ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

ABTTF'den Yüksek Mahkeme'ye kınama

25.04.2003
Bati Trakya Türk Azinligi’nin Müftülüklerin seçimle belirlenmesi istegi ile ilgili olarak 2001 yilinda yaptigi basvuruyu degerlendiren Yunanistan Yüksek Mahkemesi, 06 Nisan 2003 tarihinde „Bati Trakya’da görev yapan Müftülerin bölge halki tarafindan seçimle belirlenmesi yerine, Yunan Hükümeti tarafin-dan atanmalarini karara baglayan ve 1990 yillinda çikartilan düzenlemenin Yunanistan Anayasasi’na uygun oldugunu, bu kapsamda Gümülcine’de mü-kim müslüman sahislar tarafindan Müftülerin kendileri tarafindan reddedildigi“ seklinde bir karara varmistir.

1967 Yilinda Yunanistan’da yönetime Askeri Cuntanin gelmesiyle el konulan Müftülükler ve Vakiflar, 1974’de demokratik sisteme dönülmüs olmasina ragmen, yunan resmi mercilerinin isgali altinda tutulmaktadir. Bu uygulamayi resmilestirmek amaciyla yunan hükümeti, 1913 Atina Antlasmasi’na dayanan ve Türk Azinligin en yüksek dini, idari ve hukuki makami olan Müftünün A-zinlik tarafindan seçilmesi esasini getiren 1920 tarih ve 2345 sayili yasayi, 24 Aralik 1990 günü yayinladigi bir kararname ile yürürlükten kaldirmis ve Müftü seçme hakkini Azinligin elinden alarak, tayini esasini getirmistir. An-cak yasa degisiklikleri Yunanistan’in ahdi yükümlülüklerini ortadan kaldirmaktadir. Bu sekilde Atina Antlasmasini ihlal eden Yunanistan, 590/77 sayili yasayla Yunan Kilisesi’ne tanidigi Metropolitleri, 2456/20 sayili yasay-la Yahudi Cemaatlerine tanidigi yöneticilerini ve hahamlarini seçme hakkini Türk Azinligindan esirgeyerek, her türlü hayir kurumu, okul ve benzeri ku-rumlari kurarak bunlari yönetmek ve denetlemek hakki güvence altina alan, azinliklara ve diger vatandaslara taninan haklarin tamaminin taninacagini belirten amir Lozan Antlasmasi’nin 40. Maddesini de ihlal etmektedir.

Belirtildigi üzere, Müftülerin Yunan Makamlarinca atanmasi ile ilgili uygula-ma, 1913 Atina Antlasmasi’nin 3 numarali protokolu hükümlerine, Lozan Antlasmasi’na ve Yunanistan’in AGIK cercevesinde üstlendigi yükümlülükle-re de aykiridir. Nitakim, 1989 Viyana Kapanis Belgesi „Azinliklarin kendi hiyerasik ve kurumsal yapilarina göre örgütlenmeleri, görevlerini kendi icap ve sartlarina göre seçme, atama ve degistirmeleri“ hakkindan söz etmekte, 1990 Paris Yasasi ise „Azinliklarin Kimliklerini Korunmasini“ istemekle kal-mayarak, „Bu Kimligin Kuvvetlendirilmesi için gerekli sartlarin yaratilmasini“ da gündeme getirmektedir.

Halen Iskece ve Gümülcine’de Azinligin seçtigi ve tanidigi ile Yunan Yöne-timi’nin atadigi ve Azinligin tanimadigi ikiser Müftü bulunmaktadir. Azinligin toplumsal örgütlenmesinin önderi konumunda olan seçilmis Müftülerin yöne-timce taninmamasi, atanmislarin ise Azinlik tarafindan kabul edilmemeleri, soydaslarin Dini Hak ve Özgürlüklerinden yararlanmalarini engellemektedir. Cemaatin kendisine sorulmadan ve idaresi hilafina devlet tarafindan tayini, totaliter rejimlere özgü bir uygulamadir. Bir Dini Cemaatin Dini Özerkliginin olmamasi orada Din Özgürlülügünün de bulunmadigi anlamina gelmektedir. Avrupa Konseyi Irkcilikla Mücadele Komisyonu da Azinlik üyelerinin Müftü seçme hakkina saygi gösterilmesi gerektigine inanmaktadir.

Diger taraftan, Gümülcine seçilmis Müftüsü Ibrahim Serif ve Iskece seçilmis Müftüsü Müftüsü Mehmet Emin Aga Yunan Makamlarinin Müftülük sifatini gayri kanuni olarak kullandiklari gerekçesiyle aleyhlerine acilan davalar so-nucunda hakkinda verilen mahkumiyet kararlariyla ilgili olarak Yunanistan’daki iç yargi yollarini tüketerek, Avrupa Insan Haklari Mahkeme-si’ne basvuruda bulunmuslardir.

Iskeçe seçilmis Müftüsü Mehmet Emin Aga’nin basvurusuyla ilgili olarak Av-rupa Insan Haklari Mahkemesi 17 Ekim 2002 tarihinde acikladigi kararinda ise, Yunanistan’i tekrar Avrupa Insan Haklari sözlesmesi’nin Düsünce, Inanc ve Din Özgürlügünü güvence altina alan 9. Maddesini ihlal ettigi gerekcesiy-le suclu bulmustur.

Yunanistan Yüksek Mahkemesi’nin Müftülüklerin seçilmesi ile ilgili son kara-ri, Bati Trakya Türk Azinligi’nin Dinsel Özgürlügünün temeli olan kendi kendini yönetme ve denetleme hakkini engellemektedir.

Biz Avrupa Bati Trakya Türk Federasyonu olarak Yunanistan’i Türk Azinligin uluslar arasi ve ikili anlasmalarla güvence altina alinmis haklarina iliskin so-rumluluklarini yerine getirmeye uluslar arasi kamu oyuna da Bati Trakya Türk Azinligi’nin sorunlarinin çözümü için gerekli girisimlerde bulunmaya davet ediyoruz...