Almanya’da 2000-2007 yılları arasında sekizi Türk, biri Yunan ve biri de Alman polis memuru olmak üzere toplam on kişinin öldürülmesi, 2 bombalı saldırı ve 15 banka soygunuyla suçlanan ırkçı terör örgütü “Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU)” isimli Neo-Nazi terör örgütünün üye ve destekçilerinin yargılandığı beş yıldır devam eden davada karar 11 Temmuz 2018 tarihinde açıklandı. Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde görülen ve şimdiye kadar 438 duruşması yapılan NSU davasında, NSU’nun elebaşı Beate Zschaepe, Almanya’da en ağır ceza olan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Davanın diğer dört sanığı ise 2,5 ile 10 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı.

Tamamen ırkçı ve yabancı düşmanlığı motifli cinayetlere ilişkin davada mahkemenin verdiği karar, Neo-Nazi NSU örgütünün destekçileri ve istihbarat ile ilişkilerini aydınlatmazken kurban yakınları ve Almanya’daki Türk toplumunda büyük hayal kırıklığına yol açtı.

Konuya ilişkin olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nin verdiği karar, Neo-Nazi NSU terör örgütünün gerçekte arkasında kimlerin olduğu ve işlediği cinayetlerin perde arkasını tüm ayrıntıları ile açıklığa kavuşturmamış, kurbanların aileleri ile Almanya’daki Türk toplumu açısından büyük bir hayal kırıklığı oluşturmuştur. Tamamen ırkçı ve yabancı düşmanlığı motifli NSU cinayetlerinin benzerlerinin Almanya’da bir daha tekrarlanmaması, ülkedeki kurumsal ırkçılık ve ayrımcılığın önüne geçilebilmesi ve de Almanya’daki Türk toplumunun devletin güvenlik ve yargı birimlerine şüphesiz güven duyabilmesi için Alman makamlarının gerekli her türlü tedbiri ivedilikle alması gerekmektedir” açıklamasında bulundu.