Avrupa Vakıflar Merkezi, Paris

Paris’te yapılan yıllık Avrupa Vakıflar Merkezi’nin (EFC) toplantısına, Azınlığımızı temsilen Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonundan katılan heyet üyeleri Nihat Çolak ve Faruk Nurioğlu’nun izlenimleri.

Avrupa Vakıflar Merkezi’nin (European Foundation Center) 6-9 Kasım tarihleri arasında Paris’te yapılan yıllık toplantısına Nihat Çolak ile katıldım. Resmi delege statüsünde toplantıları izleyebilmek ve söz hakkının şahsıma da tanınabilmesi ve kayıtlara geçmesi için toplantı 500 ECU karşılığı EFC’nin Brüksel’deki merkezine kayıt yaptırılması gerektiğini toplantı günü öğrendim. Bu nedenden dolayı toplantıların bazılarına misafir/gözlemci olarak kabul edildim.

Avrupa Vakıflar Merkezi yıllık toplantısının programı

7 Kasım Perşembe

Genel kurul ve merkezin yönetim kurulu toplantısı.

”Foundation for Europe: Grantmaking and operational practice” konulu konferans.

Seminer konuları

Hukuki ve mali konular, Kaynaklar, Topluluk vakıfları Elektronik haberleşim Basın ve halkla ilgili konular/ilişkiler.

8 Kasım Cuma

Avrupa ve vatandaşlık kavramı çalışma ve sosyal bütünleşme

Eğitim ve pratikte uygulama

Avrupa ve çevre konuları/sorunları gelişmeler ve Avrupa’daki konuyla ilgili eğilimler ve gidişat hakkında sürekli bilgi sağlanmaktadır. 1 Temmuz 1996 tarihinde üye sayısı 104 olup, 19 misafir üye, 46 sponsor ve 52 proje, desteklenmektedir.

Kişisel izlenimlerim ve faaliyetlerimiz

Yukarıda da belirttiğim gibi toplantıya kaydımızın yaptırılmamasından dolayı ancak bazı konferans ve seminerlere misafir sıfatıyla katılabildik. Bu nokta da, eski bakanlardan ve Türkiye Üçüncü Sektür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı sayın Zekai Baloğlu’nun beni ve Nihat Çolak’ı asistanı olarak göstermesi sayesinde olduğunu belirtmek isterim.

Üç günlük toplantılar içinde, bizi doğrudan ilgilendiren toplantı 8 Kasım günü yapılan Azınlıklar ve çokkültürlülük konuları (Minorities and Multicultural Issues) toplantısıydı. Toplantıyı Finlandiya’daki Isveç azınlığından ‘Foundation for Svedish Cultur in Finland’ adına bayan Gunilla Hellman yönetti. Konuşmacı olarak UNESCO’dan Vladimir Skok (Kanada) dünya genelinde çokkültürlülük konusunu anlattı ve Javier Perez de Cuellar başkanlığında hazırlanan yıllık UNESCO raporunun özetini sundu.

Kendisi, toplantı sonrası bize kısa bir zaman ayırdı ve ben de Batı Trakya’daki durum hakkında ona elimden geldiğince sorunları ana başlıklarıyla aktarmaya çalıştım. Yine, toplantı arasında verilen moladan faydalanarak Bayan Hellman’la 15 dakikalık bir görüşmem oldu. Vakıflarımız konusunda kendisine, 1967 cuntasından sonraki gelişmeleri anlattım ve o tarihten bugüne vakıfların Vali tarafından atanan ve Yunan yönetimine yakınlıkları ile tanınan kişilerce yönetildiklerini, azınlığın vakıflarını yönetme hakkının dolaylı yönden elinden alındığını, önceleri ise Dedeağaç’ta 7, Gümülcine ve İskeçe’de 12’şer kişilik seçilmiş kurul tarafından yönetildiğini ve günümüzde Yunan maliyesinin çeşitli entrikalarıyla kamulaştırıldığını ve azınlığın bu gelişmeler karşısında duyduğu endişeyi dile getirdim. Bayan Hellman’a ayrıca, konuyla ilgili Helsinki Watch raporunun bir fotokopisini verdim. Vakıflar dışında bir de azınlığın genel sorunları ile ilgili bir özet sundum. Bayan Hellman, daha ayrıntılı bilgi için döküman istedi.

Toplantıya ayrıca European Hauses Budapest’t4en Mildos Barabas, Kings Found’tan (Ingiltere’den) Robert Maxwell, Hitachi Foundation’dan (Amerika) Laurie Regelbrugge konuşmacı olarak katıldılar ve genelde çok-kültürlü toplumları anlamaya ve desteklemeye yönelik çalışmalarını anlattılar. Toplantı süresince kimse azınlıklara ve spesifik sorunlara değinmedi. Konuşma hakkımız olmadığından ancak katılanlara; toplantı öncesi ve sonrası durumumuzu anlatma fırsatımız oldu. Fakat hiçbirşey kayıtlara geçmedi. Azınlıklarla ilgili bu toplantı geçen yıl Ispanya-Seville’de, Temmuz 1996’da da Brüksel’de yapılmış.

Kısacası, katılanlar kendi aralarında tanışıyorlar ve sorunları biliyorlar. Özellikle Hitachi Foundation’dan görüştüğüm bayan Regelbrügge, bu konulara yeni değindiklerini, Avrupa hakkındaysa hiçbir deneyimleri olmadığını ve 1997’den itibaren ilgi alanlarını Avrupa’ya kaydıracaklarını söyledi. Toplantıya katılan ve görüştüğümüz şahıslar bize; bizim gibi kronik problemleri olmadıklarını belirttiler.